"Adımı kullananı affetmem... Beyefendi böyle istedi diyen işten sıyrılıyor... Teşkilatlarımızda adımı kullanarak kural dışında iş yapılmasına rıza göstermem. Bakanımı, bürokratı aramıyorsam babamın oğlu olsa kapıdan geri koysun."
Eminim birçoğumuz bu sözleri çok olumlu sözlermiş gibi karşılayacak. Nitekim ilk bakışta kanunu-kuralı hatırlatan ve torpile karşı olan sözler gibi de görünüyor.
Ama ne yazık ki tam öyle değil...
Bir düşünelim, bu ülkede gerçek anlamda hukuk olsaydı, birileri beyefendinin ismini kullanarak iş yapabilir miydi? Hele hele bir iş ki kural dışıysa o işi beyefendi bile yapabilir miydi? Ne mümkün!..
Ama beyefendinin anlatımına bakacak olursak, maalesef bu işler hali hazırda yapılıyormuş!
O halde bize lazım olan şey, babacan beyefendiler veya göstermelik civanmertlikler değil, güven duyabileceğimiz bir hukuk düzenidir.
**************
Ak Parti bu önergeyi de oylarıyla reddetmiş!
Hadi diyelim Kılıçdaroğlu yalan söylüyor veya elindeki belgelerin hepsi sahte, peki, biz bunu nasıl anlayabileceğiz?
Elinde belgelerle, yakın akrabalarının Man’a 15 milyon dolar gönderdiğini söyleyen birine, sen yalan söylüyorsun demek neyi ispatlar?
CHP Meclis’e araştırma önergesi vermiş, gelin bu işin aslı astarı nedir, kim yalancı kim değil, hep beraber araştıralım gerçek ortaya çıksın demiş, ama Ak Parti bu önergeyi de oylarıyla reddetmiş!
İyi de biz bu durumda bu belgelerin sahteliğini nasıl anlayacağız?