Emperyalizm, kısaca yeni sömürgecilik demektir. Emperyalist devletleri ise imparatorluk anlamında kullanmak mümkündür.
Emperyalizm, yanı başımızda, yani Ortadoğu’da petrol kaynaklarını elinde tutmak için, bölgede sürekli bir istikrasızlık yaratmaya çalışıyor.
Ortadoğu’yu sömürgeleştirmek ve elindeki sömürge devletleri elinde tutmak istiyor. Onun için toplumu bölerek, çatıştırarak, istikrarsızlaştırarak yönetmeye çalışıyor.
Emperyalist devletlerin nihai hedefi insanları sömürgeleştirmek, onları köleleştirmektir. Bu kanlı paralarla dünya halklarını yönetmektir.
Emperyalizmi biraz daha yakında tanımak için konuyu biraz daha açalım.19. yüzyılın sonlarına doğru bütün dünyada yeni sömürgecilik diye bir kavram tartışılmaya başlandı. Kapitalist devlet yapısını en üst düzeye çıkaran ülkelerde sermayede bir tekelleşme dönemi başladı. Bu tekelleşen sermaye ülke yönetimini eline geçirdi.
Ülke yönetimini eline geçiren emperyalistler, geri kalmış ülkelerde kendilerine bağımlı işbirlikçi iktidarlar oluşturdular. Böylece hiçbir askeri operasyon yapmadan o ülkeleri ele geçirdiler.
Yanı başımızda, Emperyalistler tarafında başlatılan bir savaş var. Bu savaşta kullanılan işbirlikçi devletler de var. Bu işbirlikçi tetikçi devletler bazen din uğruna, bazen ırk uğruna savaştıklarını söyleyerek, kendi halklarını kandırmaya devam ediyorlar.
Ortadoğu’da çıkartılan petrol kaynakları emperyalistlerin iştahını fazlasıyla kabartıyor. Onun içindir ki bu bölgenin insanı bilinçli olarak cahilleştiriliyor. Cahil toplumların fazla talepleri olmuyor. Karnı doyarsa gerisi önemli değildir. Onun içindir ki Ortadoğu’da emperyalistler her istediğini yapabiliyorlar.
ABD emperyalizmi, Ortadoğu’yu kan gölüne çevirerek istikrarsızlaştırmak için cahil insanların insafına terk etti.
Onun içindir ki Ortadoğu’daki devletlerin hiçbirinde demokrasi yoktur.
Onun içindir ki bu bölgede ırkçılık ve dincilik körüklenmektedir.
Onun içindir ki bölgede toplumlar mezhep temelinde bölünerek çatıştırılmaktadır.
Onun içindir ki bu bölgede serbestçe düşünme yasaklanmıştır. Düşünme yeteneğini kaybettiği için de sanayileşme olanağı kalmamıştır.
Onun içindir ki bölgede insan hakları diye bir sorun yoktur. Avrupa’da bir insan öldürüldüğü zaman kıyamet kopmaktadır. Ortadoğu’da ölümler yüzlerce olmayınca, gazete ve televizyonlarda haber bile olmamaktadır.
Müslüman ülkelerin hemen hemen hepsi de sömürge veya yarı sömürge bir tesadüf değildir.
ABD emperyalizmi İslam dinini mezhep temelinde bölerek, dost ve düşman mezhepler yaratmaktadır. Daha sonra bunları çatıştırmaktadır.
ABD emperyalizmi çağımızın utanç vesikası olan krallıkları destekleyerek, onlarla birlikte İsrail’in güvenliğini sağlamaya çalışmaktadır.
ABD emperyalizmi, Yeşil Kuşak, BOP, Ilımlı İslam, Arap Baharı, mezhep İttifakı gibi projelerle Müslüman toplumları birbirlerine karşı kışkırtıp çatıştırmak için hiç boş durmadı.
Şimdi ise bölgemizi bir kan gölüne çevirmek için elinde gelen her şeyi yapmakta. Müslüman halkların biran önce uyanması ve antiemperyalist bir tavır alması gerekiyor. Yoksa bütün Müslümanların geleceği karanlık görünüyor.
Libya’da, Irak’ta, Suriye’de, Yemen’de, Mısır’da yaşanalar halen Müslümanlar için bir ders olmuyorsa, söylenecek fazla söz kalmamış demektir.