Süleyman Demirel bu ülke siyasetine değişik bir renk ve düzen siyasetinde anı birlik keskin dönüşlerin nasıl olacağını veren en güzel örnekti!.Bunun en güzel tanımını da kendisi yapmıştı "Dün dündür, bugün bugündür" diyerek!.
O nedenle hepimiz bu ülkede siyasilerin,mahallede söylense sonu cinayetle bitecek türünde biri birlerine söyledikleri küfür dahil her şeye alıştık!.Zaten artık vatandaşta bunlara pek kulak asmıyor.Hata kahve sohbetlerinde ekranda denk geldikleri bu kavga ve küfürlere " Yahu boş ver, bunlar birazdan gider Meclis lokantasında aynı masaya otururlar" diyerek bu ciddiyetsizliğe not düşerler!.
Tabi bunlar bildiğimiz ve alıştığımız şeylerdi de, Bahçeli'nin son çıkışı gerçekten dünya siyasi literatürüne tez konusu olacak kadar hayret verici bir durumdur!.
Emeklilikte yaşa takılanlarla ilgili yasaya önce " Evet" deyip, sonradan iktidarın alın çatarak bu durumun hoş olmadığını belirtmesi üzerine, ani bir dönüşle yasanın çıkmasını iktidarla beraber engelledi!.
Tabi gerekçe ne olacaktı?
Aynı yasaya HDP' de "Evet" oyu verdi diye!.
Devlet Bahçeli, bunu söylemekle ne ile nasıl inatlaştığının farkında mı, değil mi bilmem ama, bildiğim tek şey, Bahçeli samimiyse Meclisi derhal terk etmelidir!.Öyle ya HDP ile aynı çatı altında nefes alıyor!.Düşünün istemediğiniz yüzlerle her gün bir aradasınız, bu durum gerçekten ruh sağlığı için iyi değildir!.Hem bunu yaparsa şu anda iyice kopmuş tabanı belki yeniden toparlanır ve çevrelerinde bir nebze olsun Bahçeli'yi savunma fırsatı bulurlar!.Yoksa şu son oylamada yaptıklarını taraftarları bir türlü tol ere etmeyebilir!.Üstelik gidecekleri iyi bir kapıları da varken, bahane bulup suyu koy verebilirler!.
Anlaşılan istenmediği halde AKP' den vaz geçmemek adına" inadım , inat" diyor!.
İnat böyle bir şeydir!.İnsana olmadık şeyler yaptırır ama, bu inatçının pekte umurunda olmaz!.
Hadi meseleyi bir inat yaşanmışlığı ile bitirelim!.
İki arkadaş daha inatçı oldukları noktasında tartışıyorlarmış!.
Biri "Vallahi hanımla kavga etmiş konuşmuyordum, bir gün çarşıdan eve gelirken şiddetli yağmurdan evin dış kapısına kendimi zor attım, kapıyı açıp içeri gireceğim ama, üzerime anahtarı almayı unutmuşum.Zile bassam hanım kapıyı açacak ama,ben inat olsun diye zile basmadım ve sabaha kadar kapıda yağmurda durdum!."
Diğeri "Ulan oda iş mi, ben hanımla kavga ettim on yıldır yatağımız ayrı ve konuşmuyorum"
Beriki " İyi de biri üç, diğeri beş yaşında iki çocuğun var" diyerek hayretle sordu!.
Bizim ki " Vallahi inat bu ya, kimden olduklarını da sormadım!"
Hepinize kucak dolusu sevgi ve saygıyla iyi hafta sonları diliyorum!..
**************************
ADAMI ÇILDIRTMAYIN
Ne yapacağınıza dair bir planınız yok, kusura bakmayın son zamanlarda ne konuştuğunuzu da anlayan yok!.
En azından kendi adıma söylüyorum, kurduğunuz cümlelerden bir siyasi algıdan çok manav tezgahındaki al yeşil kandırmaca ya o kadar benzer çok yön var ki, hangisine el atsak, tıpkı tezgah sahibinin " sakın dokunma" türündeki uyarısıyla bire bir örtüşen bir belirsizlikle karşılaşıyoruz!.
Artık şu hikayeden bir an önce sıyrılın ve kendinize ait varsa bir politikanız çıkın söyleyin ..
Söyleyemiyorsanız lütfen ama, lütfen bırakın gidin!.
Çünkü kullandığınız argümanlar söz tekrarından öteye bir yere gitmiyor ve bu söz tekrarları o kadar bayatladı ki, inanın artık kokuyor!.
İşte böyle bayatlamaya kalırsanız, bu sefer sığınmacı ararsınız ve ellerinin tersi ile döne döne yüz geri olursunuz!.
Yani diyeceğim o ki, CHP'ye kuyruk olma senaryoları ile neyi amaçlamaktasınız?.
O,CHP Değil mi dokunulmazlıkların kaldırılmasına el kaldırıp, Vekillerinizin çoğunu içeri attırdı?
Kayyumlar meselesinde köşe bucak kaçıp "Aman bana ne, ya bana terörist derlerse" gibi bir uyuşukluğa bürünüp, demokrasinin olmazsa olmazı olan seçilme hakkına tırpan atan?.
Kendinden olan birilerini bile aday yapmaya korkan ve sağdan aday devşirmeye kalkan bir CHP ile yol yürümeyi düşünmek, şu an tutuklu binlerce siyasiye hakaret değilse bile haksızlıktır!.
Yani İstanbul, Ankara, İzmir'de CHP adaylarının kazanmasının size ne getirisi olacak, anlamış değilim!.
Seçim meydanlarında "Bunlar teröristtir oy vermeyin" diyen bir tek AKP ve MHP değildi!.
Kusura bakmayın ama, aynı dili CHP'de kullanıyordu ve bunun en canlı şahidi de benim!.
Yani CHP bu ülkede Belediyeleri kazanınca ne değişecek lütfen birileri bana izah etsin!.
Olur, belki aklımızın yetmediği,izanımızın tutmadığı bir yer vardır!.
Yoksa böyle saçları rüzgara tutup, şarkı söyleyerek adamı çıldırtmayın!.
********************
POST İYİ PARA EDECEĞE BENZER
Gazeteciyi güpegündüz, hem de dünyanın gözü önünde öldürdüler!.Sonra çıkıp utanmadan "Evet öldürüldü" diye de itiraf ettiler!.
Her şey bu kadar apaçık ortadayken, özellikle Trump'ın Suudi yönetimindeki katillere sahip çıkar sözler etmesi, daha öncede yazdığımız gibi, şaşırtmayan bir durumdur!.Adamın bütün derdi paradır ve bir ölümden ne kadar canlı para çıkaracağının peşindedir ki, bunu da başarmış durumdadır!.
Görünen o ki, bu cinayeti sıradanlaştırmak ve Veliaht prensin bundan haberi yokmuş gibi bir algının çabasına da bizzat kendisi soyunmuş!.Bunun için Pompeo'yu Suudi yönetimine ve Türkiye'ye göndermesi tesadüf değildir!.Belli ki bazı taktikler verme gereği duydu!.Zaten bu ziyaretten sonra Selman, Kaşıkçı ailesini huzura çağırıp "Bu vahşi cinayet beni çok üzmüştür" diyerek çocuklara masal anlatmıştır!.
Kendisine rağmen, böyle bir cinayeti kimsenin işlemeye cesaret edemeyeceğini herkes bilir!.
Bunu en iyi de Trump bilir!.Ama Trump bu olmuş bitmişten ne kadar gelir elde edeceğinin hesabında!.Tabiri caizse ölü postundan yağ çıkarmanın peşinde!.
Peki ya biz ne yapıyoruz?
Sayın Cumhurbaşkanı "Grup toplantımızı bekleyin, bakın orada neler söyleyeceğimizi" diyerek bizi bir gün heyecanla bekletti!.Sonra çıktığı grup toplantısında "Biraz önce Kral hazretleriyle görüştüm" diye söze başladı ve akabinde ilk günden beri söylediklerinin tekrarından başka hiç bir şey söylemedi!.
Hata vücut diline bakılırsa bu olay vesilesi ile, pek sevmediği Suudi yönetimine biraz da ısındığını söylemek mümkün!.Acaba nedeni ne olabilir, diye kendimize sorular sorabiliriz!.
Biz yinede bunu Küçük yılan,Veliahdın dediğine yoralım "Kiralımız ve Sayın Erdoğan varken, kimse Türkiye ile aramızı bozamaz!!"
Biz de biliyoruz sizin kimse ile aranızın bozulmayacağını!.
Elinizde bu kadar para varken, sizinle kim arayı bozma saflığına düşer?
Sadece elinizdeki post size biraz pahalıya mal olacak, hepsi o kadar!.
