Yerli ve milli olmak için önce antiemperyalist olmak gerekir. Emperyalizm sözcük olarak imparatorluktur. Kapitalizmin en yüksek aşamasıdır. Kapitalizmin serbest rekabetçi dönemin sona ermesi ve dünyaya tekellerin egemen olmasıdır. Sanayi sermayesi ile banka sermayesinin iç içe geçip geri kalmış ülkelere paranın ihraç edilmesidir. Yani sözün kısası, yoksul ülkelerin egemen tekeller tarafında hem sömürülmesi, hem de yönetilmesidir.1870 yılında üzerinde güneş batmayan İngiliz sömürgecileri tarafında ortaya atılan bir kavramdır.
Son günlerde genellikle iktidar partisi tarafında emperyalizm hiç konuşulmadan “Yerli ve milli.” Diye bir kavram tartışılmaya başlandı. Ne demek istediklerini kendileri de anlamadılar. Çünkü yerli ve milli olmanın birinci şartı yukarıda belirttiğimiz gibi antiemperyalist olmaktır. Yani bağımsız devlet olmaktır. Bağımsız devlet olmanın koşulları ise Nutuk’ta belirtilmiştir. Âmâ bunların böyle bir gündemi hiç olmadı.
Peki, bunlar yerli ve milli demekle neyi ifade etmeye çalışıyorlar?
1-Bağımsız bir Türkiye yaratmak mı istiyorlar?
2-Yerli ve milli bir ekonomi yaratmak mı istiyorlar?
3-Emperyalist bir proje olan BOP projesi ve Neo Osmanlıcılıkta vaz mı geçtiler?
4-AKP politikalarını eleştirenleri yerli ve milli olmadığını ve onları vatan hainliği ile suçlamak mı istiyorlar?
Hayır, AKP ‘nin hiç de yerli ve milli bir politikalarının olmadığı yaptığı icra atlarında görülmektedir. Çünkü yerli ve milli olan KİT ler m AKP tarafında elde çıkarılmış ve çoğunluğu yabancılara satılmıştır.
Şimdi yukarıda sıraladığımız 4 maddeyi biraz daha açalım:
1-Bağımsız bir Türkiye yaratmak için emperyalizme karşı top yükün bir mücadele başlatmak gerekiyor. Önce NATO’dan çıkmak gerekiyor. İstanbul borsasının hemen kapatılması gerekiyor. Yabancı askeri üstlerin kapatılması gerekiyor. Yabancı sermayenin ülkede çıkarılması gerekiyor. Çok uluslu tekellerin araç ve diğer markaların yasaklanması gerekiyor… vs.
2-Yerli ve milli ekonomi yaratmak için tekrar Atatürk dönemine dönmek gerekiyor. Tekrar yerli ve devletçi bir ekonomi yaratmak gerekiyor. TEKEL, SÜMERBANK, DDY, ŞEKER FABRİKALARI, PTT, TPO, ETİBANK ve benzeri kurumların tekrar millileştirilmesi gerekiyor. Yabancılara satılan KİT lerin tekrar satın alınması gerekiyor.
3-ABD nin Ortadoğu’da izlediği, başını Suudilerin çektiği ırkçı ve mezhepçi politikalara karşı tavır alınarak, Suriye ile işbirliği yapmak gerekiyor. Irak ve İran politikalarında vaz geçip onlarla barışmak gerekiyor. Suudi Arabistan, Bahreyn, Katar ve benzeri emperyalizme uydu olmuş ülkelerle işbirliğinde vaz geçmek gerekiyor.
4-AKP nin yanlış politikalarını eleştirenleri vatan hainliği ile suçlamak yerine özeleştiri makin azmasının geliştirilmesi gerekiyor. Aksi takdirde vatan kavramı sulandırılmış olarak karşımıza çıkıyor. AKP = VATAN değildir. Vatanın tanımı NUTUK ta belirtilmiştir. «Savunma hattı yoktur, savunma sathı vardır. O satıh bütün vatandır.”
AKP hükümeti 2002 yılından buyana bu ülkeyi yönetmektedir. Bu on beş yıllık sürece “Yeni Türkiye .” Diyorlar. Yeni Türkiye artık normal koşullarda yönetilemiyor. Türkiye artık OHAL ile yönetiliyor. TBMM nin yerini KHK almış. Gerekçe olarak da 15 Temmuz darbe teşebbüsü gösterilmekte.
Peki, Türkiye 15 Temmuz darbe sürecine nasıl geldi?
1-Liyakat yerine tarikat esasına geçildi.
2-Yargı ele geçireyim derken, FETÖ yargıya egemen oldu.
3-Ergenekon, Balyoz, Casusluk ve benzeri davalarla milli ordumuza kumpas kuruldu ve darbecilerin önü açıldı.
4-Emniyet ve polis akademileri FETÖ ‘cülere bırakıldı 81 emniyet müdürün 74 ü FETÖ cü lükle suçlanarak görevden alındı.
Dış politikada mili politikalar terk edilerek Amerikancı politikalar izlendi ve ülkemiz dünyadan soyutlandı.
Nasıl mı?
a -Toprak bütünlüğümüz aynı kaderi paylaştığını iktidar anlamadı.
b- Irak politikasına mezhep penceresinde bakıldı.
C-AKP, AB uyum politikalarında vaz geçti ve demokratikleşme iddiası kalmadı.
d-ABD’nin Ilımlı İslam ve İslami İhvan politikasının Mısır darbesinde sonra, bir FETÖ darbesi ile sonlanacağını göremedi.
e-Almanya ve diğer Avrupa devletleri ile arayı açtı.
f-Atatürk’ün “Yurtta sulh, dünyada sulh .”anlayışında vaz geçti. Ortadoğu’nun mezhepçi politikalarında taraf oldu.
Daha buraya onlarca madde yazmak mümkün.
Yukarıda saydığımız maddelerin hiçbirisi yerli ve milli değil. Antiemperyalist hiç değil.
Toplumun tamamını kucaklayıcı politikalar geliştirmeli. Bu toprağın evlatlarında hiç kimse kendini öteki hmemeli. Bu ülkede emperyalistlerin kaşıyabileceği hiçbir yara bırakılmamalı ve hızla demokratikleşmeli.