Cumhurbaşkanlığı ve milletvekilliği seçimlerinin yasal süresi 4 Kasım 2019 da olması gerekirken AKP genel başkanı ve MHP genel başkanı baş başa vererek küçük bir tarih anlaşmazlığı olmasına rağmen seçim tarihini bir buçuk yıl önceye aldılar.
MHP genel başkanı Devlet bahçeli 1999 yılı sonlarına doğrudan başlayarak bu güne kadar yapılan bütün erken seçimlerin öncüsü ve sözcüsü oldu.
Bu kez de bayram değil seyran değil bir sabah kalktı ve 26 Ağustosta erken seçim olsun dedi.
Tabii bunu harbiden kendi iradesi ile mi dedi yoksa reisle daha önce böyle bir senaryo hazırlanarak rolünü mü oynadı zaman içerisinde göreceğiz öğreneceğiz.
Yalnız tarihte bir tereddüt yaşandı Bahçeli 26 Ağustos dedi Erdoğan la görüşmeden sonra 24 Hazirana bağlandı. Yani karar aldıkları günden itibaren seçime sadece ve sadece 66 gün vardı.
Bizler yaşımız itibarı ile bu güne kadar onlarca erken seçim süreci yaşadık ancak bu günkü gibi erken seçim güncellemesi görmedik duymadık. İşte bu nedenle diyorum ki bu yapılan erken seçim yapılanması değil esas itibarı ile rakiplerini muhalefeti boğma dara düşürme sıkboğaz etmek için alınan bir baskın seçim kararı gibi görülüyor.
Bir günde hatta bir saat te alınan bu karar hiç te öyle aynı gün düşünülen ve anlaşılarak verilen bir karara benzemiyor.
Evet, bir anlaşma var ancak geriye dönük kaç ay ya da gün önce onu bizler bilmiyoruz bilemeyiz ancak görünen köy de kılavuz istemiyor.
Hani Anadolu da bir laf vardır “ Akıllı lafını deliye söyletir “ Bu gün bu lafın gerçeğini yaşadık yaşıyoruz.
MHP kadroları hep slogan atıyor “ Devletin başına Devlet gelecek “ diyorlardı.
Ancak bu gün itibarı ile hatta son bir yıllık sürece baktığımız zaman MHP nin başına Reis geldi hiç haberleri yok. Aslında tabii ki bu MHP l ilerin kendi iç sorunları bizi pek fazla ilgilendirmiyor.
Ancak Türklüğü ile övünen hedeflerine Türk Milliyetçiliğini koyan MHP li vatandaşlar milliyetçiliği ayağının altına alan birçok yerde T.C harflerini çıkartan Türklerin marşlarını kaldıran şahsa teslim olunması garip ve düşündürücü.
Daha düne kadar ben seni Cumhurbaşkanı yaptırırsam namerdim diyen ağza alınmayacak hakaretler eden birisi nasıl oluyor da bu kadar sert bir dönüş yapıyor ve teslim oluyor düşündürücü buna MHP tabanında hiç ses çıkmaması hiç kimsenin de gık dememesi de daha da düşündürücü.
Gelelim seçim işlerine.
24 Haziran Pazar günü hem Cumhurbaşkanı hemi de şayet başkanlık sistemine geçilirse hiçbir işlevi olmayan olmayacak olan milletvekili seçimleri yapılacak.
Bu kadar kısa sürede YSK Nasıl hazırlanacak diyeceğim ancak başkanı reisin gözünün içine bakıyor ya da reisten gelen gizli ya da aleni talimatlar doğrultusunda diyor ki biz hazırız. Belli ki YSK da çok önceden bu seçim işini biliyor olacak ki hazırlanmış( mı?).
Bu 66 günlük süreçte seçim yapmak ancak OHAL kapsamında mümkün onu da Allaha şükür aynı gün kardeşlerim üç ay daha uzatarak seçimin sonucu ne olursa olsun şaibeli olacağının altına böylece imza attılar.
Adamlar aylardır bu proje kapsamında derslerine iyi çalışmış minareyi de kılıfını da en güzel şekilde ayarlamışlar. Bir süre önce mecliste bir yasa geçti.
Bana göre o yasa bakın neyi içeriyor du?
Bana baraj yok size var
Ben seçimi istediğim zaman yaparım (ki işte bu gün alınan baskın seçim kararı)
Gerekirse sandıkta seçmende taşırım
Hiç önemli değil belki mühür vurmam gerekirse iptal ederim gerekir se kabul ederim
Yaptıklarıma itiraz edeni cızzz OHAL kapsamına sokarım.
Polisle döver yargı ile ezer içeri atarım…….vs vs Falan filan
Bütün bu olumsuzluklara önceden planlanmış projelendirilmiş baskın seçim yapılacak çünkü mecliste bu seçim tarihini ve seçime girecek partileri onayladı. İYİ partide CHP li 15 Üyenin istifa ederek katılımı ile seçime girme hakkını gurup kurduğu için hak etti.
Yeniden başa dönecek olursak MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin yaptığı organize bir şekilde erken seçim çağrısının organizenin bir parçası olarak Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan tarafından karşılık bulması ve tarihin 24 Haziran olarak belirlenmesiyle birlikte gözler Muhalefet kanadına çevrildi.
Daha doğrusu adaylığını hali hazırda açıklayan ve açıklaması mümkün olan isimlere çevrildi.
CHP Yalova Milletvekili Muharrem İnce'nin de CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'na "Siz aday olmayacaksanız ben olayım" dediği söylendi.
Ayrıca Kulislerde, İstanbul Milletvekili İlhan Kesici.
Cumhurbaşkanı aday adayları arasına eklenen son isim ise Financial Times gazetesinden geldi.
Financial Times’ta yayınlanan Laura Pitel imzalı haberde, eski Bakan ve Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Murat Karayalçın’ dan ‘deneyimli CHP’li siyasetçi ve olası cumhurbaşkanı haberi’ diye bahsedildi.
Pitel imzalı haberde bir televizyonda yapılan röportajda ki görüşlerine yer verilen Karayalçın
Cumhurbaşkanlığı seçimleri için isminin öne çıkması durumunda ne yapacağına dair bir soruya, “Benim çok net bir tanımım oldu yıllardır: Partimin ve halkımızın bana uygun gördüğü Muhtarlıktan Cumhurbaşkanlığı’na her türlü görevi üstlenmeye hazır olduğumu yıllar önce söylemiştim. Bugün de geçerli” cevabını vermişti.
Evet, Murat Karayalçın çok başarılı Ankara belediye başkanlığından sonra siyasete tam olarak girmiş SHP genel başkanlığı başbakan yardımcılığı ve Dış işleri bakanlığı yapmış tecrübeli Türkiye’yi bayrağı ve Cumhuriyeti çok seven birisi olarak Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanlığına yakışan birisi olarak en ön saflarda da düşünülmeli ve harekete geçirilmelidir diye düşünüyorum.