Çok değil, üç gün önce bu konu ile ilgili yazmıştık ve " İdam edecekler" demiştim!.
Tüm uluslararası çabalardan herkes umutluydu, ancak ben değildim!.Çünkü karanlık rejimlerin insana dair hiç bir kaygılarının olmadığını çok iyi biliyordum!.Üstelik bu İran' dı!.Kanla ayakta durmaya çalışan bir vampir rejimden iyisini beklemek saflık olurdu!.Şah rejiminden sonra adeta insan kanı içerek yaşamaya çalışan ve adına da "İslam Cumhuriyeti" yakıştırması yapan bu kan Cumhuriyetinin son olarak gencecik bir şairi dara çekmesi, karanlık yüzlerinin net ifadesidir!.Üstelik buna dini fetva kılıfları uydurarak!.
Öldürmenin bir Tanrı buyruğu olmadığını tüm kutsal kitaplar yazar ve üstüne basa basa " Ancak verdiği canı o alır" der!.
Peki bunlar hangi buyrukla can alıyor?
Şeytan buyruğu diyeceğim ama, şeytan bile bunlardan çok ama çok daha merhametlidir!.
************
AZ GELİŞMİŞLİK MANTIĞI
Ülkenin eğitim hallerini defalarca burada yazdık.Tekrarına düşmeyeceğim!.Özellikle az gelişmiş ülke kaderciliğinde savrulduğumuz noktada geldiğimiz son durumu biraz açayım dedim!.
Kapalı rejimlerin en büyük özelliği yönetenlerin akraba ve kafa kol ilişkileri sarmalıyla iktidarlarını güvenceye almak gibi bir korkuları vardır!.Çünkü kimseye güvenmezler ve bu güvensizlik zamanla bir korkuya dönüşür..
Onları korkutan sayısız neden vardır ve bu nedenin en belirgin olanı gayri yasallıktır!.Bir gün bunun hesabını verme korkusu baskılama, sindirme ve korkutma üzerine kurulu bir korku imparatorluğuna evrilir ki, sonunun nereye varacağı bir bilinmez olsa da, genelde aynı akıbetle sonlanır!.
Bugün hepimiz ülkemiz ekonomisinin neden bu hallere geldiğini birebirimize sorup duruyoruz ve ne yazık ki, çok azımız bunun gerçek nedenini biliyoruz!.Diğer çoğunluğun bunu bilmek gibi bir kaygısı yok!.Çünkü süreç içerisinde algıları biatleştirildi ve o biat ikliminde mevsim her zaman kıştır!.Kimsenin baharı düşünmek gibi bir lüksü yoktur!.
İşte böyle bir iklimde ülkenin üniversiteleri nedense birden bire bölünür!.Dekan ve rektör atamaları yakınlardan seçilir!.
Sonra hiç alakası yokken yol güzergahları değiştirilir ve ülke krize girince yatırım durdurulur!.
Sonra çıkar " Dış v iç güçler" diye düşman yaratıcılığına soyunuruz!.
Dahası kimileri bu işten bal kaymağa bulaşırken, kimileri de benim gibi,Allahı ile baş başa kalır!.
****************
BALIK HAFIZALI OLMAK
Balıklarda insanlar gibi kısım kısımdır!.Türü içinde zeki olanları vardır!.Mesela yunuslar gibi!.Bunun yanında hafızasında problem olan sazanlarda vardır!.Es kaza oltadan kurtulsalar bile, yaşadıkları bu olumsuzluğu çabuk unutup, aynı oltaya tekrardan düştükleri bilinen gerçektir..O nedenledir ki, algılarını doğru kullanmayan insanlara " Balık hafızalı" deriz!.
AKP bugüne kadar olan seçimleri meydanlarda verdiği sözün tersiyle kazandı..Bir sonraki seçimde kendileri iktidar olduğu halde, sanki ülkeyi başkaları yönetiyormuş gibi verdi, veriştirdi ve biz ağzı açık dinleyip, ölümüne alkışladık!.Hiç birimiz çıkıp " İyi de kardeşim, şimdiye kadar yöneten sen değil misin?" diyebilecek basireti, ya da cesareti gösteremedik!.
Tekrardan koşup, seçim sandığındaki oltaya bir güzel takıldık!.Defalarca takıldığımız o oltadan ağzımız param parça oldu ama, şimdi o oltayı atanın kendileri değil, "Dış güçler" olduğu masalına bizi iyice inandırdıklarını bizzat sokaktaki kalabalıkların kendi aralarındaki konuşmalarından duyuyorum!..
Erdoğan seçim öncesinde " Bu kardeşinizi seçin görün dövizin ve faizin halini" diyerek tekrardan hafızamıza oltayı attı ve seçildi!.
Ekonomik depremi birden dış güçlere havale ederek işin içinden ustaca sıyrıldı!.Şimdi usta, yine Bahçeli'yi konuşturmaya başladı!.Çünkü kapıda yerel seçimler var!.Öyle birşey ortaya atılmalı ki, dolar on liraya tırmansa bile vatandaşın umurunda olmasın, varsa yoksa hangi il'e kim Belediye Başkanı olsun tartışmalarıyla sokaklar evler yeter ki şenlensin!.
E, bunun can alıcı noktası da HDP' dir!.
Bahçeli yeniden " Cumhur ittifakı" masalını ısıtırken, diğerlerinin de " Terörist HDP ile ittifak yapacakları" konusunda kendisini piyasaya bilgi veren makam olarak bir kez daha tescil ettirdi!.Buna CHP anında atladı!.Bugüne kadar defalarca atladıkları boş oltaya hep takıldıkları gibi!.AKP bu konuda profesyonelleşti!.
Ama CHP sanki hala emekleme döneminde!..Neredeyse AKP' nin dört kat ömre sahip olan CHP'nin bu hali gerçekten klinik bir vaka!.Ülkede iflaslar peş peşe yaşanırken ve demokrasinin esemesi okunmazken, çıkıp Bahçeli'nin ağzından piyasaya atılan bu yeni oltaya takılmakta neyin nesi?
Bunun açılımı şudur; sizin bu yeni oltaya takılmanız, yerel seçimlerde de hezimet yaşayacağınızın işaretidir!.
Çünkü bu çabayı dışınızdakilerden çok, içinizdekiler gösteriyor!.
Ben söyledim!.
İnanmayanlar bu yazıyı kesip saklasın!.
Şunun şurasında seçime ne kaldı?!
*******
SORDUK
Bakan dedi ya " Et alırken şarbonlu olup olmadığını kasabınıza sorun!"
Dün niyetlenip, kasaba daldım!,'Şöyle bel tarafından' diye niyetlenmişken, birden aklımda sağa sola koşuşan binlerce dana!.
İşi şansa bırakmayalım, Bakanımızın tavsiyesine uyalım diye sorduk!.
"Etler şarbonlu değildir umarım."
Elinde keskin satırla kırmızı görmüş boğa gibi yüzüme bi dikildi, inanın kendimi birden et vitrininde yüzülmüş cendek gibi his ettim!.
Adam satır elde saymaya durdu!."Kardeşim gidip onu Bakana soracaksın, etleri onlar ithal ediyor, ben değil."
İki kilo almaya niyetlenen ben, adamın satırla ortadan vurduğu ve " yeter mi?" dediği parçayı satırın gölgesinde itirazsız aldım!.
Şu şarbon muhabbetinden sonra bu kadar etle eve hangi yüzle gidebilirdim ki?.
Bir de evde fırça yemeyi göze alamazdım! Artık teslim ettiğim yerde bir kazaya rastlamazsa gereği yapılacaktır!.
Diyeceğim şu ki, bu ülkede iktidarları değil de,
Bakanlarını hep sevmişimdir!.Bir şekilde bulup getiriyorlar!.Radyasyonlu çayları bize içirenden tutun, "Kafamı bozmayın Suriye'den patates getiririm" diyen Fakı baba’dan, şimdi " Eti kasabınıza sorun" diyenine kadar!.
Düşünüyorum da, bu güzel topraklarda bunları hak edecek ne günah işledik!.
Kim bilir, belki de hak ediyoruz!.