HDP: Türkiye de dil, ırk, inanç, kültür olarak ötelileştirilmiş halkların bir araya gelerek siyaset yaptığı bir mekanizmadır.
Ne Türkündür, nede Kürdün partisidir.
HDP de demokrasi ilkelerini ön plandadır. Bu ilkeler halkın ilkeleridir. Hiç bir kimliğin ve inancın ilkeleri değildir.
Bu partiye büyük emek vermiş siyaset yapmış kişilerin kalkıp birbirlerini eleştirmeye hakkı yoktur.
Klavye gibi eleştiriler ya da ırkçılık gibi suçlamalar doğru değildir.
Kiminin birilerine gitsin filim çeksin, ya da tükürülecek değerlerden gibi söylemler, birilerinin değirmenine su taşımaktan başka bir şey değildir.
Bazı gerçeklerde vardır. Hayatında bırakın vekil olmayı, Muhtar olamayacak insanları Kürt halkı Vekil yaptı.
Türk olup hayatının yarısını, Kürt kimliğini savunduğu için Ceza evinde geçiren insanlar vardır.
Kürt olup düzen partileri içinde makam - mevki için ırkını satan kişilerde vardır.
Alevi adaylar nüfusun % 90 Sünni olan illerde aday gösterildiler % 95 üzerinde oy aldılar.
Sünni adaylar alevi yerlerde gösterildi. Aynı şekilde oy alıp meclise gittiler.
HDP, DEP' ten bu yana Eş başkanlık ilkeleri ile yönetilen kadın - erkek eşitliğinin bir sembolüdür.
Hiç bir zaman liderler, makamlar partisi olmamıştır. Her partide olduğu gibi, parti içi demokrasi bazen eksik kalıyor.
HDP yerine hangi partinin 68 Eş Belediye Başkanı, 9 tane milletvekili, 10 binlerce kadrosu Ceza evinde olsaydı. Bu kadar ayakta olurdu.
90'lı yıllarda milletvekillerine yapılan bu gün aynı şey uygulanıyor.
HDP kendini çok çabuk yenileyen bir kadroya sahip partidir.
O zaman siyasi soykırım yapanlardan eser yok, Kürtler daha da güçlü bir şekilde TBMM'ne geldiler.
Ahmet Türk Kürt siyasal siyasetinin en usta kişilerden biri olarak sorumluluk alacağına eminim.
Hiç kimse Türkiye ile diğer ülkenin Kürtlerini bir tutmasın! Türkiye'nin batı illerine göç eden ve orada yaşamını sürdüren Kürtler bu gün her ilde sosyalistlerle birlikte bir Milletvekili çıkaracak güçteler. Kürtler bu Ülkenin gerçek unsurlarıdır. Bunca baskıya rağmen ayrılmayı hiç düşünmemişler.
Kürtlerin bileşeni olduğu Siyasi partiler '' ilkeler '' partileridir. Bu siyasi partilerde siyaset yapmak '' ateşten gömlektir.''
Her Kürt siyasetçi bu '' ateşten gömleğin '' giyerken her şeyi göz önünde tutarak giyer.
Her onurlu Kürt birey gibi Selahattin Demirtaş bu topraklarda yaşanmış acılar ile büyüyen bir bireydir.
Selahattin Demirtaş her onurlu Kürt gibi '' Kürt halkına olan borcunu ödüyor.'' Bedeli ne olursa olsun.
Bu gemi yola çıkarken demokratik siyasetten ödün vermeyen Orhan Doğan gibi insanların dümene geçmesi ile başladı.
Selahattin Demirtaş bu koltuğa geçtiği zaman, bu gemiyi '' barış özlemi olan limana nasıl kısa yolda, kayıpsız olarak götürebilirim için bu dümene geçti.
Selahattin Demirtaş Halkına olan borcunu ödemek yerine, Hukukçu kimliği ile duyarsız bir Kürt birey olup çok büyük paralar kazanabilirdi.
Haciz Avukatı, boşanma Avukatı ya da bir düzen partisinde ilkesiz Kürt siyasetçi olabilirdi.
Üzerine giymiş olduğu '' ateşten gömleğin '' kendisine çocuklarının hasretini, eşinin hasretini ve sevdiklerinin hasretini yaşayacağını bilek giydi.
Omuzlarındaki yükün ağırlığını, bu yükün ne kadar değerli olduğunu bilincinde olarak geminin dümenine geçti.
Bu davaya girerken '' Demokratik siyasetin ilkeleri içinde ülkenin özlemini çektiği barışı inşa etmekti.''
Tabi ki her ne kadar ilkeli bir kişiysen bu günümüz Türkiye sin' de siyaset üretmen çok zor.
HDP ve Selahattin Demirtaş gibi bir insanın siyaset ilkeleri için gerekli olan demokrasi, demokratikleşme olması bu süreci yaratmış oldu.
Demokrasi koşulları yaratmak için çok zaman lazımdır.
Türkiye gibi ülkelerde, seçmen '' din, korku, tehditlerle '' yönetiliyor.
Selahattin Demirtaş gibi sivri dilli, insanı etkileyen, geçmişi hiç bir yolsuzluğa karışmamış, gerektiği zaman çocukla çocuk olan, yaşlıyla yaşlı olan bilinen siyasetçilerden farklı bir kişinin siyaset yapması iktidar partiler için yeri dışarı değil de içeri olmalıydı.
HDP ve HDP Milletvekilleri şahsında insanların özlemi olduğu barış sürecini, yada hiç olmadığı barış sürecini cezalandırdılar.
Tüm demokratik siyasetin kanallarının kapattılar.
Selahattin Demirtaş başına gelecekleri çok önceden biliyordu.
Barış süreci boyunca içinde her zaman bir kuşku vardı. Yinele denize düşen yılana sarılır misali yola devam ettiler.
Selahattin Demirtaş mücadeleci, direngen bir mücadeleden geldiği için sonu ne olursa olsun kendisi ve ailesi de kabul etmişti.
Halkının özlemi olduğu barışı inşa etmeden, halkına olan borcunu ödemeden, daha doğrusu halkı özgür olmadan kendisin özgür olmayacağının bilincinde ülkeyi terk etmedi.
450- 500 tutsak tutuluyor. Kendisini yargılayacak bir bağımsız yargı yoktur.
Aslında içeride olması dahi bazı kesimi rahatsız ediyor. Uykularını kâbusa çeviriyor.
Kendisini 1500 kişilik bir Avukat ordusunun savunmasından çok korkuyorlar.
Kendisini ne kadar içeride tutabilsek günü kurtarmış oluruz.
HDP bir seçim sürecine hazırlanıyor. Seçim öncesi olağan 3, kongreye hazırlanıyor.
Kongre süresi kimin aday olup olmayacağı olmamalıdır.
Kongrede adaydan önce izlenecek olan yol çok önemlidir.
Türk İslam sentezine karşı, Ötelileştirilen Türkiye halkları nasıl bir yol izleyecekler.
Kürt oylarının düzen partilere gitmesinin önüne nasıl geçilir?
AKP, MHP ittifakı HDP için yeni başlangıç getirebilir.
Ülkede adaletsiz bir dağılım vardır.
Ülkede her gün çocuklar Yurtlarda, sokaklarda cinsel istismarlara uğruyorlar.
Ülkede her gün kadınlar şiddete maruz kalıyorlar, öldürülüyorlar.
Eğitim sistemi çökmüştür.
Sağlık sistemi çökmüştür.
Bu yaşanılan olaylar ülkenin doğsun da yada batsın da yaşanmıyor.
Ülkenin her tarafında yaşanıyor.
Güçlü bir kongre ile iyi bir yol haritası ile 7 Haziran havası yakalanabilir.
Güney doğuda iyi bir politika ile gerçekler halka iyi bir şekilde aktarılır ise düzen partileri, tabela partisi olurlar.
Kürtler AKP, MHP, BBP, ittifakına da görmezden gelemezler.
Kürtler artık düzen partilerinin '' can simidi, su matarası '' olmamalılar.
