Enver Paşa 1909-1922 yılları arasına damga vurmuş bir isim. Kimine göre Enver Paşa bir hain; kimine göre ise milliyetçi bir kahraman. Enver Paşayı yakında tanımak için biraz onu yakında tanıyalım.
Enver Paşa sarayın damadıdır. Uzun bir süre Harbiye Nazırı olarak sarayda yer almıştır. İsmi hep Talat ve Cemal Paşalarla birlikte anılmıştır.
Enver Paşa it atçı olmasına rağmen hep Turan hayali ile yaşamıştır. Turan hayali onu hep maceradan, maceraya sürüklemiştir.
1009 yılında 31 Mart olayında Selanik’te, İstanbul’a gelen Harekât Ordu Komutanı Mahmut Şevket Paşa, Abdülhamit’i tahtan indirerek ikinci defa meşrutiyeti ilan etti. Abdülhamit yanlıları onu pek sevmediler. Enver Paşa, Mahmut Şevket Paşayı ittihatçı olmamasına rağmen onu çok sevdi.
Kralcılar, ittihatçılar muhalefet etmek için ordu içinde “Halaskaran-ı Zabitan adlı bir örgüt kurdular. Bu örgüt Kralcı Hürriyet İtilaf Partisinin askeri kanadıydı.
Hürriyet ve itilaf partisinin, Halaskar Zabitan ve İngilizlerin baskısı sonucu ittihatçılar, yerini bunlara bıraktılar. Ama askerlerin çoğunluğu ittihatçılardan yanaydı. Böylece Abdülhamit yanlısı Kamil Paşa hükümeti kuruldu.
İttihatçılar, Kamil Paşa hükümeti icraatlarında hiç memnun olmadılar. Bir an önce bu Abdülhamitçi hükümetten kurtulmak istiyorlardı. Çünkü Abdülhamit, Mithat Paşanın ilk demokrasi deneyimi olan Meclisi Mebussan ve Teşkilatı Esasi’ ye yi ortada kaldırmıştı.
Enver Paşa bu gerekçelerle Kamil Paşa hükümetine bir darbe hazırladı. Sekiz ay önce bir darbe ile gelen bir hükümet sekiz ay sonra tekrar bir darbe ile gidecekti. Enver Paşa ve arkadaşları 23 Ocak 1913 tarihinde toplantı halindeki Kamil Paşa hükümetini bastı. Baskın sonucunda harbiye nazırı öldürüldü. Kâmil Paşa hükümeti de istifa etti. Kâmil Paşa hükümeti yerine Hareket orduları komutanı Mahmut Şevket Paşa hükümeti kuruldu.
Mahmut Şevket Paşa’nın sadrazamlığı Abdülhamitçileri rahatsız etti. Abdülhamitçiler Prens Sabahattin önderliğinde Mahmut Şevket Paşaya bir suikast planladılar.
11 Haziran 1913 de Beyazıt Meydanı’nın Divan Yolu’na çıkan Saka çeşmesi civarında bir otomobil içinde bir gurup tetikçi beklemeye başladılar. Arabanın içine bir tabut koyup cenaze var süsü verdiler. Bir de arabaya bozulmuş süsü verip, silahlı adamlar tarafında tamir ediliyormuş gibi davrandılar. Mahmut Şevket Paşa o dar alana gelince cenaze yüklü ve arızalanmış aracı görünce durdu. Yardım etmek istedi. İşte tam da bu durumda oradaki tamirciler, tabutun içindeki silahlı adam, hep beraber silahlarını ateşlediler. Yaveri hemen öldü. Mahmut Şevket Paşa da götürüldüğü hastanede yarım saat sonra öldü.
İşte ne olduysa bundan sonra oldu. İttihatçılar bu suikasttan sonra demokrasiye karşı azgınca saldırıya geçtiler. Bütün demokrasi kırıntıları rafa kaldırıldı. Enver, Talat ve Cemal üçlüsü tam hâkimiyeti sağladı. Kendileri gibi düşünmeyen herkesi tutuklayıp Sinop Cezaevine gönderdiler.
Muhalefeti tümden tasfiye ettiler. Farklı seslere tahammül etmediler. Kendileri gibi düşünmeyen herkesi vatan hainliği ile suçladılar.
Enver paşa artık istediğini yapabilen tartışmasız tek liderdi. Onu eleştiren hiç kimsenin yaşama hakkı yoktu. Enver Paşa hayalindeki Turan anlayışını gerçekleştirmek için, Sarıkamış’ta Rusları yenip İran üzerinde atlayıp orta Asya Türkleri ile birliktelik sağlamak istedi.
Enver ve arkadaşları Almanlara çok güveniyor ve inanıyorlardı. Alman General Liman Von Sanders’de yanına alarak Ruslarla savaşmak için Erzurum’a gitti. Erzurum’da 4. Ordu Komutanı Hasan İzzet Paşa’ya durumu açtı. Ruslarla savaşmaya geldiğini söyledi. Bu savaşta sonra Turan’a gideceğinin işaretini verdi.
Hasan İzzet paşa ordunun yeterli yiyeceği ve kışlık elbisesi olmadığını, Sarıkamış dağlarının bu zemheri aylarında çok fırtınalı olacağını ona anlatmaya çalıştı ise de o anlamak istemedi. Hasan İzzet Paşa bu koşullarda savaşın cinayet olduğunu ona söyledi. Enver Paşa ona dedi ki “Bak paşam, sen harbiye de benim hocam olmasaydın, seni burada öldürürdüm.” Hasan İzzet Paşa da istifa ederek İstanbul’a döndü.
Enver Paşa ve yanındaki Alman general yüz bin askeri 28 Ocak 1914 günü Allah Ekber Dağlarına çıkardı ve hiç savaşmadan doksan bin şehitle geri döndü. Yayın yasağı koydu. Kimse duymadı. Kendisi de İstanbul’a döndü.
Bu maceradan sonra ülkesini hile ile 1. Dünya savaşına soktu. Alman gemilerine Osmanlı bayrağını çekerek Rus gemilerini bombaladı ve kendisini süper güçlere hedef yaptı.
Yaptığı savaşların tamamını kaybetti. Yemen cephesinde, Filistin Cephesinde Irak Cephesinde, Sarıkamış Cephesinde savaşları kaybetti. Sadece Çanakkale de Mustafa Kemalin önderliğinde bir zaferi tadabildi.
Sonunda partisini kapattı ve yurt dışına kaçıp, yurt dışında öldü