CHP dokunmazlıklar konusunda yaptığı hatayı telafi etmek istiyor.
Şunu iyi bilmesi lazım bunun telafisi olamaz.
Eğer samimilerse ötekilileştirilmişlerin ve demokratların yanında yer almak istiyorlarsa, samimiyetlerini görmek lazımdır.
Her defasında '' Kürt kardeşlerimiz” lafı sözde değilse' gerekli adımı atarlar.
Milliyetçi cephenin ittifakına karşı birleşirler.
Muhalefetin aradığı profile uygun bana göre iki aday var.
Demokrat,
Dürüst,
Eşitlikçi,
Onurlu,
Birleştirici,
Hiç bir yolsuzluğu olmayan,
İlkeli kararlı kişiliğe sahip olmak
Dönüp baktığımızda Bu ilkelere sahip olduğu için Selahattin Demirtaş’ın mükâfatı ceza evi olmuş;
Bu ilkelere sahip İbrahim Kaboğlu'nun mükâfatı da hiç alakası olmadığı halde hem de Cemaatten dolayı görevinde alınmıştır.
Kaboğlu Bireyi kurtarıcı olarak görmeyen, ilkeleri kurtarıcı olarak gören bir kimliğe sahip biridir.
Kürt kardeşlerinize reva gördüğünüz ölümlerin yerine bir kez olsun''Cumhur'u '' reva görün.
İktidar kendilerine en büyük muhalefeti Selahattin Demirtaş yapacağını bildiği için içeri attı.
Ortalık boş olduğu zaman ülke sözüm ona eşit koşullarda( nasıl bir eşit koşulsa ) nasıl yönetiliyormuş görüyorsunuz.
CHP Genel başkanının dürüstlüğüne kimsenin diyeceği bir şey olamaz.
Amma lakin her iktidarı ve Tayyip Erdoğan'ı eleştirirken, belki bilerek belki bilmeyerek iktidarın reklamını yapmış oluyor.
Bu gün Ülkemiz tam anlamıyla demokrasiden, çağdaşlıktan uzak olması Kemal Bey CHP genel başkanı olmasından kaynaklanmaktadır. Çünkü zor gün ve zamanlarda verdiği kararlarla Kemal Kılıçdaroğlu bir bakıyoruz iktidarın sigortası oluyor.
Bütün bu olumsuzluklara rağmen Her ne kadar söylemekten çekinse de Kemal Beyin Alevi ve Kürt olması, Erdoğan’ın en büyük kozu oluyor.
Kemal Bey Cumhurbaşkanı olması durumunda Erdoğan Başkanlığı ilk turda alır.
Muhalefet birlikte hareket ederse Selahattin Demirtaş ya da İbrahim Kaboğlu isimleri doğru isimler olurlar.
Ülkenin içinde olduğu krizden ancak bu ve doğru isimlerle aşılabilir.
Ülkenin özlemini doyduğu toplumsal barışa demokrasiye doğru ve düzgün isimlerle kavuşulur ve ülkede özgürlük ve barış olur toplumsal Bir normalleşme olur.
Başkanlık seçimlerini Milliyetçi cephe kazanırsa bir sonraki adımları laik, çağdaş sistemi bitirmek olacaktır.
Molla rejimi gelir.
En büyük örneği yanı başımızdaki İran rejimidir.
Milliyetçi cephe % 51 dilimine kavuşmadığı zaman ondan sonra çözülme başlayacaktır.
Şayet böyle olursa Yeniden bir inşa başlayacaktır.
