ALTIN
 3.042,49
DOLAR
 35,5025
STERLİN
43,1833
EURO
 36,2485

 

 

 

     1420 senesinde, Serez pazarında, idam sehpasında Şeyh Bedreddîn, Kadı Mevlana Haydar'a dönerek şöyle dedi.

Mademki bu kerre mağlubuz

Netsek, neyleysek Zaid.

Gayrı uzatman sözü. Mademki fetva bize aid verin ki basak bağrına mührümüzü

      1402 Yılı ve sonrası Osmanlı için var olmak; ya da olmamak gibi karmaşık bir dönemdi. Osmanlı devleti, hem içerde, hem dışarda sancılı bir dönem yaşamaktaydı. Timur’un orduları Anadolu’ya girmiş, Osmanlı padişahı Yıldırım Beyazıt ise Timur’a esir düşmüş ve bu savaşı kaybetmişti.

 

 Yıldırım Beyazıt, bu yenilgiyi hazmedememiş ve çadırında ölü bulunmuştu.

Timur’un, ordularını çekip gittikten sonra, sarayda şehzadeler arasında taht kavgası başlamıştı.

      Şeyh Bedreddin, Edirne’den başlayan, Bursa, Konya, Halep, Kudüs, Mekke, Kahire, Tebriz’e kadar uzanan uzun bir eğitim sürecinden sonra, ülkesine bir filozof olarak dönmesi ve haltan çok büyük bir itibar görmesi, bazı kesimleri rahatsız etmişti.

      Şeyh Bedreddin artık halk arasında bir filozof gibi kabul görüyordu. Aydın’da yoldaşı Börüklüce Mustafa, tarafında ortak mülkiyete dayalı “Ortaklar Köyü’nün” kurulması ve her kesimde yoğun ilgi görmesi, bazı güçler tarafında hazmedilemiyordu.

     Manisa’da Torlak Kemal, Aydında Börüklüce Mustafa, öncülüğünde, Osmanlının adaletsiz anlayışına karşı isyanlar başlamıştı.

    Şeyh Bedreddin’ in müritleri arasında, din ve dil ayrımı yapılmaması ve insanı esas alması egemen güçleri rahatsız etmişti.

      Şehzadeler arasındaki kavgada, Şeyh Bedreddin, Şehzade Musa Çelebi ile bazı ilkeler temelinde anlaştı. Şehzade Musa Çelebi’nin on teklif ettiği “Kazaskerlik” görevini kabul etti

          Şeyh Bedreddin’in de taraf olduğu Musa Çelebi bu savaşı kaybetmişti. Şeyh Bedreddin kaybeden taraf olunca yoğun saldırılara hedef olmuştu.

     Anadolu halkı Şeyh Bedreddin’e sahip çıkmış ve onun için canını ortaya koymuştu. “Yârin gül yanağında gayri her şey ortak olacaktı.” Aydın’da bir de bu amaçla “Ortaklar Köyü” bile kurulmuştu.

        Her şeyin bir nedeni, bir de sonucu vardır. Felsefede buna tez, anti tez ve sentez denir. Eğer bir toplum tarihini sentezlemiyorsa, toplumsal aklını kaybetmiş demektir. Neden mi?

    1402 Ankara savaşı okullarda öğrencilere anlatılırken birçok olayın üstü örtülür.

 Nelerin mi üstü örtülür:

 

 1-Saraya egemen olan Sırp Despotunun kızı Despina’dan hiç bahsedilmez.

 

2-Sırp Despotu Lazer iki oğlunun da Yıldırım Beyazıt tarafından Edirne’ye orduları ile beraber gelmesi. Bu orduların Türk Beyliklerin ortada kaldırılmasında kullanılmasından hiç bahsedilmez.

 

3-Türk Beyleri, gördükleri yağma, talan ve kıyım üzerine, kendileri gibi Türk olan Timur’dan yardım istemesi.

 

 4-Timur’un, Yıldırım Beyazıt’a mektuplar göndererek Türk Beyliklerin korunmasını söylemesi.

 

 5-Timur’un bu taleplerine Yıldırım Beyazıt’ın çok ağır hakaretlerle cevap vermesi.

 

 6-Türk Beyliklerin imha edilmesinde Sırp askerlerin kullanılması.

 

 7-Savaş esnasında, Yıldırım Beyazıt’ın askerlerinin büyük bir çoğunluğunun Timur’un safına geçmesi savaşın sonucunu değiştirmişti.

 

8- Timur’un Anadolu’yu terk etmesinden sonra şehzadeler arasındaki taht kavgası başlaması.

 

 9-Bu kavgaya zorunlu olarak Şeyh Bedreddin taraf olması.

 

       Sonuçta tarihte karanlık bir sayfanın açılıp kapanmasına neden olmuştur. İşte bu bütün bu şartlar şeyh Bedreddin’i doğurmuştur.

       Bu konuda çok uzun süreli bir uğraş sonucunda ŞEYH BEDREDDİN adlı bir tarihi roman hazırladım. Tarihsel gerçekleri esas alarak, tarihimiz gerçeklerinde hiçbir taviz vermeden, bu romanı hazırladım. Roman yayına çıktıktan sonra daha geniş bir tartışma ortamı olacağı kanaat’indeyim.

    “Karadeniz’de bir yakamoz: Mustafa Suphi” adlı tarihi romanım piyasaya çıktı. İleride bunları hep beraber tartışacağız. 

 

Yorumlar
Adınız
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.