Titanic sinema filmini az, çok herkes izlemiştir.
Her sınıfta yolcuları alıyor.
Her sınıfın kendine göre katları vardır.
Birinci sınıf yolcuların kaldığı bölüm ya da kat.
İkinci sınıf yolcuların kaldığı bölüm ya da kat.
Üçüncü sınıf yolcuların olduğu bölüm ya da kat.
Her kes kendilerine ayrılan bölümde kalır, başka bölüme geçmesi yasaktır.
Her yerde olduğu gibi aşkın sınırları, sınıfları olmadığı için bu yasaklar deliniyor.
Titan iği inşa eden Mühendis kendisinden çok emin bir şekilde ilk sefere çıkacak gemide kendisi de yer alıyor.
Soyluların, Asillerin yer aldığı bölümde, özel yemekler, pahalı içkiler, özel garsonlar son derece şık giyinmiş beylere ve bayanlara kusursuz hizmet ediyorlar.
Üçüncü sınıfta yer alan biletliler de hayvanlar ile birlikte aç, susuz yolculuk ediyorlar.
Her üç sınıf yolcuları da Titaniğin, teniz ile dansının seline
kendilerini kaptırmış bir şekilde kendilerinden geçmişlerdi.
Mühendis yaptığı eserin tadını yüceliğini, birinci sınıf yolcular ile kadeh tutuşturuyor.
Kaptan ise böylesine büyük bir eserin Kaptanı olmasının zevkini ve gururunu yaşıyordu.
Yollarındaki büyük buz kütlesini görmeyecek, kadar kendilerinden geçmişlerdi.
Titanic su almaya başlar
Ölüm sınıf tanımıyor.
Herkese eşit derecede davranıyor.
Asiller bir kez daha paranın gücünün, ölümün önüne geçeceğini fikrine kapılarak kamaraları almaya çalışırlar, ama nafile para ölüm karşısında para etmiyor.
Mühendis daha sağlam bir gemi yapmadığının suçluluğu ile intihar ediyor.
Birinci sınıf yolculara müzik çalan, Müzisyenler işlerinin tam yaptıklarının kanısına vardıkları için bir birlerini kutlayarak ölümü beklerler.
Sonuç olarak Titanic her ne kadar kusursuz olsa da soğuk sulara gömülüyor.
İzlediğiniz bu filmi size yazmam, size saçma olabilir.
Bilmelisiniz ki ülkemizin durumu budur.
Alt yapısı hazır olmayan halkın % 52 olan kısmı ile yeni bir rejime gidildi.
Savaş politikaları ile ülke yönetildi.
% 52 dışın da olan herkes terörist ilan edildi.
İş adamları ülkeyi terk etti.
Üretmeyi durdurduk, her şeyi ithal ettik.
Mühendis hatalarını görmedi. kendinin kusursuz olarak ilan etti.
kendinden başka herkesi suçlusu olarak ilan etti.
Hatalarına,Titanicteki, Müzisyenler gibi hatasız olduğunu savundular.
Hiç kimse kusura bakmasın bu gemide hepimiz varız.
Kimse paralarının gücüne güvenmesin geminin içinde onlarda vardır.
Ülkeyi yönetenler yönetemediler, yangından mal kaçırır gibi yönetimi Değiştirdiler. Hatalar üstüne hata yaptılar.
Hatalarının arkasına sığınarak doğru yaptıklarını savundular, ekonomi çöktü.
Mühendis çıkacak intihar etmese de, kardeşim yanlış yaptık. Gelin A partisi, B partisi diye bir şey yoktur.
El birliği ile herkes üstüne düşeni yapsın.
Aksi takdirde, hepimizin sonu Titanic gibi olur.