TSO da ertelenen seçimler yaklaştıkça görünen o ki tartışmalar çekişmeler sataşmalar şimdiden başlamış görünüyor.
Yarı sivil yarı da resmi kimliği olan Ticaret ve sanayi odaları asıl olarak bakıldığında bulunduğu ilin ekonomik anlamda lokomotifi olması gereken bir kurum.
Ticaret ve sanayi o ilin ekonomik anlamda can damarı. Çünkü bir şehirde bir ülkede eğer ticaret ve sanayi doğru düzgün yönetilip yönlendirilmiyorsa o ülkenin de o kentinde atar damarı yani can damarı kopmuş demektir.
Malatya da benim bildiğim süreçte bu kentte Halit Ziya Özkanlar, Abdurrahman Yavuzlar, Mücahit fındıklılar ve son olarak ta Hasan Hüseyin Erkoç TSO başkanlıkları yaptılar.
Her biri 2 -3 dönem yaptıkları için 70 li yıllardan bu güne kadar ancak bu kadar TSO Başkanı gördüm tanıdım ve insani ve gazeteci olarak dostluklarda oluşturdum.
Bunların içerisinde gerçek anlamda baca tüttüren üretim yapan sanayici hiç olmadı ancak hepsi ticaretle uğraşan Malatya sevdalısı ağabeylerimiz kardeşlerimiz idiler.
Şu gün itibarı ile iki dönemdir TSO başkanlığı yapan Hasan Hüseyin de her ne kadar sanayici olmasa da Malatya da sanayinin ilerlemesi Malatya adına rantabıl olması gelişmesi büyümesi için kendi çapına göre birçok projelere imza attı halen de bir şeyler yapmak için çırpınıyor diye görüyorum.
Malatya Türkiye de stratejik olarak çok önemli bir coğrafya da.
Malatya doğunun batısı batının doğusu durumunda.
Özellikle kırk yıldır devam eden bir kirli savaş nedeni ile tam da bu olumsuzlukların sınırı durumunda olması nedeni ile bu geçen seneler içerisinde özel sektör yatırımlarında çok fazla faydalanamamıştır.
Son AKP iktidarı ile birlikte özelleştirme adı altında Cumhuriyetin ilimize yapmış olduğu sanayi yatırımları olan Sümerbank Tekel tütün fabrikası ve çok büyük bölümü olmak üzere şeker fabrikaları özelleşmiş ya da bazı guruplara peşkeş çekilmiştir.
Bu özelleşmelerle Malatya da işsizlik had safaya varmış şu gün itibarı ile kayıtlı 35 bin işsiz olduğu resmi makamlarca açıklanmış görünüyor.
Ticaretin ve sanayinin büyümesi gelişmesi illere ekonomik girdi sağladığı gibi işsizliği azaltır isdihdamı da yükseltir.
Şimdi bütün bunları ne için yazıyorum.
TSO toplanarak ticaret ve sanayimizi nasıl büyütür ve buralarda nasıl ve ne kadar daha fazla istihdam sağlarız sağlayabiliriz diye tartışması konuşması gerekirken bizim TSO Meclis üyelerimiz sen şu kadar kayısı aldın ben bu kadar şunu yaptım gibi kısır çekişmeler le hem de kos koca adamlar mecliste birbirine hakaret ediyor arkasında yumruklaşmalar aynı TBM meclisi gibi.
Meclisler kavga etme kan akıtma adam dövme dövdürtme yeri değildir. Meclisler çok sesliliktir. Çok seslilik derken kavga için çok ses çıkarma değil konumu ile ilgili fikir tartışmaları yaparak üyelerine kentine ülkesine ne kadar daha çok fayda sağlanacağının sesliliğidir.
Aslında o gün yaşanan kavgalı TSO toplantısının ikinci bir nedeni de bana göre yaklaşan oda seçimleridir.
TSO ve diğer bazı odaların seçimleri ertelenmiş ve çok kısa zaman sonrasında tekrar başlatılacak.
İlk seçim sürecinde üç aday adaylıklarını açıklamışlardı.
1.Aday Hasan Hüseyin Erkoç
2.Aday Oğuzhan Ata Sadıkoğlu
3. Aday Namık Şahin
Hasan Hüseyin zaten iki dönemdir bu görevi yürütüyor. Oğuzhan Ata Sadıkoğlu da iki dönemdir Hasan Hüseyin Erkoç un listesinde beraberce çalıştılar. Namık Şahin de daha önce MÜSİAD başkanlığı yapmış ve daha sonra başkalarına bırakmıştı.
Her üç adaya da baktığımızda yukarda da söylediğim gibi hiç birisi sanayici değil Hasan Hüseyin kuyumcu ve kayısıcı Oğuzhan ata sadıkoğlu telefon işleri ile iştigal ediyor inanın Namık şahinin ne iş yaptığını da ben bilmiyorum.
Şimdi düşünün ki Malatya da üç tane sanayi bölgesi var ve halen hiç biri tamamlanmış değil hepsi sorunlarla baş başa kalmış. Özellikle 1. 2 sanayi bölgelerinde birçok eksiklikler olduğu gibi arıtma tesislerinin yetersizliği nedeni ile kendileri de civar köyler ve o köylerin arazileri de hastalanmış bağlarına bahçelerine gidemez durumdalar.
Bu üç aday acaba makam mevki için mi yoksa bir tarikat cemaat için mi yoksa da Malatya’nın ticaret ve sanayisine ihracatına katkı sağlamak için mi aday oldular oluyorlar.? Zamanla bunu göreceğiz Ancak
Asıl olan sadece o makamı işgal etmek siyah plakalı Mersedes e binmek protokol da geniş geniş oturmak meselesi değildir. Mesele işgal ettiğin makamı layıkıyla temsil etme meselesidir. Öyle ki, yılda bir kez “ üyesini aidat için arayan” 4 yılda bir seçimlere 2 ay kala kapı kapı dolaşıp “Hatır için oy” isteyen bir zihniyet Malatya’ya hiç bir anlamda katma değer sağlayamadı sağlayamaz.
O gün TSO meclisinde meydana gelen kavga hiç birinize yakışmamıştır.
Seçimler meşru zeminlerdir. Çıkarsınız mücadelenizi verirsiniz üyeler kimi uygun görürse o seçilir ve temennimiz seçilen layıkıyla Malatya ya ihracat ithalat ve sanayimize katma değer kazandırır kaybeden de ona destek verir ta ki o bir seçime kadar.
Gerçi şunu belirteyim ki Türkiye de muhtarlık seçimi hariç hiçbir seçim demokratik değildir. Her seçimde mühür kimdeyse o hep Süleyman olmuştur.
Ben şimdiden yeni yapılacak seçimlerde bütün adaylara başarılar diliyorum ve yine diliyorum kavgadan yana olmayan ancak hep tartışan doğruyu konuşan konuştuğunu uygulayan bir meclis olur seçilir ve Malatya hiç olmazsa bundan sonra daha fazla ticaret daha fazla alt yapısı bitmiş bitirilmiş sanayileşme hamlesi yapar.