"CHP içinde asla kavga istemiyorum. Delege hesabı yapanların Partide işi yoktur. Derhal istifa etsin!"
Diyen Sayın Kemal Kılıçdaroğlu na buradan seslenmek istiyorum.
Sayın genel başkan parti içi kavga da delege hesapları da bütün hızıyla devam ediyor ve seni de hiç kimse dinlemiyor
Anlam veremediğim daha doğrusu anlamak isteyip te anlamadığım bu çıkışa kim kulak verdi? Görünen o ki hiç kimse
Ya da kime kimlere mesaj veriliyor, kimlerse onlar genel başkanı sayarak cevap verecek mi?
Şimdi bütün ülkede CHP ne oy verenler de gerçekten Kafalar karıştı.
Acaba mesajı kim üstüne alacak?
Öyle ya duyduğumuz okuduğumuz kadarı ile yerel de ki İktidar gücünü kullanan ve bütün gücü ile kongrelere delege seçimlerine müdahale eden başta büyük şehir belediyeler olmak üzere il ve ilçe hatta belde belediyeleri ne mi, yoksa tüzük yetkilerini aşarak kongrelere müdahale eden genel başkan yardımcılarına mı? Yoksa da Genel merkez in tümüne mi?
Şayet bunlara ise bunlarda aynı bildiklerini okumaya devam ediyorlarsa neden gereği yapılmıyor. Parti içi demokrasi neden işletilmiyor?
Biz mi yanlış anlıyoruz ya da konuyu mu anlamadık.?
Yoksa genel başkan belediyelere ve genel merkeze karşı parti içi demokrasi isteyen sade üyeye mi çağrı yapıyor?
Şayet bunlara çağrı yapıyorsa yapılan yolsuzluklar delege ağalığı kapalı kapılar arkasında yapılan delegeler in sesi arşa kadar çıktı sağır sultan duydu ve bunların hepsi bir şekilde genel başkana iletildi. O zaman gereğini yapın sözünüzde durun tespitlerinizi yapın ve derhal istifa ettirin. Hodri meydan yapabilecek misiniz? Sayın başkan ama neredeee……
Bizler CHP içerisini iyi tanıyan ve çözenler hepimiz herkes çok iyi biliyoruz ki Genel Başkan her ne kadar “ sözüm söz “ der ancak genelde söylemlerinin tersine uygulama yapar.
Şimdi bakalım genel başkanın söylemlerine;
Örnek mi?
1-Parti içi demokrasiyi getireceğim dedi.
- Geldi mi?
2- Ekmeleddin için risk aldım bedeli ne ise
öderim dedi.
- Ödedi mi?
3- Son genel seçimde % 35 oy.
Alamazsanız ne yaparsınız sorusuna;
gereğini yerine getiririm dedi.
- Getirdi mi?
4- Birileri kendi hesapları için partiyi
karıştırıyor. Bize dava adamı lazım dedi.
- Dava adamları ile beraber mi?
5- Belediye Başkanlarına; "siz
belediyeciliğinizi yapın, örgütü bana
bırakın" dedi.
- Hangi belediye başkanı genel başkanı
dinledi, dinlemeyene ne yapıldı?
6- Partide kavga istemiyorum. Delege
hesabı yapan istifa etsin dedi.
-
Hangi belediye başkanı hangi örgüt demokratik delege seçimleri yaptı?
Hiç biri. Bakalım üstüne alınıp istifa eden olacak mı?
Arkadaşlar Partinin gelişmelerine kongrelerin yöntemine bakıyoruz Delege hesabı yapanlar belediye başkanları yada BEN diyenler değil mi? Genel merkezde ki üst katmanlarda ki görevliler değil mi?.
O zaman sayın genel başkan bir an önce bu partinin ilerlemesini iktidara yürümesini istiyorsanız bu hukuksuzluklara bulaşan her kimse gereğini yapın yaptırın yoksa bunların bütün vebali sizin üstünüzdedir. Bunu bilesiniz…..
Yok, siz Genel Başkan olarak partiliyi partiye oy verenleri saf sanıyor ve tavşana kaç tazıya da tut diyorsanız da ya da tazıya tut diyor ama tavşana kaçma diyorsanız doğru yapmıyor kendinizi de partiyi de yıpratıyor gözden düşürüyorsunuz.
Bu durumda halkımıza CHP ne oy verenlere gerçekten sormak lazım
Sizce genel başkanın söylemi inandırıcı geliyor mu?
Bakalım yaşayıp göreceğiz diyeceğim ancak Biz böyle avutulurken, atı alan Üsküdar ı geçerse işte felaket o zaman kopar
Aha da 2018 geldi. Ondan sonra 2019 ve şayet erkene alınmazsa üç seçim birden yaşayacağız.
Kaldı ki bu üç seçim Yerel, genel ve esas en çok önemlisi Türkiye’nin, Cumhuriyetin çoook az da olsa var olan demokrasinin varlığının olup olmaması oylaması yapılacak. Yani ya Demokrasi ve Cumhuriyet denilecek ki biz hep bir ağızdan bundan yanayız ya da tek adam yani dinci faşizm gelecek.
Bu gün itibarı ile parti içi demokrasi sağlanmaz parti içinde ki hukuksuzluklar giderilmez se atı alan Üsküdar ı değil Avrupa yı da geçer.
İsterseniz hukuksuzluk ve parti içerisinde ki çete vari örgütlenmeler sonucu Malatya da neler geliştiğini ne dümenler döndüğünü ve bu dümenler sonucunda başta seçilen ilçe başkanları ve bir çok bölgede bir çok partililerin haline durumuna şöyle bir göz atalım.
Malatya’nın Büyük şehir olması ile nüfusun en çok yoğun olduğu merkez ilçenin ortadan kalkması ile iki merkez ilçe diyebileceğimiz ilçelerimiz nüfus olarak çok büyüdü. Malatya’nın genel nüfusu 780 bin. Bunun yaklaşık 650 bini bu iki ilçede yaşıyor. Battalgazi ve Yeşilyurt İlçeleri
Geçen kongrelerde Battalgazi ilçe başkanlığına eski baro başkanı Selahattin Sarıoğlunu zorla aday ettirdiler ve seçildi. Yeşilyurt ilçe başkanlığına da yaklaşık 15 ay önce emekli asker Ahmet Küçükşahin ilçe başkanının bir şekilde ABD ye gitmesinden sonra boşalan ilçe başkanlığına yine rica minnetle getirildi. Her iki başkanda hukuktan parti içi demokrasiden yana olan hiç kimseye bağımlı olmadan parti için çalışan BEN demeden BİZ diyerek koşturan çalışkan ve partiyi iktidara taşımak için mücadele veren insanlardı.
Bu gün parti içerisinde ki alavere dalaverelerin sonucunda hatta kendi tabirleri ile söyleyecek olursak parti içerisinde ki çetenin baskısı sonucunda her ikisi de partide yoklar.
Selahattin Sarı oğlu 16 Nissan referandum akşamı görevinde istifa etti.
Ahmet Küçük şahin delege seçimleri sonucunda denilen çeteler faaliyete geçti ve yönetimde düşürüldü.
Bununla kalınmadı İl kongresinin hemen arkasında Selahattin Sarı oğlu bu çetelerin baskısına dayanamayarak CHP den ve üyelikten istifa etti.
Bugünlerde de Ahmet küçük şahinde ya da Yeşilyurt eski ilçe başkanı CHP li Küçük şahin; “ Yalan söylemenin, ahlaksızlığın adı, hukuksuzluğun adı siyaset değildir. Böyle siyaset yapılmaz bunların yaptığı siyaset değil.” Diyerek rahatsızlığını daha da ilerisi artık bunlarla siyaset yapmak mümkün değil noktasına geldiğini her platformda dillendirmeye başladı
Evet, dostlar her iki başkan da özellikle de Malatya da parti içi demokrasinin kesinlikle olmadığını partide başta vekil ve il başkanı olmak üzere belli bir gurubun çeteleşme mantığı içerisinde bir diktatörlük anlayışı ile bir yönetim sergilediklerini belirtiyorlar.
Düşünün ki en çok demokrasinin olması gerektiği yerde sosyal demokrat bir partide demokrasinin katledildiğini söyleyerek birisi partiden istifa etmiş biriside istifa noktasına gelmiş.
Sayın genel başkanım bütün bu olan bitenlerden bu hukuksuzluklardan delege ve kongrenin anti demokratik uygulanışlarından yapılmasından vekil ve il başkanı sorumludur.
Bu durumlar bilmem kaç kez sizlere anlatılmış Ahmet küçükşahin tarafında da dosyalar size ulaştırılmıştır.
O zaman sayın genel başkan bari hiç olmazsa bir kerede olsa dediklerinizin arkasında durun inandırıcı olmak adına aşağıda ve yazının başında yazdığım sözünüzün gereğini yapın. Yapın ki bazı hukuksuzluklar düzele adalet yerini bula yoksa da uğur ola..
Genel başkan sözünde durmazsa "CHP içinde asla kavga istemiyorum. Delege hesabı yapanların Partide işi yoktur. Derhal istifa etsin!" sözü havada kalır. O zaman da o koltukta oturmanın çok fazla değeri kalmaz istifa ettiremiyorsa istifa edecektir etmelidir.
Yine de tüm arzumuz partiye gönül vermiş bütün herkesin isteği hayali çok kötü geçen 2017 kadar ki sürecin bir daha yaşanmaması.
Temennimiz 2018 yılının Demokrasi adına Cumhuriyetin korunup kollanması adına tüm halkların inançların mezheplerin etnisitelerin Türkiye Cumhuriyetin demokratik parlamenter sisteme dönmesi dönüşmesine katkı sunmak için bütün halkların birleşmesi bütünleşmesidir.
Diliyorum bütün parti içi özgürlüklerin gelişmesi yerleşmesi süreci olarak 2019 yılında demokratik parlamenter sistemin daha da demokratikleştirerek yerleşmesi ve umut olmasıdır.
Sevgi saygı ve dostlukla yeni yılınızı kutlarım.