Hiç dikkatinizi çekti mi bilmiyorum ama, Müslüman ülkelerin tamamı sömürge ya da yarı sömürgedir. Bütün Müslüman ülkeler iç kargaşalarla boğuşuyorlar.
Hiç bir Müslüman ülke bağımsız değildir. Bütün Müslüman toplulukları Müslüman olmayan ülkeler tarafında sömürülürler.
Nasıl mı:?
a-Yeşil kuşak projesi bir ABD projesidir.
b-BOP (Büyük Ortadoğu Projesi) bir ABD projesidir.
c-Ilımlı İslam bir ABD projesidir.
d-Arap Baharı, bir ABD projesidir.
Hiç bir Müslüman ülkede sanayi devrimi olmamıştır. Üretim ile yönetim birbirine bağlı olarak feodaldir.
Hiç bir Müslüman ülkede demokrasi yoktur.
Hiç bir Müslüman ülkede milli sermaye oluşmamıştır. Millî sermayesi olmadığı gibi milli devlet de olamamıştır.
Hiçbir Müslüman ülkelerinde adalet yoktur. Adalet kralların, şeylerin ve emirlerin iki dudağı arasındadır.
Müslüman ülkelerde din ve dince kutsal sayılan kavramlar siyaset aracı olarak kullanılır.
Müslüman ülkelerde sınıfsal bir yapıya sahip olan devlet dinle bütünleştirilir ve din sınıfsal çıkarlara alet edilir.
Müslüman ülkelerde din veya mezhep, sistemin siyasi ideolojisine dönüştürülmüştür. Toplumun bir kesimi dışlanmıştır. Toplumsal uzlaşı yoktur.
PEKİ NEDEN?
Bu sorunun İslam’da olduğunu sanmıyorum. Bu sorunun bir yönetim sorunudur. Çünkü Avrupa’ya bir güneş gibi doğan 1789 Fransız devrim feodal İslam topluluklarına doğmamıştır. Çünkü Avrupa Rönesans’la yeniden doğarken, Müslümanlar kafasını kuma gömmüştür. Sanayi devrimi oluşmadığı için, buna bağlı olarak demokrasi de oluşmamıştır.
1-Müslüman topraklarda Tebaa veya kul olan insanlar özgür birey olamamıştır.
2-Özgür birey olmadığı için devletten hiçbir demokratik veya ekonomik talepte bulunmamıştır.
3-Özgür birey olmadığı için sistem ile ilgili kararları kendisi değil, bir üst aklın ağzına bakarak vermiştir.
4- özgür birey olmadığı için devletin hoyratça sömürülmesini görmemiştir veya duymamıştır.
5-özgür birey olmadığı için yolsuzluklara göz yummuştur.
6-Özgür birey olmadığı için demokrasi talebi olmamıştır.
7- özgür birey olmadığı için pastanın paylaşımı için sendika, oda ve benzeri kurumların oluşmasına önayak olmamıştır. Para çok dar bir alanda toplanmıştır.
8-özgür birey olmadığı için adalet diye bir talebi olmamıştır.
9-özgür birey olmadığı için mezhep, tarikat ve benzeri feodal ayrışmalara karşı tavır alamamıştır. Birliği sağlayamamıştır. Hep iç çatışmalarla boğuşmuştur.
10-özgür birey olmadığı için kendisi, kendi olmamıştır. Kendini herhangi bir tarikat ya da mezhebe ait olduğunu sanmıştır.
Müslüman toplumları yönetenler iktidarını pekiştirmek için kendilerine dince kutsal sıfatlar sağlamışlardır. Toplum onları kutsamıştır. Halife, Emir, Ulu emir vs.
PEKİ, NE YAPMALI?
1-Müslümanlar önce hızla bağımsız devlet olmak zorundalar.
2--Müslümanlar hızla demokratikleşmeliler.
3-Müslümanlar hızla dini sömürme aracı olarak gören parazitlerden kurtulmalılar.
4-Müslümanlar hızla sanayi toplumu olmak zorundalar.
5-Müslümanlar hızla kral, sultan, emir ve benzeri orta çağ kalıntılarından arınmalılar.
6-Müslümanlar din ile devleti birbirlerinden ayırmalılar. Çünkü devlet sınıfsal, din ise evrensel bir kavramdır.
7-Müslümanlar tıpkı Hıristiyanlardan olduğu gibi, mezhepsel ayrışmalara son vermeliler. Birbirlerini olduğu gibi kabul etmeliler.
Yoksa Müslümanlar gün yüzü görmeyecekler. Hep batının bir piyonu olmaktan öteye gidemeyecekler.
Oysaki İslam barış anlamına gelen selamdan türemiştir. İslam zaman ötesinde genel ilkeleri dolayısıyla siyasetle ilgilenmez. Dünya toplumlarında uygulanmak üzere bir devlet yönetim biçimi, önermez. Önerenler ise kişisel çıkarları için yaparlar. Bu özelliğinden dolayı Müslüman toplumlarda uygulanan siyasi doktrinler yöntem ve politikalar belirleme işi İslam ın değil bilimin, aklın, siyaset biliminin ve siyasetçilerin işi olmalıdır.
