Dışarıda bardaktan boşalırcasına yağmur yağıyordu.
Çocukları uyku zamanı gelmişti.
Çocukları uyutmaya götürdüm.
,Yatmadan önce her zaman yaptıkları gibi perdeyi araladılar,
Site çöplerinin atıldığı çöp konteynırın üstündeki kedileri görmek istediler.
Dışarıda yağan yağmurun altında '' başında madencilerin taktığı fener, üstünde yırtık bir ceket , çöpü karıştırıp bir şeyler topluyor.''
Kedilerin dışarıda kalmasına üzülen çocuklar, bu manzara karşısında beni soru yağmuruna tutular.
'' Baba bu amca kimdir?''
'' Baba bu amcanın evi yok mu?, niye atığımız çöpleri topluyor? ''
'' Yağmur altında kalıyor, yazın değil mi ?''
Gibi merak etikleri her şeyi sordular.
Sorularına cevap veremedim.
Bir yanda 10 ve 4 yaşındaki çocuklarımın bu kadar duyarlı olması beni sevindirdi.
Diğer yanda da bu olayın çocukların Psikolojisini etkilememesi sordukları sorulara nasıl cevap verebilirdim.
Her ne kadar o insanın hayatını çöpte topladıkları plastik şişe ve tenekelerle kazandığını desem de istedikleri cevapları almadılar.
O zorla yatırmaya çalıştım.
Ertesi akşam işten eve geldiğimde kapının arkasında bir poşete gözüm takıldı.
Kimin bu dediğimde '' baba o elbiseleri o amcaya götüreceğiz dediler.''
O akşam pencerenin önünde ayrılmadılar.
Kapıcılar topladıkları çöpleri konteynıra attılar.
Saat 10 ile 11 arasında bekledikleri zaman olmuştu.
'' Elbiseleri koydukları poşeti aldılar. Beni de yanlarına alarak aşağıya indik.''
Adam utanmasın diye ben gitmedim uzakta çocukları izledim.
Küçük adımlarla, birazda korkarak adama yaklaştılar, bir şey demeden poşetin içinde yemeği uzattılar , sonra elbiselerin olduğu poşeti verdiler. Adam bir şey söyledi ama duymadım.
Sevinçli bir şekilde geldiler.
10 yaşındaki kızım '' baba adam Suriyeli dedi.''
Birden bulundum '' savaştan kaçmışlar dedim''
Kızım, '' baba savaş nedir.''
Sana sonra anlatırım dedim.
Hafta sonu Kızımla çarşıya alış- verişe çıktık.
Çarşıda her 100 metrede bir çocuğun elinde tartı.
Kimisinin elinde boya sandığı.
Eve döndüğümüzde her ışıkta çarşaflı bir kadın bekliyor.
Kucağında bir bebek, yanında çocuklar. Işıkta duran arabaların camlarını çalıp para dileniyorlar.
Kızım ''baba küçük çocuklar arabalardan korkmuyorlar.''
Eve geldiğimizde '' baba ben sanırdım savaşlarda sadece insanlar ölürmüş! ''
Kızım bu savaşın arka yüzüdür.
Bu çocuklarımın gördüklerini her kes günlük yaşamında gördükleri olaylardır.
Suriye savaşın arka yüzüdür.
Dünyanın her tarafında iltica eden ya da savaşlardan kaçan insanların yaşadıkları yaşamdır.
Savaşlar dizilerdeki gibi değildir.
Bir oyun hiç değildir.