ALTIN
 3.022,60
DOLAR
 34,3205
STERLİN
44,5531
EURO
 37,4161

 

 

"Neyi hak ediyorsanız öyle yönetilirsiniz " bu sözün hadis mi, yoksa fetva mı olduğu hala tartışılır..

Ne olması hiç önemli değil, önemli olan sözün doğruluğu!.

Belki de bu sözün en doğru oturduğu yer, biz ve bizim gibi gittikçe cehalet çamuruna batıp debelenen hurafe toplumlardır.!

Sözüm ona " Güvenlik uzmanı" bu sabah çıkmış Türkiye'nin siyasi ve jeopolitik konumu ve stratejik derinlikleri üzerine hikayeler okuyor.!

Bu zevzek takımının hükümeti Suriye bataklığına sürüklemede ki payı büyüktür.!

Öyle ya, Tayip bey ne anlar silahtan ve savaştan?!

Şuradan girip, şuradan çıkacağız ve sen tüm İslam aleminin başı olacaksın dediklerinde adam heyecanlandı ve düğmeye bastı.!

İki saatte girip dümdüz edeceği Afrin' de işlerin öyle masa başı gibi olmadığını görünce, şimdi rotayı iç piyasaya çevirdi.!

Hırsından Kılıçdaroğlu'na dümdüz gitmesinin bir alt nedeni var.!

Yarın çıkar " bizi oradan Kılıçdaroğlu çekti" derse şaşmayın ve bu söz bile yüzde elli beş için yeter de, artar bile.!

Çünkü hak ettiğimizin kendisi olduğunu ve yönetme hakkının kendisinde olduğunu iyi biliyor.!

Bu toplumu biat ve kadere razı ettiler.!

Onlar budu götürürken, ağzımıza kürdan verip, eti bizim yediğimize inandırdılar.!

Kurcala dişi ki et bulasın.!

...

Dünyanın müstesna coğrafyasıdır üzerinde yaşadığımız.!

Kaynakları ve yeterliliği hiç bir zaman bu ülke insanının yarasına merhem olmadı.!

Çünkü dünyanın sorun çözme yeteneği olmayan, ancak sorun yaratmakta mahir olan tek ülkesiyiz.!

Sorun çözmeyip, yaratınca da olacağı budur.!

Yoklukla yol alan ve hurafeye göre yaşamına yön veren.!

Kürd sorununu üç günde çözecekken, kırk yıldır kanatmakla meşgul.!

Böyle olunca da doğan çocuğun bile geleceğine ipotek koyduğumuzun farkında değiliz.!

Kırk yılda savurduğumuz para bir trilyon dolar!!

Hesap uzmanı değilim.!

Ancak bildiğim tek şey, bu rakamın üç Türkiye kadar bir büyüme olduğu gerçeğidir.!

Bu para berhava edilmeseydi, benzin bir buçuk TL, emekli maaşı ortalama sekiz bin TL,

memur on iki bin TL alacaktı.!

Ama yok.!

Söz konusu vatansa " gibi gözlerimize çekilen şu kara perde söylemi var ya..

İşte o orada durdukça bizi her zaman hak ettiklerimiz yönetecektir.!

Bu da açlık,sefalet ve daha çok kan kaybıdır.!

Şu an yaşadığımız bire bir budur.!

Hep birilerinin gelip bu ülkeyi bizden alacağı korkusu ile büyütüldük.!

Oysa kimsenin gelip almak gibi bir eşekliği yok.!

Zaten gelip paraları ile mülk alıyorlar.!

Bankaların zaten alınmış..

Her türlü sanayi ürününü sana satıp cebi dolduruyorlar.!

Az buçuk bir tarımımız vardı, o da gitti.!

Buğdaydan, samana, mercimekten ete kadar hepsi ithal..

Geriye ne kaldı?

Toprak.!

O da zaten ellerinde ..

Gün yirmi dört saat, uzayda uydularla hangi duvara işediğini bile görüyorlarsa, sen masal anlatmaya devam et.!

*********************

BABA FAKI

 

Fakıbaba.!

Tarım Bakanımız.!

Öyle bir müjde verdi ki.!

"Köye dönecek herkese üç yüz koyun ve artı asgari ücretle maaş vereceğiz" dedi.!

Hesap kitabı da yapıp önümüze koymuş.!

"Üç yüz koyunun, üç yüz kuzusu olacak ve bu kuzular satıldığında tam iki yüz on bin lira gibi müthiş bir paranız olacak" diyor.!

Haberi duyar duymaz " hanıma kalk köye gidiyoruz" dedim ve Bakanın bu müthiş fikrini anlattım.!

Kadın kısmı işte.!

Yok " ya kurt yerse.!"

Yemez hanım, çünkü sayın Bakanım mutlaka koyunları korusun diye iki adette Kangal Köpeği verecektir, hele dur.!

Daha nice karamsar sorular.!

Bir de demez mi " ben bu yaştan sonra gidip koyun sağamam.!"

Allah.Allah!.

Yahu adam bir sürü koyun vermiş, biz kalkıp ne bahanelerle meşgulüz!.

Kavga böyle devam ederken, birden aklıma sağım ünitesi geldi ve oradan da sıyırdığımı sanmışken, " biliyorum sen canavar gibi et yiyiyor sun, gözün o zavallı kuzuları kesip yemekte.!"

Devamla "Kurtları Kangallar durduracakta, seni kim durduracak?"

Bir beladır düştüm çıkamıyorum.!

Bakanın bu güzelliğini bile yüzümüze gözümüze bulaştırdık.!

Üstelik bu koyun kavgası yüzünden küstük mü?

Şimdi kafam bir sürü koyunun kuzulara karışıp, meleştiği bir dağ köyüne döndü.!

Kurtlarla Kangallar aklımı parçalıyor.!

Fakıbaba gelmiş bir tas ayran içiyor.!

Ben de bir bardak su.!

*********************

SAVAŞIYORUZ

 

Küçücük bir adaydı ve herkes bir arada kardeşçe yaşıyordu.!çoğunluğu Türkler ve Rumlar.!

Onlar tabanda böyle sessiz ve sedasız yaşarken, tepedeki siyasetçiler ortalığı velveleye verip, oradan kahramanlıklar yaratarak kendilerini sağlama alıp, iktidarda kalmak istiyorlardı.!

"Kahpe Yunan, Zalim Makarios" gibi söylemler hala hafızamız da!.

Derken İktidarda ki Ecevit ve Erbakan koalisyonu bu ateşe atladı.!

Adayı ikiye böldüler.!

Sayısız asker ve insan öldü, bir o kadarı kayıp ama hala sayı bilinmez.!

Ecevit bu hava ile "Kıbrıs Fatihi" Erbakan " Mücahit" oldu.!

Savaş sever milletin havasını iyi koklayan Ecevit, koalisyonu bozdu ve Mücahit Erbakanı cami avlusuna yolladı.!

Derhal seçime gidildi ve Ecevit en yüksek oyu aldı ama iktidar olmak için bir kaç vekile ihtiyaç vardı..Sö konusu koltuksa dürüstlük hikayeydi ve o dürüstlüğü ile toz kondurmadığımız Ecevit, boşluğu Vekil transfer ederek doldurdu ve iktidar oldu.!

Oldu olmasına da.!!

O bir kaç günlük savaşın faturası gelip kapıya dayandı..

Kuyruklar adeta bir kıtlık döneminin uzunluğundaydı.!

Daha fazla dayanamadı ve ganimetini yemediği bir savaşın gerçek yüzüne yenildi.!

Ülke bu kısa savaşın faturasını çok ödedi, hala ödüyor ve böldüğümüz o parçayı bizden başka tanıyan da yok!.

Şimdi daha beteri kapımızda.!

Şu çağda bile sağlıklı haber alma şansınız yok.!

Haberleri bir tek Cumhurbaşkanından alıyoruz.!

Çünkü en doğruyu ancak o söylüyor.!

Mesela el yordamıyla " Hamdolsun, sekiz ile on beş arası kaybımız var" derken ne demek istediğini bilmeyenler bön bön bakıyor.!

Oysa demek istediği " yedi bizden, yedi öso'dan" yani.!

Anlaşılan bu savaşın planlaması yapılırken, Öso'nun şehit kontenjanında cömert davranılmış.!En fazla onlar şehit olsun diye kendimizden feragat etmişiz.!İşte böyle bir Milletiz, her zaman fazlasını başkası için isteriz.!Doğrusu çok duygulandım.! Gerçi Reis " gerekirse ben de giderim" dedi ama, her halde seçimlerden sonra gidecek.! Keşke bir an önce gidip, "Başkomutan" sıfatıyla en önde çarpışsa ve biz de şu şom ağızlıları sustursak.!

Tabi karşı tarafın rakamları "Elhamdülillah çok sevindirici, sekiz yüz ölü ve boyladıkları cehennem."

Tabi bunları derken benim gibi, bu ülke standartlarının çok ama çok altında ki bir akli yetiye sahip birinin aklına tuhaf sorular geliyor.!

Hala sınırımızdan içeriye roket atılıyorsa ve bu roketlerin bir kaç adımlık menzili varsa demek ki, daha roket menzilinin ötesine geçmemişiz.!

Yani acayip bir durumdayım.!Kendime sordukça o azıcık akılda gidecek ve evin yolunu bulma zorluğu çekip, rast gele sokağa damlatacağım ve rezillik gelip yapışacak iyi mi?!

Tabi sınır boylarında savaşırken, içeride Reisin partisinin kongre ve toplantı turları devam ediyor.!

İnanın çok kanaatkar davranıyor.." yüzde elli beş" istiyor.!

Bak Reis, bu kadar zahmetten sonra ve milli duygularımızı şahlandırıp bize bu güzelliği yaşatmışken."yüzde elli beşin" lafı mı olur?.

Biz yandıkça yanmayanı iyi gören bir milletiz.!

Rahat ol " yüzde seksen senindir."

Hem bu savaşın bize nasıl girdiğini bu gün daha iyi anladım..

Bir tl verip hacet giderirken, bir buçuğa çıkmış.!

Önemli değil.!

Paramız olmasa altımıza etmeyi de biliriz.!

Zaten etmişiz.!

Artık pekte yadırganmaz..

Çünkü savaşıyoruz!!

Yorumlar
Adınız
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.