ALTIN
 3.042,49
DOLAR
 35,5025
STERLİN
43,1833
EURO
 36,2485

 

 

     Türkiye her geçen gün biraz daha tehlikeli ve karmaşık bir sürece doğru gidiyor. Türkiye, son Suriye politikasından sonra rotasını şaşırdı. Yönünü batıya çeviriyor olmuyor; doğuya çeviriyor olmuyor. Batı yavaş yavaş ülkemizi teröre destek veren ülkeler listesine koymaya hazırlanıyor.

     Dünya emperyalizminin tartışılmaz lideri olan ABD ne yaptığı belli olmayan birisi tarafından yönetiliyor. Bu adam Türkiye’yi “Müslüman Kardeşler” örgütü ile vurmaya çalışıyor.     

    ABD Başkanı Donald Trump'ın pazartesi günü yeni ulusal güvenlik stratejisini açıklayacağı bütün dünyaya duyurdu. Trump'ın ulusal güvenlik danışmanı General McMaster, "Katar ve Türkiye'nin Müslüman Kardeşler gibi aşırıcı örgütlerin sponsorluğunu yaptıklarını" iddia etti. McMaster, İran ve Kuzey Kore için "haydut devlet" ifadelerini kullandı. Bu söylemler tehlikeli söylemlerdir.

    Dünya, şimdiye kadar emperyalistler tarafında iki defa dizayn edildi. Birinci ve ikinci dünya savaşları, dünyanın yeniden paylaşımıdır. Şimdi yine ayı noktaya geldik. Dünyayı üçüncü defa paylaşılmaya çalışıyorlar.

ABD Başkanı Donald Trump'ın Ulusal Güvenlik Danışmanı McMaster Türkiye'nin Batı'dan uzaklaştığını da iddia etti.

    Müslüman Kardeşler konusundaki bir soru üzerine, on yıllar önce Suudi Arabistan’ın bu tip örgütlere destek verdiğini söyleyen McMaster bugün bu rolün Katar ve Türkiye tarafından üstlenildiğini öne sürdü. Müslüman Kardeşler örgütü ABD Temsilciler Meclisi Adalet Komisyonu tarafından terör örgütü listesine alınmış ancak konu, Temsilciler Meclisi ve Senato’da görüşülmemiş.

     Buna neden gerek duydu bilmiyorum. Müslüman Kardeşlerin Türkiye’de ne gibi faaliyetleri var onu da bilmiyorum. Âmâ şunu iyi biliyorum ki ABD emperyalizmi kafasına koyduğu ülkeleri önce şeytanlaştırır. Sonra tecrit eder. Ondan sonra imha etmeye çalışır.

Tıpkı İran, Suriye, Irak ve Libya’da olduğu gibi.

PEKİ, NE YAPMALI

Türkiye, iki bin yıllık bir geçmişi olan bir ülke. Türkiye için bu günlerin geçici olduğuna inanıyorum. Türkiye böyle süreçleri sancısız atlaması için önce halkta birlikteliği sağlamalı. Şunu unutmamak gerekir ki ABD, Irak’ta, Libya’da ve Suriye’de devleti yönetenlerin ayrımcı ve bölücü politikalarında yararlandı. Ötekileştirilen halklar çatıştırıldı ve ondan sonra emperyalistler her istediklerini elde ettiler. O zaman ne yapmalı?

 

1-Seçim kazanmak için toplumu cephelere bölmemeli.

2-Suriye de olduğu gibi mezhepçi ve ayrıştırıcı eylemlerden kaçınılmalı.

3-Irak’ta olduğu gibi ırkçı ve mezhepçi anlayışlardan kaçınmalı.

4-Libya da olduğu gibi, emperyalistlerin işini kolaylaştırılan anlayışlardan kaçınılmalı.

5-ABD nin, İran’a karşı geliştirdiği Sünni ittifakı bir İsrail projesidir bundan kaçınılmalı.

6-Irkçı söylemlerden kaçınılmalı.

7-Birlikteliğin ve bir arada yaşamanın olmazsa olmazı olan demokrasinin önü açılmalı. Tek adam görünümlü bir ülke olmaktan uzaklaşılmalı ve tekrar 2007 AB uyum yasalarına dönülmeli.

8-Yerli ve milli gibi dışlayıcı, ötekileştirici söylemlerden kaçınılmalı.

 

    Türkiye eğer aklı selim bir süreci takip etmezse, işgalci emperyalist devletlere daha çok koz verecektir. Onun için diyoruz ki ülkemiz bu süreci sancısız atlaması için birlik olmalı. Birlik olmak için de demokrat olmalı. Demokrat olmak için de hızla demokratik bir ülke olmalı.

Yorumlar
Adınız
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.