Malatya'nın yetiştirdiği önemli kişilikler vardır..
Siyasetten ve sanata kadar.. Bu işin sevindirici yanı..Kimi değerlerini de kaybetmenin şansızlığını yaşamıştır!.
Tıpkı Hrant DİNK gibi..
Hrant,Malatyalıdır..Doğup büyüdüğü ev hala bir mahallenin kıyısında yıkıntılar içerisinde öyle boynu bükük duruyor!.
Buradan Malatya Belediye Başkanı sayın Ahmet Çakıra bir çağrıda bulunmak istiyorum..
Lütfen Hrant'ın doğduğu bu evi aslına uygun yeniden yapın ve bir mini müze haline getirin!.
İnanın buradan kanayan vicdanlara bir nebze merhem olursunuz ve bu Malatya için çok farklı bir anlam ifade eder!.
En önemlisi onu katl eden karanlık odaklara iyi bir şamar olur ve buradan dünyaya hoşgörü ikliminde olmanın güzelliği üzerinden mesaj verilir!.
Maddi hiç bir külfetin olmayacağı böylesi bir adımın getirisi, bir arada yaşam adına büyük bir kazanım getirir!.
Sayın Başkan, bence hemen şimdi bu konuya el atın ve önümüzdeki yıl ki anmada hep beraber açılışını yapalım!.
Kim bilir belki koruyamadığımız bu tedirgin güvercinimize vefa borcumuzu ödemiş oluruz!.
Unutmayın ki, her toplum değerleri ile vardır ve o değerleri yaşatmakta biz geride kalanların görevidir!.
***********************
Samimiyseniz Malatya ve incirliği kapat
Üşüşmüşler leş kargası gibi!.Almışlar önlerine bir harita, bir de çubuk, çubuğu harita üzerinde gezdirip bir dakikada bütün dağları taşları aşıyorlar!.Hepsinde müthiş bir hararet "girmeliyiz, temizleyip çıkmalıyız" diyorlar!.
Bu ateşli kışkırtıcılığı yapanların ekseriyeti kim biliyor musunuz?
İktidardan nemalanan sözüm ona Kürd yandaşlar!.
Mesela Bekir Bakan Milli Güvenlik Kurulu toplantısından sonra o incecik ve kadife sesiyle çıkıp açıklama yaptı!.Vallahi o ses tonu kuşları bile ürkütmez!.Daha gür sesli bir Kürd bu açıklamayı yapabilirdi!.Kürd Bekir " temizleyeceğiz" derken sanki yakasındaki tozdan bahis ediyordu!.
Sonra ekrandaki Metin er!.
Yahu bu adamı izlerken devranım dönüyor!.
Kendini resmen sarayın varlığına adamış!.Hapşırırken bile " Reis" diyor!.
Sonrasında da o da diğer eli çubuklu uzmanlar gibi Afrine girip, bir tek kişi kalmamak kaydıyla temizleyip çıktı!.
Şimdi Hükümete bir önerim var!.Bahçeli ve tebası hariç, hiç bir Türk oraya gidip savaşalım demiyor!.Meral Akşener bile CHP den daha sağduyulu yaklaştı meseleye!.Dedi ki " madem samimiysen Malatya ve incirliği kapat" devamla " savaşalım diyenler, kırk yaş altı çocuklarını göndersinler."
Ben de diyorum ki, Bekir ve Metiner zihniyetinde ki Kürdleri bu savaşa gönderin!.
Vallahi her iki tarafın da zararı olmaz!.
Savaşı kazandığınız zaman da Türklerin hanesine kocaman bir kahramanlık hikayesi yazılır ve Reis ikibin on dokuzu tere yağından kıl çeker gibi alır!.
Durum buyken Afrine "ansızın girmek için bir Amerika'ya, bir de Rusya'ya dönüyor!.Birinden bir ışık görse ateşe atlayacak ama, yok!.Sağlıklı bir tüyo almıyor!.
Oraya uçakla müdahale etmeden bu işin ülkeye kaç cana mal olacağını biliyor!.Bunun siyasi sonuçlarını da Umarım biliyordur!.
Bana kalırsa boş versin Amerika'yı, Rusya'yı girsin hem de şimdi!.Yalnız bir şartla Metiner ve Bekir Bakan ön saflarda olmasa bile, en azından orta safta!.
O zaman bakın siz yeni destanımızın güzelliğine!.
*************************
ATEŞE ATLAMAK
Son bir haftadır katıldığı parti kongrelerinde sesinin en son sınırı ile bağırıyor "bir gece ansızın gelebiliriz."
Hafızayı tazelemek adına Saddam Hüseyin'in serüvenini yeniden bi gözden geçireyim diye geçmiş notlarıma baktım..
Dünya ve tamamen kendisine bağlı medya organlarında hep ön sırada ve elinde mavzerli pozlar, kimi zaman da boşluğa tabanca ile ateş etmeler!.
Tabi daha öncesi de var!.
Ekonomik ve askeri gücü sağlam olan İran ve Irak ABD yi rahatsız ediyordu!.
Dahası İsrail'in bölgede yaşam bulmasına bu iki ülke tehditti!.
Pentagon iyi bir planlana yapmıştı!.El altında Saddamı dürtüyordu ve o Saddam bir gece ansızın İran'a savaş açtı!.
Sonuç malum.!
Sekiz yıl süren savaş ve milyon insanın ölümü ve bir o kadarının da sakat kalması!.
Askeri ve ekonomik anlamda iki ülke iyice tökezlemişti!.
Ancak Amerika'nın Saddam'la işi henüz bitmemişti!.
Kuveyt'i işgal meselesi de benzer bir dürtmeydi!.
Bütün Arapları bir tek devlet haline getirme sevdasına Kuveyt'le başladı.!
İşgalden önce Kuveyt yöŞahini tehdit ediyordu " ya anahtarı teslim edin, ya da bir gece ansızın gelebilirim..!"
Medya pohpohluyordu!."Kuveyt, zaten bizim tarihi sınırlarımız ve toprağımızdır.!" diye..
Evet.!
Bir gece ansızın girdi.!
"Gir" diyenler birden kıyameti kopardı ve Birleşmiş milletler devreye girdi.!
Çeşitli ve acil kararlar aldı.!Çünkü Kuveyt bağımsız ve tanınan bir ülkeydi!.Bu bir işgaldi!.
Saddam’ın sonuna imzayı atan bu işgal, sonun başlangıcıydı!.
Kuveyt'ten çekildi ve yaptırımlarla karşı karşıya geldiğinde iş işten geçmişti!.
Esip, gürlemeler boşluğa savrulan kuru gürültüden öte bir şey değildi!.
Enfal ve Halep’çe katliamları ile katl ettiği Kürd'lerin ahı tutmuştu!.
Sonu bir fosseptik çukurunda enselenip, dar ağacında son bulmuştu!.Üstelik kendi koyduğu kanunlarla yargılanarak!.
Şimdi aynısını Erdoğan'a yapmak istiyorlar!."Afrine gireceğim" derken, ABD'nin sessizliğini okuyamıyor!.
Girersin!.
Eyvallah!.
Peki girmek istediğin toprak neresi?
Bağımsız bir ülke toprakları ve Birleşmiş Milletler üyesi bir ülke.!
Bunun tek kelimelik anlamı Birleşmiş Milletlerin
seni " işgalci" diye mahkum etmesidir!.
Yaptırımlar ve dahası ile ateşe attığın ülkeyi Saddam’ın Irak'ından daha beterine sürüklemendir!.
Ateşin ortasında cayır cayır yanarken, seni ateşe atan başta o medya gugukları olmak üzere bir çok dost görünenin bu sefer 'bir taşta benden' diyerek seni taşa tutacaklarıdır!.
İnanmıyorsan sen de bi hafızayı tazele!.Saddam’a ve ötesine bak!.
Sonra yol yakınken şu Ortadoğu'nun en mazlumu Kürt'lerle gerçek bir barış ipine sarıl!.
Aksi halde, Kürt'lerin " ahı" bu coğrafyada kimseyi iflah etmez, etmemiştir de!.