Kapitalizmin bir para döngüsü var ve bu paranın adı " dolar" dır!.Bu paranın çok sahibi olabilir, ancak tek sahibi Amerika'dır!.Bu nedenledir ki, cebinizdeki bir dolardan dahi haberleri vardır!.Sistemleri öyle çalışır!.İstedikleri zaman ellerindeki bu dolar ipini gevşetip, uzatmak onlar için alışagelmiş sıradan bir olaydır!.
Heleki kimi ülkeler mızıkçılık yapmak gibi bir denemeye kalkarlarsa vay hallerine!.Onların "yapmayın,etmeyin" demek gibi bir az gelişmişlik kafaları yoktur!.Bildiklerini okur ve sen kendin ayaklarına gidersin!.Giderken de zaten elin avucun boş!.Yapacağın tek iş boyun büküp yapman gerekenlerin listesini almak!.
İşte şu sıralar böyle bir gerçekle karşı karşıyayız!.
McKinsey denilen Amerikalı bir danışmanlık şirketi Türkiye'de ekonominin gidişatını doğru raya oturtmak için hükümetle anlaşmış!.
Bu bir Amerika taktiğidir!.Bu tür şirketler üzerinden ciddi bir sömürü ağı oluşturmuşlardır!.Bu şirketler IMF'in arka bahçesi gibidirler!.Buradan para pazarlamak gibi bir görevleri de vardır!.Bu demektir ki, faturası halka ödetilecek yeni uygulamalarla karşı karşıya kalacağız!.Şimdi sayın Hazine Bakanı diyor ki" Bu şirketle ilgili söylenenlerin hiç bir gerçekle alakası yok ve bu şirketin hiç bir yetkisi de olmayacak"
Bir nevi itiraf gibi!.Hiç bir etkisi ve yetkisi olmayacaksa, neden bu anlaşma?.Görünen o ki, karaya oturttuğunuz gemiyi yüzdürmek için elinizde halat falan kalmadı!.E, ne yapacaktınız?
Doğal olarak elinde halat olana gidecektiniz ve öyle yaptınız!.
Şimdi halatı gemiye atacaklar!.Yüzdürecekler ama, gemiden kaç parça kırılır, kaç halat kopar o ayrı mesele!.
Sonra dönüp geminin rotasını belirleyecekler!.
İşte asıl mesele bu!.Tüm kürekleri gariban halk çekecek!.
Kamaradakine hiç bir şey olmayacak!.O, sadece gözünde dürbün uzakları seyredecek!.
*******************
GÜLÜYORUZ ARTIK
Zülüm yapan padişahla ilgili hikayeyi hepiniz bilirsiniz!.Adam halka o kadar zülüm yapıyormuş ki, kendisi bile bu kadar zülüme rağmen halkın tepkisizliğine isyan etmiş ve Vezirine " Hele bi halkın arasına karış sor, ne gibi şikayetleri var" diye!.
Vezir, denileni yapmış, gidip bir kıraathanede oturarak etraftakilere kulak misafiri olmuş!.Bakmışki tüm konuşmalar padişahın iyiliği ve selameti için!.Şöyle bir muhalif olalım diye yandaki masayı yanaşıp " Beyler, size kulak misafiri oldum ama, bu padişah sizin dediğiniz kadar iyi bir insan değil, bir kere gizli din taşıyor ve gece gündüz alemde.."
Daha sözünü bitirmeden etraftakilerin hepsi üzerine çullanıp kırılmadık yerini bırakmamışlar!.Bir şekilde canını kurtaran Vezir, kırık sarıklarla huzura varmış!.Padişah bunun sebebini sormadan verdiği görevle ilgili bilgi istemiş.."Vallahi padişahım şu gördüğün kırık sarıklarım halkımızın size bağlılığı ve saygısındandır, sizin de tedbili kıyafet olup, şöyle bir aralarına karışmanızdan sayısız yarar var" diyerek huzurdan ayrılır!.
Kaç gündür il dışındaydım!.Hani şöyle oturup, ağız tadıyla bir sabah kahvaltısı yapayım dedim!.Masayı tam televizyonun karşısına kurup, sözde birde sabah haberleri dinleyeceğim!.Spiker başta güzel haberler vermek için çok çabaladı ama, yok!.Yani adeta çölde kaybettiği kum tanesini arar gibi!..Birden " Yeni aldığım bir haberi paylaşayım, doğal gaza yüzde dokuz ile, yüzde on sekiz arasında zam geldi!"
Hanımla karşılıklı oturuyorduk!.İkimizde tesadüf bu ya, çatalla lokmayı ağzımıza götürmüştük ve birden öylece donakaldık!.Sonra çatal ağızda anlamsız anlamsız birşeyler geveledik!.Sonra bir gülme krizi ve ağzımızdan burnumuzdan püskürülenlerle heba olan sofra!.
Televizyonda bu haberle ilgili bir kadına mikrofon uzatıldı.."Ne yapalım, biz de daha az yakar, çok üşürüz!."
Bir de ben ekleyeyim..
Bol bol gülün, soğuklara çok iyi gelir!.
******************
BEN İKNA OLDUM ŞAHSEN
Toplumda,belden aşağı ne kadar iş varsa bir merakla sorar ve meseleyi dibine kadar anladıktan sonra " Sus, ayıptır söyleme" falan gibi çıkışmalarla bu işlere ne kadar uzak ve namuslu olduğumuzu ötekine ima eder, bir de kaş çatarız!.
Tabi bu konular da söz konusu dini kimliği Ya da görevi olupta bir halt yiyen olmuşsa işler daha da vahimleşir!.
"Ulan, cami imamı da yaparsa" gibi, sanki cami imamı hadımmış ta, birden uyanmış ve bir kıyamet haberine uyanmış bir tavırla " tövbe, tövbe" diyerek sağımıza solumuza tükürüp yol aldığımız da, aslında içimizde cami imamının bu becerisine de kafa yormadığımızı kimse söyleyemez!.
Tüm günlük sohbetlerimizin yüzde sekseni cinsellik üzerineyken, birden yol kazasına denk gelen imama neden bu kadar yükleniriz, o da çok ayrı mesele!!
Bir kere adam diyor ki" Ganape de uzanmış, şöyle bi dineleyim dedim, meğersem Suriyeli gadının ayağı dağılmış, dağılırken de eteği çiviye dağılmış ve gelip cıplağ gene gucağıma düşmüş!."
Şimdi ne var bunda?
Şimdi çıkıpta iyi ki kadıncağız çiviye düşüp, hayatını kaybetmedi diyeceğimize, varsa yoksa kadın neden imamın kucağına düştü diye bir de fesatlık yapıyoruz!.Yani ölse daha mı iyiydi?.
İşin iyi tarafından bakıp, imamı dinlemek lazım!.
Ben şahsen dinledim ve ikna oldum!.
Şimdi imam durup dururken neden yetmiş iki Huri şansını tepsin ki?!
İşin birde bu tarafına bakın!.
Yok " İmam camide kadınla falan basılmışta..!"
Sonuçta adam camide kalıyor!.Gidip çivisi olmayan bir kurumda mı yapacaktı?! Yani " yapacaktı" derken söz gelimi!.
Dedim ya, ben ikna oldum diye!.