Anladığım kadarı ile Malatya milletvekili Veli ağbabanın da iç.inde bulunduğu Yolsuzlukları ve kalemi kırılan gazetecileri Türkiye kamu oyuna açıklamak üzere bir komisyon kurulmuş olacak ki başta Malatya olmak üzere bir çok ile giderek yaptıkları küçükte olsa toplantılarda yolsuzlukları ve kalemi kırılan gazetecileri sözde halka anlatıyorlar.
Önce yolsuzlukla ilgili komisyona bakacak olursak Komisyonda bulunan Veli ağbaba, Özgür Özel ve Aykut Erdoğdu dan oluşmuş görünüyordu.
Aykut Erdoğdu her ne kadar İstanbul milletvekili olsa da başta İstanbul olmak üzere tüm Türkiye de yapılan yolsuzlukları yakinen takip ederek yolsuzlukları kamu oyu ile paylaşmakta gerekenleri ki büyük bölümünü ya meclise ya da partisinin ilgili makamlarına taşıyarak önlemler alınması adına bilgilendirmeler yapıyor.
Aykut Erdoğdu yu bu çalışmalarından dolayı ha keza Özgür Özeli de aynı şekilde kutluyorum.
Ancak yolsuzlukları araştırmak için seçtikleri komisyonun diğer üyesini çok da doğru seçilmiş olduğunu söyleyemeyiz.
Çünkü üçüncü şahıs ve şimdi CHP genel başkan yardımcısı ve yerel yönetimlerden sorumlu olan Veli Ağbaba nın vekil olmadan müdürü olduğu vekil olduktan sonra ayrılarak yerini ağabeyine bıraktığı şimdi de ağabeyinin sorumlu olduğu mütahitlik şirketi “ imar yolsuzluğu” ndan halen yargılanıyor.
Konu ile ilgili mahkeme devam etmekte ve haksız kazanç elde etmekle yargılanan vekilin abisi ve onlarca mütahit firmasının mahkemesi son aşamalara gelmekte.
Mahkemeler devam ederken vekil efendi artık başka çıkış yolu bulamayınca o dönem ki belediye başkanına şimdi ki büyük şehir belediye başkanına bir şekilde yaptıkları suçu kabul edercesine
“CHP Genel Başkan Yardımcısı ve Malatya Milletvekili Veli Ağbaba’nın kardeşine ait bir bina da “imar yolsuzluğu” dosyasında yer alırken, Veli Ağbaba yaptığı açıklamada, binanın haksız imar yoğunluğuyla elde edilmiş kısmını yıkma taleplerinin, Ahmet Çakır yönetimi tarafından dosya kapsamındaki diğer ihlalli yerler için örnek olur düşüncesiyle kabul edilmediğini öne sürmüştür.”
Evet, ısrarla bu davayı kapatmak istiyor ama bir şekilde kamuoyuna ciddi anlamda mal olduğu için kapanması mümkün olmuyor.
Peki, bu yolsuzluğa adı karışan ne ile suçlanıyor ve bakın hangi suçla yargılanıyor;
“Bu davada, iddialarla ilgili olarak aralarında belediye personeli, müteahhit ve inşaat sahipleri ile proje mimarlarının bulunduğu 45 şüpheli, "kamu kurum ve kuruluşlarının zararına dolandırıcılık, resmi evrakta sahtecilik, kamu görevi yapan görevlilerin zincirleme olarak görevi kötüye kullanma" suçlamasıyla yargılanıyor.”lar
Şimdi bu işten bu yargılamadan yolsuzluktan kurtulmanın yollarını bir şekilde arıyorlar. Yani bu vekilin bu güne kadar çok iyi kullanarak buralara geldiği para, pul, da işe yaramıyor yaramamış.
Diliyoruz temenni ediyoruz düzgün tarafsız yargı bu işi çözer adalet yerini bulur ve şayet haksız bir kazanç varsa bu haksız kazanç elde edenler kul hakkı yiyenler yetim hakkı yiyenler adalet önünde hukukun ön gördüğü cezayı görür ve o cezayı çekerler.
Kısaca söylemek gerekirse Aykut Erdoğdu bey ve Özgür Özel bey komisyon seçimlerini doğru yapmamış tam aksine keşke dinlerine sövenin bir Müslüman olup olmadığının farkında olsalarmış.
Gelelim Kalemi kırılan gazetecilere.
Evet, kendilerinin hazırlamış olduğu rapora göre Bu ülkede özellikle de 2002 den bu yana Toplu şekilde 1557 gazetecinin işine son verildi. Ayrıca çeşitli bahanelerle 306 gazeteci ya işten atıldı ya da işinden ayrılmak zorunda bırakıldı. İşten çıkarmaların en çok yaşandığı 10 medya kuruluşu ve işten çıkarılan gazeteci sayıları şöyle:
Akşam-39 Sabah-36 Haber Türk-29 Milliyet-17 Hürriyet-14 Radikal-14 Show TV-15 Star TV-12 NTV-15
İktidar tarafında basına ve basın mensuplarına yapılan baskılar sonucunda bu ülkede basın özgürlüğü kalmamıştır.
İktidar kendisine özel bir havuz medyası yaratmış ve havuz medyasında bulunan ve beslenen medya mensupları basın mensupları hepsi bir ağızdan iktidarın borazanlığını yapmakta onların verdiği vereceği talimatların dışında hareket etmemekte haber yapmamakta program yapmamaktalar.
Öyle Yapmayanlar yazmayanlar gerçek gazetecilik yapanlarında kalemi uçtan da değil kökten kırılmaktadır.
Bu gün ülkemizde 25 gazeteci ceza evindedir daha yazılmamış kitaplar yüzünde gazeteciler tutuklanmış ceza evlerine konulmuştur
Tutuklu Gazetecilerle Dayanışma Platformu (TGDP)’nin saptamasına göre 19 Aralık 2014 tarihi itibariyle Türkiye cezaevlerinde tutuklu ve hükümlü bulunan 3’ü imtiyaz sahibi ve yazı işleri müdürü olmak üzere 25 gazeteci ceza evindedir.
Bütün bunların hepsine eyvallah tabii ki muhalefet milletvekilleri olarak bunları kamuoyuna taşımak ve çözüm üretmek bu vekillerin asli görevidir yapması gerekendir.
Ancaaak yukarda yolsuzluklarla ilgili anlatıldığı gibi hani derler ya “ Dinime söven bari Müslüman olsa”
Ey Veli Ağbaba sen değil misin? Yazdığı yazıdan dolayı İBRAHİM GÖÇMEN ve MUSTAFA YUKA nın kalemini kıran Malatya da ki gazetecilerin büyük bölümü ile konuşmayan konuşamayan Malatya da gazetelere ve gazetecilere hakaret etmek için il başkanınla birlikte yarışan gazetecileri tehdit eden siz ve arkadaşlarınız değil mi? Sen mi bu ülkede kalemi kırılan gazetecileri savunacaksın?
Gerçi Malatya da yerel yönetim seçimlerinde en kötü sonucu alan birisinin CHP de yerel yönetimlerden sorumlu genel başkan yardımcılığı konumuna seni getirenlerin buraya da seçmesi doğal gibi düşünülebilir. Ancak seni oraya ve de komisyonlara getirenler senden daha çok tartışıldığına göre değişen bir olay yok..!?
İktidarlar ve bazı siyasiler ellerinde bulundurdukları güçle gazetecilerin kalemini kırar keyiflerini saltanatlarının devam edeceğini sanırlar ancak herkes şunu iyi bilsin ki zalimin faşistin diktatörün zulmü var ise mazlumun da halkı ile birlikte bir yaratanı var.
Haziran 2015 bu anlamda çok ama çok önemlidir. Bu genel seçim sadece milletvekili seçimi değildir bu seçim demokrasi adına demokratikleşme adına Türkiye’nin kaderi geleceğini belirleme seçimidir bu seçim yolsuzlukları yapanlarda gazetecilerin kalemini kıranlarda laik demokratik çağdaş hukuk devleti kurulmasına karşı gelenlerde hesap sorulması seçimidir.
Demokrasi için demokratik özgür laik Türkiye’yi yaratmak için hırsızlardan yolsuzlardan faşistlerden diktatörlerden hesap sorulması için insan hakları ve emeğe saygı duyulması için bu seçimde bir olmalıyız iri olmalıyız diri olmalıyız uyanık olmalıyız diyorum.
Yolsuzluk yapanlardan gazetecilere zulüm eden onların kalemini kıranlardan bu halk 2015 te hesap soracak hesaplarını soracaklar.
