30 Mart 2014 yerel seçimlerinde Ağrı ve Norşin’de belediye seçimleri BDP,Yalova’ seçimi az farkla CHP tarafından kazanılmasına karşın AKP tarafından yapılan sistematik itiraz sonucunda YSK tarafından 1 Haziranda yenilenmek üzere iptal edilmişti.
Bu iki yer dışında birçok yerleşim yerinde başta BDP olmak üzere Muhalefet tarafından kazanılan belediyeler iktidar partisinin itirazı doğrultusunda sonuçlandırılarak AKP ye teslim edilmiştir. İtiraz konusu olan Belediyelere bakıldığında iktidar partisi tarafından genellikle kaybedilen belediyelerdi. İktidar partisinin bütün itirazları neredeyse kabul ediliyor, ancak muhalefet partileri tarafından yapılan itirazlar hiçbir biçimde karşılık bulmuyordu. Ortaya çıkan bu sonuç seçimlerle ilgili yargı denetiminin mevcut pozisyonunu göstermesi bakımından da öğretici olmuştur.
Yerel seçimlerin birçok yerde ihtilaflı sonuçlanması seçimlerin güvenliği ve demokratikliğini de sorgular hale getirdi. 30 Mart 2014 yerel seçimleri tarihin en şaibeli ve hileli seçimi olarak hafızalarda yer edindi. Seçim süreci içinde yapılan seçim kampanyası ile ilgili yararlanılan kamusal olanaklara hazine yardımından yoksun bırakılan BDP nin eşit erişim hakkından yoksun bırakılması. Birçok yerde özgür seçim kampanyası yürütememesi, baskı ve saldırılara uğraması, kampanya sürecine ilişkin yönetmeliklerin tarafsız ve etkin biçimde uygulanmaması, seçim kampanyasında devlet kaynaklarının iktidar partisi tarafından sınırsız biçimde kullanılması her şeyden önce eşitler arasında yapılan bir seçim olmadığını göstermiştir.1 Haziran seçimlerinde de aynı eşitsizlik katlanarak devam etmiştir,
Son derece tartışmalı bir yerel seçim sonucunda yeniden seçim yapılmak üzere iptal edilen yerleşim yerlerinde yapılan seçimlerinde tartışmalı geçtiğine tanıklık ettik, Bir yandan Başbakanın Ağrı, Yalova ve Norşin ile ilgili “ ben buraları istiyorum” biçimindeki talimatı Diğer yandan Dışişleri bakanı Ahmet Davutoğlu’nun Norşin’de Seçimin BDP tarafından kazanılmasına tahammülümüz yoktur demesi, buralarda yapılan seçimlerin, eşit demokratik koşularda yapılan bir seçim olmasını ortadan kaldırmıştır.
İktidar partisi 30 Mart 2014 Yerel seçimlerinde olduğu gibi devletin bütün olanaklarını seferber ettiğine tanıklık ettik. Norşin’de izlediğim kadarıyla eşit, özgür, adil, şeffaf, demokratik bir seçim kampanyasından söz etmek mümkün olmadı. Buralarda yıllarca uygulanan sosyal ekonomik politikalar nedeniyle yoksulaşan insanların onur ve haysiyetini rencide edecek tarzda kampanya yürütüldüğüne tanıklık ettik. Yaşanan yoğun işsizlik ve yoksulluk nedeniyle açlık sınırının çok altında bir yaşam standardına mahkûm edilen insanların kapısına 30- 40 liralık Gıda paketi, başörtüsü ve giyim eşyasının bırakılması, devlet bütçesinden yapılan sosyal yardımların seçim tarihine denk getirilerek ödenmesi yapılan seçimin ahlakiliğini de bozmuştur.
Ağrı’da alelacele doğal gaz ihalesi için teklif hazırlanması, bakan yüzü görmeyen Norşin’e her gün bir Bakanın çıkarma yapması, Polis güvenliğinde AKP li vekillerin ev ev dolaşarak yerine getirmeyecekleri vaatlerde bulunması yapılan bu seçimleri kirletmiştir.
1 Haziran seçimleri konusunda AKP nin siyaset dili ve tarzı takındığı tutum ve yürüttüğü seçim kampanyası demokratik seçim hukukundan öte çatışma hukuku ve gerilimi esas alan, bir yaklaşım şeklini almıştır.
Tüm antidemokratik ve eşit olmayan seçim kampanyasına rağmen geçen Pazar günü sandık başına giden seçmenin daha büyük bir farkla Ağrı ve Norşin’de BDP yi Yalova’da CHP yi tercih etmesi AKP nin siyaseten önemli ölçüde irtifa kaybettiğini göstermektedir. Bu sonucun siyasete yansımasını önümüzdeki süreçte daha net göreceğiz.