ÇOK YANILMAK
ÇOK MAHÇUP OLMAK
İSTİYORDUM
CHP Kurultayından bir gün önce
"Kurultay mı Gürültay mı?" başlıklı bir yazı yazmıştım.
Okuyanlardan çok olumlu tepkiler aldım.
"Gürültay olacağını nereden biliyorsun" diye soru soranlar da oldu.
Ben CHP il ve ilçe kongrelerinden edindiğim izlenimleri ve geçmişteki deneyimlerimi harmanlayarak kapsamlı bir Değişimi, yenilemeyi tartışarak uygulama alanına taşıyabilecek bir "Kurultay" olamayacağını görmüştüm.
Bu gün, açılışından, salon düzenlenmesinden, konukların yerleşmesinden itibaren çok somut olarak gözüken eksiklikler, yanlışlıklar bir "Kurultay" değil "Gürültay" olacağını işaretliyordu.
Nitekim daha Kurultay Başkanlık Kurulu oluşur oluşmaz yanlışlıklar başladı.
Adı "Adalet ve Cesaret" kurultayı olarak konulmuştu.
Coşku verici bir isim.
Zaman ilerledikçe, Kurultayın adaletli ve cesaretli olamayacağı kanaati gelişti.
Genel Başkan Kılıçdaroğlu'nun konuşmasından sonra "Kurultay Kurulu"nun Genel Başkan adayı olarak Muharrem İnce'yi Konuşturması. Ardında bir "imza" tartışmasının başlaması tam bir acemilikti.
En vahim olanı; Genel Başkan Kılıçdaroğlu'nun kurultay Başkanlığına bir "arzuhal" vererek kendisine verilen bir kısım imzaların Muharrem ince'ye sayılmasını istemesi ve başkanın da pişkin pişkin o "arzuhal”i okumasıydı.
Muharrem İnce'nin "Ben lütufla genel başkan adayı olmayı reddediyorum. Aday olacaksam delegelerin özgür iradesi ile olurum" açıklaması doğruydu.
Hem "Adalet ve Cesaret Kurultayı" diyeceksin hem de delegenin iradesini malın gibi kullanacaksın.
Demokrasilerde her şey yasalara uygun yapılır.
Buyruk kişiden değil, yasadan gelmelidir.
CHP ve yönetimi yine beni yanıltmadı
CHP yine Kurultay değil çok yüksek sesli bir "Gürül tay" yaptı. Yapıyor.
Mutlu değilim.
Keşke yanılsaydım.
CHP genel Başkanı ve Yönetimi geniş halk yığınlarına acı çektiren AKP den, daha çok acı çektiriyor.
Nedeni; Becerisiz olmalarıdır.
AKP İktidarı halkın, CHP Genel Başkanı ve Yönetimi de CHP lilerin yakasından düşmelidir.
Bu kurultay temsilcileri kapsamlı bir değişim yapamazsa çok büyük vebal altında kalırlar..
********************
3 Şubat cumartesi,
4 Şubat pazar günü Türkiye'nin her bir yanından gelen
CHP liler ile CHP ye sempati duyanların zaman israf günleriydi.
Arena Spor Salonunda yapılan, Kurultaydan çok, çevre ve ses kirliliğiydi.
Kurultaydan çıkacak sonuç, Ankara, İstanbul, İzmir, Bursa, Adana il kongrelerine genel merkezin açık açık yaptığı baskı ve müdahalelerle belli olmuştu.
Ankara'da 3 ve 4 Şubatta yapılan bir seremoniydi. Onu bile beceremediler "ağızlarına burunlarına bulaştırdılar"
Bu kurultayda akılda kalan tek şey imza rezaletidir.
Kimlerin seçildiği, kimlerin seçilemediği hiç mi hiç önem taşımıyor.
Ama parti politikasında bir değişiklik olmadığı açıktır.
Kapsamlı bir değişimi, yenilenmeyi, dünyayı doğru algılamayı yasaklayan "bir akıl" henüz elini CHP den çekmemiştir.
O eli teşhis etmek lazım.
Önemli olan odur.
Demek ki CHP Kaybetmeye devam edecek.
Demek ki CHP, kimi insanlara menfaat sağlayan bir organizasyon olmaktan çıkamamıştır.
Demek ki CHP henüz özgür iradeli bireylerin oluşturduğu bir siyasal parti olamamıştır.
CHP "Karantinaya alınmış mahalle"ye dönüştü. Başka Mahallelerden gelenler ilaç veriyor, sözde tedavi ediyorlar.
Halkın emeğine yazık oldu.
CHP yine kaybetti.