Vatan ile AKP hükümeti artık birlikte anılmaya başlandı. Nerdeyse AKP icraatlarını eleştiren herkes vatan hainliği ile suçlanıyor. Toplum siyasi olarak yetersiz olunca da her istediğini yutturmak kolay oluyor. Bu mantığa göre AKP ve yandaşları yurtsever, bunlara muhalefet eden herkes vatan haini.
Son günlerde bu koroya MHP sözcüleri de katıldılar. MHP artık AKP ‘nin bir yan kuruluşu gibi çalışmakta.
Şimdi bu vatansever arkadaşlar halkın kültür seviyesinin yetersizliğinde yaralanarak ağzına geldiği gibi konuşuyorlar. Bu arkadaşlara göre yolsuzluklara karşı çıkmak, aşırı vergilere karşı çıkmak, demokrasiyi savunmak, insan haklarını savunmak, ihale yolsuzluklarını eleştirmek, Rıza Sarraf’ı eleştirmek… Vatan hainliği olarak yorumlanmakta.
Vatan, kavram olarak Fransız Devrimine aittir. Milli Burjuvaların çizdiği Pazar alanını kapsar ve aynı dili konuşanları birinci esas alır. Millî bağımsızlık hareketleri bu temelde gelişmişlerdir ve antiemperyalisttir. Mustafa Kemal’in kurtuluş savaşı sürecine de böyle bakmak gerekir. Bu anlayışa göre vatansever olmanın olmazsa olmazı antiemperyalist olmaktır.
ABD emperyalizmi yıllardır bu bölgede siyasi İslam’ı da yanına alarak bölgeyi kan gölüne çevirdi. Bunlara karşı geleni de vatan hainliği ile suçlayarak dünyayı onlara dar etti.
1980 öncesi YEŞİL KUŞAK projesi sonucu Türkiye, İran ve Pakistan’da darbeler gerçekleştirdi.
1990 Sonrası BOP ile (Büyük Ortadoğu Projesi ) Libya ırak ve Suriye’yi kan gölüne çevirdi.
2000 Sonrası Ilımlı İslam projesi ile İHVAN hareketine destek verildi. Daha sonra bu destek çekilerek Mısır’da darbe gerçekleştirildi. Türkiye’de ise bu darbe teşebbüsünü FETÖ ile birlikte planladı. Bu plan öncesinde Ergenekon, Balyoz, Ay Işığı ve benzeri operasyonlarla ordu devre dışı bırakıldı. Daha sonra 15 Temmuz 2016 günü darbe teşebbüsü yapıldı ve direkte dönüldü.
Osmanlıda ise vatan kavramı diye bir kavram yoktur. Çünkü Osmanlıda millete dayalı bir devlet değildir. Osmanlı dine dayalı bir devlet olduğu için bu kavram Osmanlıya yavan kalmıştır.
Balkan devletlerinin Osmanlıda ayrılmasından sonra Osmanlıda milliyetçilik tartışılmaya başlandı. Osmanlı milliyetçiliği genellikle Turan’a dayalı bir milliyetçilikti ve İttihatçıların savunduğu bir kavramdı.
1909 Yılında Abdülhamit’in tahtan indirilmesinden sonra Osmanlıda iki siyasi akım öne çıktı.
1-Hürriyet ve itilaf partisi (İslam birliğini savunuyordu.)
2-İttati terakki partisi ( Milliyetçi bir partiydi ve Türk birliğini savunuyordu.)
1-Hürriyet ve İtilaf Partisinin ideolojisine Panislamizm deniliyordu. Bu görüş Arapların İngilizlerle işbirliği yapmasından sonra geçerliliğini yitirdi. İngilizler Mekke Şerifi Hüseyin ile birlikte Osmanlı ordusunu yemende imha etmişlerdi.
2-Enver Paşanın Turan hayali Sarıkamış harbinde sonra sona erdi. Enver Paşa, Sarıkamış’ta Rusları yenip, İran üzerinde Türk bölgesine sıçramayı düşünüyordu, olmadı. Enver Paşa, Allah Ekber Dağlarına çıkardığı yüz bin askerden, ancak on bini sağ inmiş ve böylece Enver’in, Turan hayali de sona gelmiştir.
Siyasi İslamcı Hürriyet ve İtilaf Partisi Damat Ferit Paşa öncülüğünde iktidarda olduğu için, ona muhalefet eden milli kuvvetlere pek sıcak bakmadı. Onları bazen vatan hainliği ile, bazen de dinsizlikle suçladı.
Şeyhülislam Dürrüzade Abdullah Efendi, bunlardan birisiydi. Onun o ünlü fetvası sonucunda Anadolu’da Mustafa Kemale karşı çok büyük çaplı ayaklanmalar oldu.
Tokat’ta ismi bir okula verilen Mustafa Sabri, Teali-i İslam Cemiyetinin başkanıdır. Bu cemiyet işgalci güçler tarafında kurulan bir cemiyettir. Bu cemiyet Hürriyet ve İtilaf Fırkası'nı destekleyen, padişahlık düzenini savunan bir cemiyettir. Kuvayı Milliye aleyhindeki ilk bildirisini 16 Eylül 1919'da İkdam gazetesinde yayınladı Bu cemiyetin yönetim kurulunda, Mustafa Sabri vardı ve İngilizlerin kurduğu bu derneğin de başkanıydı.
Şimdi ise Hürriyet ve İtilaf Partisi geleneğinde gelen ve kurtuluş savaşımızda düşmanla işbirliği yapan anlayış, Kuvveyi Milliye geleneğinde gelen anlayışı vatan hainliği ile suçluyor. Diyorlar ki 2019 biz vatanseverler ile siz vatan hainleri arasında geçecek.
Dün İngilizlerle birlikte iş tutanlar, milli kuvvetleri vatan hainliği ile suçluyorlar. Bugün ise Emperyalizmi ağzına almayan BOP, Yeşil Kuşak, Ilımlı İslam gibi emperyalist projelerin işbirlikçileri sol çevreleri hainlikle suçlayabiliyorlar. Ne diyelim, felek gözün kör olsun.