Zıvanadan çıkmış bir devlet çarkının ağzıdır Soylu' nun söyledikleri!.
Aslında benzerini daha önce de birinci ağızdan, yani Erdoğan'dan dinlemiştik. Valilere" gerektiğinde yasaları takmayıp, rütunun dışına çıkmalısınız" diyerek adeta kanunsuzluk talimatı vermişti!.
Hal böyle olunca gelişimini tamamlamamış bir aşiret devleti algısıyla her birim, her kişi içindeki acizliği ulu orta kusuyor!.
Sorunlarını demokratik işleyişi genişleterek çözebilme yeteneğinden aciz olmanın sonucu şiddeti önermektir!.
"Bacaklarını kırın" diye canlı yayında talimat verirken, ruh halinin bir psikopatın devinimleri ile gel gitlere büründüğünü köpüren ağzından görebiliyorsunuz!.
Belliki, taşıyamadığı bir makamın ağırlığı psikolojisini bozmuş.
Daha önce Kılıçdaroğlu'nu da benzer sözlerle tehdit etmişti!.
Bence bu adamın ciddi bir şekilde tedaviye ihtiyacı var!.
Derhal görevden alınıp, tedaviye alınmalı!.
Yoksa verdiği bu talimatla karakollar mezbaha döner!.
Zaten bu konuda epey sıkıntılı bir ülkeyiz..Üstelik çıkıp "siz yapın sorumlusu benim" diyen bir İç İşleri Bakanınız varken!.
Bir çete devletinin bile kendine göre kuralları varken, bizde ki bu kuralsızlığın bir tanımı olmalı!.
Bilen varsa lütfen söylesin!.
*****************
İran
Bir karanlık, şafağın sancısını yaşıyor!.
Herkesi, her kesimi kandırarak gelmişlerdi!.
Kandırma işi tamamlanıp,ipler ele geçince eline tırpanı alıp, etrafını ve de destek olan sol muhalefeti biçmeye başladılar!.
Başlarında Humeyni denilen kanlı bir teokrat vardı!.Katı İslam kanunlarını hayata geçirmekle kalmıyor, adeta insan etinden dünyaya bir duvar örüyordu!.
En büyük düşman Kürt' ler di ve ipe göndermekten, zindana atmaktan çekinmiyordu!.Öldürdükçe bir doyumsuzluğun paslı karanlığına yürüyen cellat gibiydi!.
Oysa doğal kaynakları olan bir ülkeydi ve bu kaynaklarla dünyanın sayılı ülkeleri arasındaydı..
Ya şimdi?
Gelir ve siyasi dengesizlik ülkeyi bir kaosun eşiğine getirdi!.
Özellikle Kürt katliamları bir hesaplaşmanın zamanının gelip kapıya dayandığını gösterdi!.
Şu an çatırdamalar başladı!.
Kolay durulmayacağa da benzer!.
Dünya artık bu bağnaz ve en sıradan demokratik isteklere dahi kapalı olan İran ve benzerleri ile yaşamak İstemiyor!.
İki bin on sekiz, bir çok sürprize gebe gibi duruyor!.
Diktatörlerin diz çökeceği, halkların kazanacağı bir yıl dileğiyle!.
Güzel dostlara saygı ve sevgilerimle!..
**************
Asgari ücret az mış
Neymiş efendim asgari ücret azmış!.
Hadi ya!.
Bence çok ama çok fazla!.
Bu işi ülke standardı ile ölçüp öyle vereceksin!.
Gelin bu hesabı beş kişilik bir aile üzerinden yapalım!
Günde birer ekmek yerlerse eder mi 5 tl?
Beş tl'likte zeytin peynir yesinler, etti mi 10 tl?
Hadi biraz da mercimek çorbası ekleyelim, ev de pişeceği için beş TL'de ona ayıralım, al sana on beş TL..
Ayda eder 450 TL!.
Elektrik, su, 100 TL..
Kirayı saymıyorum, çünkü biz de evi olmayan vatandaş yok!.
Et falan yemesen de olur!.
Zaten hastalanmayı falan saymadım, avuç açıp bedavadan şifa dilemek varken, ne gerek doktora, hastaneye?.
Depresyona girdinizse " eşek dili" muska bire birdir yazdır, ıslat suyunu iç tamamdır!.
Yukarıda ki hesabın toplamı 550 TL'dir!.
İşte gerçek asgari ücret rakamı budur!.
Hükümetin fazladan verdiğinin karşılığı oy'dur!.
Bakın seçim olduğunda herkes tekrardan mevcut hükümete oy verecektir?
Niye?
Fazladan bin TL verdi diye!.
Reis bu işi iyi biliyor!.
Kendisi "Rükuda eğiliyor" vatandaş Reise eğiliyor!.
Biat meselesi!.
En iyi ilacı şükretmektir!.
Biat edenlerin sızlanmaya hakı yoktur!.
Sızlanmak şirk koşmaktır!.
Oturun oturduğunuz yerde!.
Şükredin, dua edin!..
Edin ki cenab-ı Allah bu hükümeti başımızda eksik etmesin!.
Etmesin ki, günün birinde arpa, çavdar ekmeğine ulaşalım!.
Ulaşalım ki, o eski damak tadının keyfini çıkaralım!.
**************
HARAM!!
Üstada sormuşlar "Rakı haram mı?"diye!.
"Puşt ile içmezsen sorun yok" demiş!.
Bilime açılan tüm pencerelere kara bir perde çeken zihniyetin hurafeden başka bir dili zaten olmaz!.
Çıkıp uzayda koloni kurmak üzerine mi konuşacaklardı?.
Burada her türlü haramı ve haltı yiyip, tövbe mekanizmasının genişliğinden yararlanarak kapağı cennete atmanın yorumunu kendilerince yapanlardan ne bekliyordunuz?
Üç saatte bir tecavüzün, saniye başı tacizin yaşandığı, sokakta kadınların öldürülüp sürüklendiği ülkede yıl başı haram!.
Üstelik bunların hepsinde dünya genelinde ilk sıradasın!.
Rüşvet yemenin tövbesi kabul ama, yıl başı kutlamanın tövbesi asla!.
Çünkü o Gavur icadı!.
Her türlü haltı yiyip, cübbesi ile ağzını silip temizlemek helal, yıl başında hindi yemek haram!.
Şirazeden çıkmış bir akıl fukaralığının ceremesi gelip kapımıza durmuş!.
Artık üreterek kazanmanın hayal olduğu bir yerdeyiz!.
Mercimeği dahi ithal ettik ya!.
Artık ölsek te gam yemeyiz!.
E vatandaşa ne kaldı?
Haram olan yıl başı biletine hücum edip, tutarsa kısadan zengin olmak!.
Şimdi Haram olan her şey bu kadar çabuk rağbet görüp tükeniyorsa, anlaşılan inancımız da bir sıkıntı var!.Ya da herkes bu yobaz fetvaları dinliyormuş gibi yapıp, iplemiyor!.
Hani diyorum bu iktidarın haram olduğunu biri çıkıp söylese de!..
Ne bileyim belki piyango bileti gibi kısa sürede biterler!.
Yoksa hayat hepimize haram!.
****************
Hiç kızmayın!.Boşuna da çene yormayın!.
Müftülere nikah yetkisi verildiğinde çıkıp, " bir dakika kardeşim, bu ülkede nikah kıymada izdiham mı var ki, böyle bir yasa çıkarıyorsun?" diye hangimiz tepki gösterdik?.
Muhalefet partilerinin hangisi karşı çıktı?
Çıkmadılar, çıkmadık, çıkamadınız!..
Niye?
Ya bize dinsiz derlerse korkusu!.
Partiler, buradan oy kaybederiz diye kafalarını kuma gömerken, ben, sen gideceğimiz cennetin hesabındaydık!.
Müftülere bu yetki sebze meyve fiyatlarını denetlesinler diye verilmedi!.Tam da bunun için verildi!.
Belli ki altı mı, dokuz mu diye epey tartışmışlar!.
Altı da diyebilirdi sevgili diyanetimiz!. Kim bilir belki de son an da tepeden gelen bir emirle ortak nokta dokuz da karar kıldılar!.
Yasalar el vermiyorsa, din el veriyordur diye çıkarılan bu yasa resmî olmayan nikahın önünü zaten açmıştı!.
Çocuk yaşta evliliklerin ve tecavüz sonrası sapıkların cezadan yırtmaları için adeta can simidiydi!.
Şimdi çıkmış bilmem Diyanet şöyle dedi, böyle dedi diye yalandan kendimizi avutuyoruz!.
Adamlar yarın çıkar bu fetvaya karşı gelenler kâfirdir ve İmanından şüphe edilir, derlerse ne yapacaksınız?
Bu sefer de " tövbe" kuyruğuna girersiniz!.
Bana hikaye anlatmayın!.
