Emperyalist ülkeler, yaklaşık 100 yıl önce orta doğu ülkelerinin kaderlerini belirlemişler.
İngiltere ve Fransa'nın iki adama, ayık olmayan kafayla Ortadoğu haritasını önüne almışlar.
Ellerine aldıkları cetvel ve kalemle, tüm aşiretleri birer ülke yapmışlar.
Ülke sayısı artıkça, sömürülmesi daha kolaylarına geliyordu.
Emperyalizmin uyguladığı yöntem; böl, parçala yönet yöntemidir.
Yıllarca orta doğuya demokrasi getireceğiz diye kan gölüne çevirdiler.
Belli ki, bu ülkeleri artık eskisi gibi yönetemiyorlar.
Ortadoğu’daki ülkelerin başına kendi çıkarlarına hizmet edecek kişileri getirdiler.
Her türlü yetkiyi verdiler.
Yaşantıları bir kapitalist gibi yaşayacaklardı.
Ama yönetim şekilleri şeriat olacaktı.
Halkın aydınlanmasını istemediler.
Bu rejimlere biçtikleri elbise çürümeye başladığında yeni elbise biçmeye başladılar.
Bu elbise, kendi seçtikleri diktatörlere kefen oldu.
Sınırlarını belirledikleri ülkeleri, yeni ülkelere bölmek istiyorlar.
Ortadoğu ülkelerinde farklı mezheplere, dillere, kültürlerin olduğu ülkeler olduğu için bölünmeleri daha kolay oluyor.
Emperyalistler ezilen halkları destekliyor gibi harekete geçerler ama ezenin kendi adanı olduklarını kimse bilmez.
Son 20 yılda, ABD ve Rusya, İngiltere ve Fransa'nın rolünü üstlendiler.
ABD, bir tek vatandaşının başını, Ortadoğu’nun hepsine değişmez.
Kendi savaşmak yerine, İşit ve benzeri Müslüman Kardeşler gibi dinci faşist gurupları kullanıyor.
Affınıza sığınarak '' it iti ısırsın misali '' hareket ediyor.
Demokrasiyi orta doğuya kesinlikle vermez getirmez getirtmez.
Ortadoğu ülkeleri aydınlanınca silah fabrikaları iflas eder.
Şu durumda, ABD, Rusya gibi ülkelerin silah fabrikaları 3 vardiya çalışıyorlar.
Irakta Kürtlere verilen hakların hepsi tek, tek ellerinde alınmaya çalışıyorlar.
Suriye'de Kürtlerin elde etikleri hakları ellerine almaya çalışıyorlar.
ABD ve Rusya önlerine Ortadoğu haritasını almışlar,
Ellerine cetvel, silgi, kalemi almışlar, kendilerine göre çizip, siliyorlar.
Silahlarını peynir ekmek gibi satıyorlar.