Aramızda dolaşıyorlar!.
Sadece şekil olarak insana benziyorlar!.
Davranış ve algılarının hiç biri insana benzemiyor!.
Onur, haysiyet hak getire!.
Bunların bazen iki türünü görmekte mümkün!.
Yalakalar ve tahrik olanlar!.
Şimdilik yalakaları bir tarafa bırakayım!.
Ama İllahi 'olmaz' diyorsanız, alın size Rıdvan
Dilmen!.Ki, bu en masumları!.Metiner, Kızılkaya ve Cem Küçükle devam eden yüzlercesi!.
Peki ya tahrik olanlar?
Bunlar eli uçkurunda dolaşan ve durmadan dudakları sessizce kıpırdayan bir kesim!.
Onların sesiz ce dua ettiğini sanarsınız!.Oysa gördükleri her şeyden tahrik olup, derin iç çekişlerindendir o dudak kıpırtısı!.
Kadın saçından ve mini etekten tahrik olurlar!.
Gerçi biri bugün çıkıp, uzun saçlı erkekleri de tahrik sebebine katı ya!.Bu ülkede bunu duymakta nasip oldu!.
Hayvan falan ne varsa hepsi tahrik unsuru!.
Ülkemizdeki insan heykellerinin önü koca bir yaprakla kapatılmıştır!.
Yani Tanrı yaratırken, yanına bir yaprak vermeyi unutmuş sanırsınız!.
Küçükken köyden şehre ilk gelişimdi!.
Kışla caddesinde yan yana iki heykel vardı..Çıplak ama önlerinde birer yaprak!.
Günlerce düşünmüştüm, ben neden bunlardan farklıyım diye!.
Babama sordum, güldü!."Orası çok ayıp olduğu için örtmüşler" dedi!.
Kafam iyice allak bullak oldu!.
Meseleyi ancak liseye başlarken çözdüm!.
Bu nedenle tahrik unsuru diye yurdun birçok yerinde bu cansız heykeller sökülüp atıldı!.Yerine portakal, mandalina ya da dört parmaklı semboller kondu!.
Aklını hala göbeğin alt seviyesinden yukarıya çıkaramayan bir toplumun taştan, kuştan tahrik olması gayet normaldir!!
Birde bu ülkede bilmem en büyük sorun şudur, budur diye ahkam keseriz!.
Sağ olsun hükümet farkına vardı ki, Müftü nikahı getirerek kısmi bir önlem aldı!.
Çünkü hükümetimizde biliyor ki, en büyük sorun 'uçkur' sorunudur!.
Çözmek için gerçekten büyük çaba harcıyor!.
Kutlamak lazım!.
KEMAL BEY!!
İnan seni yazmamak için tüm tahammül sınırlarımı zorluyorum ama, sen her seferinde gelip bu sınırlara bodoslama çarpıyorsun ve ben tank çarpmış sarhoşa dönüyorum!.
Yahu Kemal Bey!.
"Ülkücülerin demokrat ve demokrasiden yana olduğunu" sen değil, bırak Bahçeli söylesin!.
O zaman kale almaz, güler geçeriz!.
Şimdi sen söyleyince iş değişiyor ve sana sormak istiyorum:
Balgat katliamını yapan bu demokratlarla ne zamandır bir gönül bağına meyl ettin?.
İTÜ öğrencilerine bomba atan bu demokratları
savunmak gibi bir dereceye terfi etmenin altında yatan neden nedir?.
Bu demokratların işlediği bilinen ve bilinmeyen binlerce cinayeti Sanırım bir tek sen bilmiyorsun!.
Galiba o zamanlar bu ülkede değil, uzayda bir yerdeydin!.
Bunların şimdiki başı sana günü birlik hakaret ediyor ve hükümetle kan karşılığında işbirliği yapıyor!. Bunu da mı görmeyecek kadar algı yoksunusun?.
Yoksa tüm bunları bu cepheden üç beş oy devşirmek için mi yapıyorsun!.
Öyle düşünüyorsan, bin kere yazıklar olsun!.
Oradan sana bir tek oy gelmez, ama sendekiler oraya, ya da yandaki partiye gider!.
Korkudan tir tir titriyorsun!.Böyle olunca da kendine ait ne kadar değer varsa ödün vermekle kalmıyor, pas pas yapıp yerlere atıyorsun!.
Gazeteci soruyor " bir erken seçim olursa kimlerle ittifak yapacaksınız" diye!!
Eveliyorsun, geveliyorsun!..
Bırak "HDP" demeyi, nerdeyse "H" harfli bir sözcük ağzından çıkmasın diye cümleleri yutuyorsun!.
Böyle yaptığın sürece Erdoğan'ı hiçbir güç başımızdan alamaz ve sen orada durduğun sürece de bir küfür yeme duvarına döneceksin!.
Şimdi anladın mı ne yapmak istediğini?.
Bu ülkenin çığ gibi sorunları var!.Çıkıp cesaretle bunları dillendirmiyorsun!.
Çünkü korkuyorsun!. Korktukça onlar cesaret alıyor ve dur durdurabilirsen!..
Onlar " Suriye'ye gireceğiz" diyor, sen " geç bile kaldınız" diyorsun!.
Onları anladıkta, senin danışmanların böyle bir durumun bırakın bölgenin, dünyanın felaketi olacağını sana hiç söylemiyorlar mı?!
Anlaşılan hepiniz tek el, tek ses bir kan denizinde yüzmeye odaklanmışsınız!.
Bunun adına da " Tek Millet, tek devlet, bilmem tek ne!."
Yapma Kemal Bey!.
Kendine gel!.
Sen ana muhalefet partisinin liderisin ve geldiğin yer(her ne kadar inkar etsen de) bellidir!.
Bir duruşun olsun!.
Ne dediğini kulağın duysun!.
Bu ülkenin umut bağladığı bir itifağın ancak bunlardan kurtulmanın tek seçenek olduğuna
herkes inanmışken, senin bu korkuların bunu heba edecek cinsten!.
Bence yol yakınken, aslına ve doğrularına dön!.
Yoksa bir gün semt pazarında ikimizde elimizde poşetle karşılaştığımızda sadece susar ve biber, domates fiyatları arasında kendimize oturacağımız tabla da bulamayız!.
******************
Maraş!.
Aleviler yaşardı!.
Kürd'ler, Sünniler ve bir zamanlar Ermeniler!.
Hepsi bir arada ve kardeşçe yaşardı!.
Önce Ermenilerden başladılar ve şehirde bir tek Ermeni kalmayıncaya kadar, kendi deyimleri ile "kökünü kazıdılar."
Kurt misali, dişi kana değmeye görsün..Kudurdukça kudurur!.Öyle de yaptılar!.
Sıra Alevilerdeydi!.Günler öncesinde hazırlık yapılmıştı!.Proje bir Alevi-Sünni çatışması değildi!.Derin devletli bir katliam projesiydi ve harfiyen uygulandı!.
Bu olaylardan sonra Alevilerin yüzde sekseni bu ili terk etti!.Kimi Avrupa'ya, kimi de iç göçe zorlandı ve şehrin sosyal yapısı tamamen değiştirildi ve sokaklara sağ faşizm hakim oldu!.
Tıpkı Malatya'da ki "Hamido olayları" gibi!.
Akabinde gelen 12 Eylül darbesi ve sürülen, asılan, işkencehanelerde insan onurunun kabullenmeyeceği uygulamalarla tamamlanan bir proje!.
Belli ki, bu ülkenin derini kanlı dişlerini hiçbir zaman temizlemedi!
Zaten "tek millet, tek dil" derken kast ettiği budur!.
Temeli; Sünni İslam ve Türk ırkçılığı ile atılan bir ülkede ne bekliyordunuz?.
Bunun açılımı Malatya, Maraş,Sivas katliamlarıdır!.
Bunlar olmadan tekçilik olmaz!.Aksi, eşyanın tabiatına aykırıdır!.
*************
AT ETi
Türkiye'de Milli Savunma bütçesi resmî rakamlara göre en çok kaynak ayrılan bütçedir!.Bu işin birde örtülü yanı var ki, kimse bilmez, sormaz ve veren istediği yere verir, kime ne?.
Tüm bunlara baktığında bu ülke bütçesinin yarısından fazlası bu militarist güvenlikçi yapılara gider!.
Silahlı Kuvvetler bu işin aynı zamanda en çok mal alan kurumudur!.Alınan bu mallar belli firmalardan alınır!.Büyük ve devasa paralar döner!.
Bu işin ihalesini alanlar daha çok kar etsin diye işin ucuz yanını her zaman kurcalamışlardır!.
Şimdi duyduk ki, askere at eti yedirilmiş!.
Ya da Bakanın deyimi ile " son anda bilmem kaç tonu fark edilip, el konmuş!"
Bu tesadüfen ortaya çıkmış bir durum!.Ya çıkmayanlar?.
Ya da piyasada bize yedirilenler?.
Kimi marketlere gidiyorsun et, elli lira ama sucuk kırk lira!!
Nasıl bir sucuksa?.
Üzerindeki etiket bilgilerine bakıyorsun "Tarım Bakanlığının bilmem ne sayılı izni ile " falan diye uzayıp giden bir dizi hikaye!.
Kimisinde de "ürünlerimizde domuz eti yoktur" diye yazıyor ya!.İşte beni en çokta onlar meraklandırıyor!.
Dışarıdan ithal ve ucuz olduğu söylenen bir et geliyor!.
Kesin gezen kuzu, dana etidir!.
Yahu biz at etine razıyız!!
Sokaklarda kedi köpek kalmadı!.Bunlara ne demeli?.
Sakın Çin'e Tayvan'a ihraç ediyor olmayalım?.
Toplumda müthiş bir tahammülsüzlük ve saldırganlık hali baş gösterdi!.Umarım yediklerimizle alakalı değildir!.
Kapitalizm böyle bir şeydir! At izini, it izine karıştırır ve bir de bakarsın bu izlerin yolu midene çıkmış!.
Geriye tek şey kalır, sindirmek!.
