Ülkemiz son yıllarda belki de kurulduğu yaşatılmaya başlandığı günden bu yana en karanlık en zor günlerini yaşıyor.
Türkiye de bu güne kadar bizim bildiğimiz 1960 darbesi hariç hepsini yaşadığımız 1971 Askeri faşist darbesi 12 Eylül faşist darbesi 28 Şubat faşist darbe girişimi ve neticede 15 Temmuz dinci faşist FETÖ darbe girişimlerini canlı canlı yaşadık.
Bütün bu darbe girişimlerini ve darbe yapanları yaptıranları şiddetle ve nefretle kınıyorum. Bununla birlikte her türlü terörü teröristi de aynı şekilde şiddetle ve nefretle lanetliyor kınıyorum.
Amaç ve gaye 15Temmuz dinci faşist darbe girişiminde rol alan destekleyen asker polis sivil ve Devlet kademelerine yerleşenleri gerçekten temizlemek ise amenna. Yaklaşık 20 aydır OHAL la idare edildik. Peki, bu darbeci güruh ve anlayış temizlendi mi? Zannetmiyorum. O salyalı sümüklü darbe girişimini organize ettiği söylenen iddia eden adam ABD de halen fındık kırıyor.
O na methiyeler düzenler onun için salya sümük olanlar mecliste ya da dışarıda elini kolunu sallayarak geziyor.
Eh olan her zaman ki gibi gariplere garibanlara oluyor
Bizler ülkesini seven yurt sever demokrat özgürlüklerden ve barıştan yana olan laik demokratik Cumhuriyetimizin ilelebet yaşaması yaşatılması için dik duran ilkelerinde kararlı olan ve taviz vermeyen insanlarız.
Bu ülkeyi bu bayrağı herkesten daha çok sevenleriz. Bu uğurda her an canımız dâhil her bedeli ödemeye de hazırız.
Ancak her ne hikmetse Dün de bu günde sadece iktidara sisteme çarpık düzene dur diyenler susturuluyor.
Ülkemizin daha çok büyümesi gelişmesi aydınlık günlerde olması yanlış yönetilmemesi halklarımızın barış içerisinde özgürce yaşaması için mücadele verenler ceza evlerine atılıyor.
Tüm yurttaşlarımızın eşit vatandaş olarak yaşaması için kötü gidişata dur demek için muhalefet yapan Aydınlar gazeteciler halklar siyasiler yazarlar sanatçılara emekçiler aleviler Kürtler vs bütün darbe girişimlerinde darbe yedik baskı ve zulüm gördük yemeye de görmeye de devam ediyoruz.
Bizim gibilerin suçu ülkesini bayrağını Cumhuriyeti halkını sevmekse özgürlükten ve barıştan yana olmaksa vallahi biz bu suçu hep işleriz işleyeceğiz.
Geriye dönüp baktığımızda olanlar olmuş. Halklarımız ve yukarda saydığım bütün katmanlar değerler göreceği kadar işkenceyi gördü baskıyı gördü zulmü gördü ama düşüncesinde yaşam şeklinde hiçbir taviz vermedi ve yaşamına devam etti ediyor.
Peki, bu 15 Temmuz darbe girişimine ne demeli?
Bütün Dünya biliyor ki 15 Temmuz darbesi dinci salyalı sümüklü FETÖ tarafında organize edilmiş ve hedefinde de AKP iktidarını yıkmak yerine dinci şeriatçı bir Devlet kurmak varmış.
Bizler bunu bu dinci gurubun düşünce ve hareketlerini 30 yıl önceden haykırdık bu adam tehlike saçıyor Devletin içerisine giriyor ve örgütleniyor dedik. O zaman da bu gün FETÖ den darbe yiyenler bizleri yok sayıyor bunlar “ muhterem hocamıza “ hakaret ediyorlar bunlar şucu bucu diyorlar bizlere kızıyorlardı. Ancak bu gün onlar bizlerden daha çok küfür ediyor lanet yağdırıyorlar.
Neden?
Çünkü malın ne olduğunu düşüncesinin ülkeyi kana bulamak olduğunu gördüler ve canlı olarak yaşadılar.
Bu nedenle de bunlarla baş etmek bunları Devlet içerisinde söküp atmak için onlarla daha kolay mücadele etmek adına ülkede 20 Temmuz 2016 da üç aylık bir kereye mahsus olmak üzere OHAL ilan ettiler. İlk zamanlarda bu anlamda üç aylığına OHAL İlan ettiklerini de birçok zaman da halka kendi medyalarında anlattılar.
Peki, 20 Temmuz 2016 da ilan edildi üç ay denildi bu gün 13 Nisan 2018 yani OHAL le ülkeyi yönetme iki yılını doldurmak üzere.
Hadi diyelim ki FETÖ örgütü temizlenmedi de devam ediyor.
Hayır
FETÖ den çok yine bütün baskı zulüm yukarda saydığım katmanlar değerler üzerinde yapılıyor.
AKP iktidarı kendisi gibi düşünmeyen hiç kimseyi kabul etmiyor ve anında tespit ettiklerini OHAL ile gözaltına alıyor arkasında ceza evi.
Kendisi gibi düşünmeyen yazmayan gazetecileri gazeteleri TV leri bir bir kapatıyor ceza evine atıyor.
KHK larla işçileri memurları çalışanları istediği gibi yönetip yönlendiriyor.
Yönetip yönlendiremediklerini ihraç ediyor insanların çalışanların 25 – 30 yıllık emeği bir dakika da iki dudağın arasında çıkan kararla kararıyor.
OHAL İlan edildiği günden bu güne FETO cü hele hele de siyasi kanadında kaç kişi yakalandı kaç kişi bu işin bedelini ödüyor bilinmez.
Ancak Bilinen bir şey var ki OHAL ve KHK ile bu ülkede 1 milyona yakın FETÖ ile ilgisi olmayan hatta bunların binlercesi hayatını FETÖ ve FETÖ gibi düşünen birçok dinci tarikatlarla hep kıyasıya mücadele eden insanlar.
Bu insanlar o günden berli mağdur edilmiş baskı ve zulüm görmüştür görmektedir yüzlerce binlerce insan bu nedenle ceza evlerinde ceza çekmektedirler.
Bütün bunları iktidar OHAL ve KHK lar ile yapıyor yapmaya devam ediyor.
O nedenle diyoruz ki artık yaklaşık 20 aydır devam eden ve Türkiye genelinde FETÖ den de ziyade demokrasinin üzerinde silindir gibi geçen yakan yıkan bu OHAL 18 Nisanda ki görüşmede bir daha uzatılmamalı ve Türkiye bir nefes almalı.
Adalet ve Hukukun işlemediği parlamentonun yok sayıldığı, milli iradenin tanınmadığı, milletvekillerinin rehin alındığı tutsak olduğu faşizm düzeni ortadan kalkmalıdır. OHAL’E HAYIR
S.T. K lara sendikalara, meslek odalarına ve halklara mezheplere yönelik OHAL VE KHK ile açılan savaş son bulmalıdır.
Sivil darbe ile tek sarayda birleştirilen yasama, yürütme ve yargı erkleri, yeniden, çağdaş demokrasilerde olduğu gibi adaleti ve hukuku adil bir biçimde uygulamak adına kendi görevlerinin merkezine geçmelidir o nedenle OHAL’A HAYIR..
Türkiye Halkları OHAL ve KHK değil Olağan hallerde olağan bir şekilde barış ve özgürlükler içerisinde kardeşçe dostça bir bütün olarak yaşamak istiyor o nedenle bunların tümünün önünü kapatan kara günler ve kara vicdanların yok olması aydınlık savaşsız barış dolu günler için OHAL ‘e HAYIR
Türkiye OHAL değil, Cumhuriyeti yaşatacak bayrağımızı indirmeyecek aksine yüceltecek çağdaş laik hukuk devletini demokratik yönetecek insan haklarına saygılı barıştan yana parlamenter sistemli demokrasi istiyoruz! O nedenle bir kez daha OHAL ‘E HAYIIIIIIIIIR