Dün okullar açıldı..Uzun yıllar( yirmi beş) öğretmenlik yapan biri olarak hala çocukların o cıvıl cıvıl seslerini özlerim!.Yirmi beş yılım dolar dolmaz, erken sayılacak yaşta emekli oldum!.Çünkü ne ben, ne de Eğitim sistemi biri birimizden bir şey anlamamıştık!.Bir şey anlamadığım bir yerde daha fazla durmanın anlamı yoktu ve gidip dilekçeyi verdim, emekli oldum!.Onlar da zaten fazla itiraz etmedi ve ne hikmetse Türkiye'nin en hızlı emekli edilen öğretmeni olarak, beni bir günde emekli ettiler!.Üstelik o dönem emekli olan herkese üstün hizmet ve şeref belgesi verilirken, bana böyle bir belge de verilmedi!.Zaten ben de merak edip, " Neden vermediniz?" diye sormadım!.
Evet..
Dün okullar açıldı!.Okul önleri cıvıl cıvıldı ve ben uzaktan öğrencilerin bu tatlı telaşıyla biraz olsun eski günlerime döndüm!.Herşey değişmişti!.Nedense öğretmenlerin yüzü donuk ve tebessümden uzaktı!.Ekonomik şartların altında ezilen öğretmenlerin yüz ifadelerinde kaygıdan başka bir şey beklemek kendimizi kandırmaktır!.
Aldıkları ücretle ayın ilk beş gününü zar zor getirdikleri hepimizin malumu!.Hal böyle olunca beslenme ve giyinme konusunda gidilen kısıtlamadan dolayı, öğretmenlerin kılık kıyafet konusunda da iyi bir durumda olmadıklarını söylemek gerekir!.
Zaten ellerinde tüm yetkileri alınmış ve sadece sınıfa girip, çıkan birer insan konumundalar!.Saygınlıkları yitirildi!.Hal böyle olunca günü birlik veli ve öğrenci şiddetine maruz kalan öğretmenlerin görüntülerini hepimiz anımsıyoruz!.
Öğretmenler adeta veli denetimine bırakılmış!.Veli profili ile öğretmenin Eğitimi arasındaki fark, velinin insafına bırakılmıştır!.
Öğretmenlik yaptığım dönemlerde defalarca velilerin sınıf basıp, darpa kadar varan girişimlere yeltendiklerine bizzat şahit oldum!.
O günden bu güne hiç bir şey değişmedi ve artarak devam ediyor!.
Hal böyle olunca ülkede Eğitim çöktü!.Sınavlarda sıfır çeken yığınlarca öğrenci var!.Üniversite bitiren öğrenciler kendi alanlarındaki sorulara bile yanıt veremiyorlar!.
Üniversitelerin dünya üniversiteleri arasında esemesi bile okunmuyor!.
Gittikçe bilimden uzak ve hurafeye savrulan bir Eğitimden ne bekleniyordu ki?
Evet!..
Dün okullar açıldı!.
Cıvıl, cıvıl çocuk sesleri!.
Hüzünlü ve kaygılı öğretmen yüzleri!.
Omuzları çökmüş ve çoğunluğu kadın olan öğrenci velileri!..
Sonra televizyona çıkan bir devlet büyüğünün sözleri!..
Her yılın değişmeyen tekrarı olan bu sözler artık hiç bir öğretmene cazip gelmiyor!.
Meslektaşları başka bir ülkede aylık dört bin Yuro alıp, aynı aylıkla kırallar gibi tatil yaparken, bizim ki artık domatesi taneyle almaya başladı!.
Edendim ne demiş Atatürk?
"Muallimler yeni nesil sizin eseriniz olacaktır."
Evet, ortada bir nesil var ama kimin eseriyse
gelip o sahip çıksın!.
Yok ettiğiniz ve sokaklara başı boş saldığınız bir neslin sorumluluğunu lütfen öğretmenlere yıkmayın!.
Çünkü en kötü dediğiniz öğretmen bile, en iyi babadan daha duyarlıdır çocuk için!.
Çünkü çocuğu ile kavga eden birine " sen de onu dövseydin" diyen babalar vardır!.
Ancak hiç bir öğretmen aynı şeyi söylemez ve " çabuk barışın" der!.
Tüm öğretmenlere sevgi ve saygılarımla..
Hasan ŞAHİN
Not; Başta oglum Murat Göçmen olmak üzere tüm öğretmenlere başarılar diliyorum
******************
VATAN NASIL SEVİLİR
"Bir çakıl taşını vermeyiz" diye başlarlar, devamında bayrak sallayıp bağırdıklarında mesele bitmiştir!.
Hele arabaya ve iş yerine bayrak çekmişse, vatanseverliğini sorgulamak kimin haddine!.
Bir de İstiklal Marşına durup, durmama meselesi var ki, farkında olmadan marşın sesini duymayıp yola devam eden ve tonla dayak yiyen yüzlerce vaka vardır!.
İşte bu vatansever akıla birileri çıkıp, asıl vatanseverliğin bu topraklarda Amerikan üslerini korumamak, ülke kaynaklarının yabancı şirketlere peşkeş çekilmemesi,Ülke parasının yurt dışına kaçırılmaması gibi şeyler olduğunu anlatmadı!.Anlatmadı, çünkü işine gelmedi!.
Üzerinde yaşadığın toprağın hiç bir kaynağından yararlanmıyorsun ama, çıkıp " Ne oluyoruz?" diyemiyorsun!.
Gıdadan deterjana her şeyin ithal!.Üretmiyorsun, üretemiyorsun ama vatanseversin!.
Dövizi ve enflasyonu dış mihraklara yüklerken, iç mihrakların yaptığını görmüyorsun!.Dış mihraklar bir yılda dövizi ikiye katladı, tamam anladık!.Peki içeride fiyatı beşe katlayanlar kimler?
Siz çıkıp " Hesabını verecekler" dediğinizde onlar kıs kıs gülüp, bir ek zam daha yapıyorlar ve ben bu mevsimde dahi domatesi her gün bir lira artmış farkla alıyorum!.Satan tezgahtara bakıyorum adı Ali, Mehmet, Ahmet!.Ama sana göre bunu yapan Corc!.
Tabi yutanlar elinde bayrakla sokakta " Kahrolsun Corc" diye bağırıyor!..Bağırıyor, çünkü işin ucunda vatanseverlik var!.
Yemiş, içmiş semirmişsiniz, artık fazlalıklar ağzınızdan geliyor!.Ama yok!.
Gariban Ahmede adım başı ceza!.Elektrik ve suya ha bire zam!.
Sonra dön büyük holding ve şirketlere vergi affı ve borç silme!..
Dikkatimi çekmiştir, her borç silmeden Sonra bu holdingler devasa binalarının boyunca bayrak asarlar!.Demek ki, vatan aşkı böyle ilan ediliyor!..
Haberlerde izledim..Isparta'da taş ocaklarına peşkeş çekilen yerde üç bin Ardıç ağacı kesilecekmiş!.Şimdi siz bir Ardıç ağacının kaç yılda yetiştiğini biliyor musunuz?
Ben söylemeyeyim, bi zahmet araştırın öğrenin!.
Yani siz elde bayrak vatanseverlik naralarını bize yutturup, bizi korkutup, sindirirken birileri ülkenin ciğerlerini söküyor!.Yani o uğruna bayrak salladığın ülkenin soluğunu kesiyor !.
Eskiden Anadolu'nun her yerinde çeşit çeşit canlılar yaşardı!.Şimdi var mı? Kalmadılar, ya öldüler, ya da terk ettiler!.Son kalanlarını da orman yangınlarına ve taş ocaklarına kurban ettik!.
"Vermem" dediğin çakıl, sadece taş değildir!.Bir ülkenin kurdu, kuşu, börtü böceği ve kaynaklarıdır!.
Ama sen anlamazsın!.
Çünkü sana göre Vatan, sadece çakıl taşıdır!.
Ah bir de ötesini anlasan!.
*****************
BİZ BİLİYORUZ DA
Hepimiz Devlet Bahçeli'nin durup, dururken gündeme getirdiği afın ne anlama geldiğini az buçuk biliyoruz..Getirdikleri af önerisinin adeta Alaeddin Çakıcı hariç hiç kimseyi kapsamaması gerektiğini bizzat kendilerinden dinliyoruz!.
Devlet Bahçeli'nin, Çakıcıyı neden kurtarmaya bu kadar hevesli olduğunu anlamamak zor değil!.
Ancak o Çakıcının içeride Tayyip Erdoğan'a tehdit dolusu mektuplar gönderdiği de bilinen bir gerçek!.
Bunları bir tarafa bırakarak asıl sorulması gerekenin Bahçeli'nin " Sayın Çakıcının bu memlekete hizmetlerini bilen bilir" demesidir ki, bu hizmetlerin neler olduğunu lütfen açıklamasını bekliyoruz!.Çünkü bu ülkede yaşayan bizler bu üstün hizmetlerden neden bihaberiz anlamak istiyoruz!.
Kim ,neden bizi bu üstün hizmetleri öğrenmekten alıkoyuyor doğrusu merak ettim!.Anayasasında "Türkiye Cumhuriyeti laik, demokratik bir hukuk devletidir" diye tanımı yapılan bir devlet anlayışında neden bazı şeyleri bilen biliyor da, biz bilmiyoruz!.Oysa demokratik hukuk devletinde hiç bir şey halktan gizlenmez ve halk her şeyi bilmek ve görmekle mükelleftir!.
Kimi hizmetleri bilenler bilecek, halk bilmeyecek!.Bunun karşılığı Hukuk devleti normlarında yok!.
Peki, nerede var?
Demokratik teamülleri oturmayan ve karanlık, kirli ilişkilerin döndüğü kapalı rejime yatmış devlet anlayışlarında var!.
Demokratik devlet yapısında her şey şeffaf ve hesap verilebilirlilik ilkesi ile esastır!.
İşte bunu yapmayınca ve çıkıp " Bilen bilir" le üstü örtülü mesajlarla piyasaya korku enjekte ederseniz, bir gün hukuk tesis olduğunda insana sorarlar " Gel, şu bildiklerini söyle" diye!.
Kim bilir belki o tek başına bildiklerin bir Hukuk devleti anlayışına ters düşebilir ve izahında acayiplikler de ortaya çıkabilir!.
İşin diğer tarafı iktidara kayıtsız destek veren Bahçeli'nin bu af önerisiyle ortağı ile neler yapacağıdır?
Bence bu işin odağında farklı planlar var!.
O plan nedir, derseniz?
Bilen biliyor ama, günü geldiğinde herkes bilecek ve kimseyi de şaşırtmayacak bir plan olduğunu şimdiden sezer gibiyim, derim!.