Türkiye Sultan Ahmet, Ortadoğu ve Avrupa’da yaşanan DAİŞ terörünün gündemine kilitlenirken, TÜİK (Türkiye İstatistik Kurumu) en son işsizlik oranını açıkladı. Rakamlar hiç iç açıcı görünmemektedir. TÜİK bir açıklama yapmasa da toplum işsizliğin yıkıcı etkisini çok daha yakından hissetmekte ve çaresizlik içinde kıvranmaktadır. Son yıllarda İstihdam politikaları ve KPS sınavlarında yaşanan rezalet ve suiistimaller, Muhalefettin bu konuda üst üste yaptığı somut açıklamalar, yandaş kesim için açıktan sağlanan avantajlar, ötekileştirilmiş toplumsal kesimler açısından kırılan umutlar, işsizliği katlanılabilir olmaktan çıkarmıştır.
KPS ile ilgili Ayyuka çıkan rezalet tablosu ÖSYM başkanının bu konuda 5 yıl geriye doğru yaptıracakları inceleme sözünden anlamak mümkündür. Bu açıklama aynı zamanda yıllardır KPS ve diğer sınav sistemlerinde yapılan haksız uygulamaların açıktan itirafı anlamına gelmektedir. Ancak yapılan bu açıklamalar bu suiistimali ortadan kaldırmayacağı gibi bu alanda yaşanan güvensizliği de ortadan kaldırmayacaktır.
Neredeyse İktidar ile organik bir bağ içerisinde olmayan kimsenin iş bumla şansı da yok denecek kadar azalmış bulunmaktadır. Dolayısıyla Tüik tarafından yapılan açıklamalar, İşsiz kitleler ve bu sıkıntıyı yaşayan ve her geçen gün daha da yoksullaşan aileler açısından anlam ifade etmemektedir. Çünkü açıklanan rakamlar hiçbir zaman gerçek işsizlik rakamlarını da yansıtmamaktadır. İktisat literatüründe kabul gören görüş İşsizlikle ilgili yapılan resmi açıklamalar her zaman gerçek işsizlik oranının yarısı kadardır.
Yaşanan gerçek işsizlik oranı, Tüik tarafından açıklanan %10,4 işsizlik seviyesinin iki katı olduğunu söylemek abartılı olmayacaktır. Çünkü iş bulma umudunu yitirerek iş aramaktan vaz geçen işsiz oranı % 9 civarındadır. Yapısal ve konjonktürsel nedenlerle işsiz kalanları eklediğimizde gerçek işsizlik oranının % 21 civarında olduğunu söylemek abartılı olmayacaktır. TÜİK; Türkiye genelinde 15 ve daha yukarı yaştakilerde işsiz sayısı 2014 yılı ekim döneminde 3 milyon 43 bin kişi olduğunu bildirmektedir. Erkeklerde %9,1 kadınlarda ise %13.3 olarak gösterilen işsizlik tablosu, kendi hanemizdeki işsizlik başta olmak üzere, yakın çevre ve tolumun büyük kesiminde tanık olduğumuz işsizlik oranı ve iş bulma umudu kırılmış olanlarla birlikte gerçek sayının açıklanan sayının çok üzerinde olduğunu rahatlıkla söyleyebiliriz.
Aynı dönemde Tarım dışı işsizlik oranı %12,5 olarak tahmin edilirken 15-24 yaş grubunu içeren genç işsizlik oranı %19,7, 15-64 yaş grubunda ki işsizlik oranı %10,6 olarak gösterilmektedir. Ekim 2014 döneminde 15 ve daha yukarı yaştaki istihdam edilenlerin sayısı 26 milyon 138 bin kişi, istihdam oranı is % 45,7 olurken bu oran erkeklerde % 65, kadınlarda ise % 26,8 olarak gerçekleştiği ifade edilmektedir.
TÜİK verilerine göre aynı dönem içerisinde kayıt dışı çalışanların oranı %35 olarak gerçekleşti, Herhangi bir sosyal güvenlik kuruluşuna bağlı olmadan çalışanların oranı 2014 yılı Ekim döneminde % 35 olarak verilmektedir. Ancak Suriye iç savaşından kaçarak ülkemize sığınan mülteci işsizlerle, kayıt dışı çalışan diğer yabancı işçilerle birlikte esas aldığımızda, açıklanan kayıt dışı istihdam oranının gerçek kayıt dışı istihdam oranının çok altında olduğu görülecektir.
Kitlerin özelleştirilmesiyle birlikte KPS yönetiminin İktidar endeksli çalışması, ekonomik aktivitenin Üretim sektöründen Finans ve rant sektörüne kaydırılması politikaları tedavülde olduğu sürece ötekileştirilen sosyal kesimler açısından iş bulma hayal olmanın ötesine geçmeyecektir.
