40 yıl önce bu günlerde Maraş’ta faşizm büyük bir katliam yaptı. Yüzlerce insanımızın vahşice katledildiği, binlerce insanımızın yaralandığı, on binlerce insanımızın göç etmek zorunda bırakıldığı, insanlarımızın evlerinin ve işyerlerinin talan edildiği ve yakıldığı Maraş Katliamının üzerinden tam 40 yıl geçti.
Halen bu gün yarası sızısı geçmemiş olan bu zulmün acısı halen duyarlı vatandaşların içini sızlatmaktadır. Bu güne kadar bu acı unutulmadı bundan sonra da unutulmayacaktır.
Bu acı günde Pir Sultan Abdal Kültür Derneği Genel Merkezi yazılı bir açıklama yapmıştır bende bu açıklamayı olduğu gibi sizlerle paylaşıyorum.
“ Maraş Katliamı 19 Aralık 1978 günü akşamı saat 21:00’de ülkücü bir faşistin Çiçek Sinemasında gösterilen “Güneş Ne Zaman Doğacak” adlı sağ içerikli antikomünist bir filmi izleyenlerin üzerine tahrik ve provokasyon amacıyla bomba atması ile başladı.
Ardından daha önce Maraş’ın çeşitli ilçelerinden gelen ve önceden hazırlıklı olan faşist militanların kışkırtmalarıyla gerici güruhlar CHP Maraş İl Binasına saldırdılar. Ertesi gün Alevi canlarımızın yoğun olarak gittiği bir kıraathane bombalandı. Bir gün sonrasında ise TÖB-DER üyesi iki öğretmen faşistler tarafından vurularak öldürüldüler.
22 Aralık 1978 günü iki öğretmenin cenazesi bilerek işlemleri geciktirilerek Cuma Namazı saatine denk getirildi. Cenazeler taşındığı sırada Bağlar başı Camii imamının “Bir Alevi öldüren beş kez cennete gider. Komünistlerin ve Alevilerin Cenaze namazları kılınmaz” şeklindeki insanlık dışı ve aşağılık vaazının ardından harekete geçen katil sürüleri cenazelere saldırdılar. Saldırı nedeniyle cenazeler ortada kaldı.
Güvenlik güçleri bu sıralarda saldırıları izlediler ve hatta ötesinde teşvik ederek yönlendirdiler. Faşistler 23 Aralık 1978 günü Alevilerin ve solcuların evleriyle işyerlerine saldırmaya ve buldukları insanları katletmeye başladılar. 24 Aralık 1978 günü ise Maraş’ta yer gök vahşice katliama uğrayan mazlum halkımızın çığlıklarıyla inliyordu. Vahşet dünya tarihinde eşine çok az rastlanabilecek bir korkunçlukta devam etti.
Devlet güçlerinin gözü önünde insanlarımız parçalanarak, kurşunlanarak, çivilenerek, kazanda kaynatılarak katledildiler. Kadınlarımıza tecavüz edildi. İnsanlarımızın malları mülkleri talan edildi. Evleri yakıldı. Ana karnındaki ve kundaktaki bebeklere dahi acımasızca kıydılar. Faşistler yolları kapatıp hastaneleri kuşatarak yaralıların tedavilerini engellediler. Birçok insanımızı da bu yüzden kaybettik. Katliamın ardından binlerce Alevi ve solcu yurttaşımız canlarını kurtarmak için Maraş’ı terk etmek zorunda kaldılar. Maraş’ın demografik yapısı değiştirildi.
Bugüne kadar gerçekleştirilen bütün Alevi katliamlarının davalarında olduğu gibi göstermelik yargılamalar yapıldı. Katliamın gerçek sorumlularına ve planlayıcılarına hiç dokunulmadı. Katliamın üzeri kapatıldı. Katliamda başı çeken faşist katiller ödüllendirildi. Bu katillerin kimi milletvekili yapıldı. Maraş Katliamının üç müdahil avukatı Ceyhun Can 10 Eylül 1979’da, Halil Sıtkı Güllüoğlu 3 Şubat 1980’de ve Ahmet Albay 3 Mayıs 1980’de peş peşe faşistler tarafında katledildiler.
Maraş Katliamı faşistlerin tetikçiliğini yaptığı ve devletin yönlendirmesiyle gerçekleştirilen planlı ve organize bir katliamdır. Devlet güçleri katliam boyunca hiçbir müdahalede bulunmadan sadece izlediler. Ötesinde katliamı yönlendirdiler ve teşvik ettiler.
İyi bilinmelidir ki; bu katliam bir insanlık suçudur. Devlet Maraş Katliamındaki sorumluluğunu kabul etmeli ve özür dilemelidir. Maraş Katliamı yüzlerce yıldan beri Alevi halkımıza karşı gerçekleştirilen katliam, asimilasyon ve inkar politikalarının bir parçasıdır. Maraş Katliamı Dersim Katliamının bir devamıydı. Maraş Katliamı Çorum, Sivas, Gazi, Gezi, Suruç ve Ankara Garı katliamlarının bir hazırlığıydı.
Bütün halkımıza çağrımızdır:
Yeni katliamlar yaşamamak için bütün katliamların hesabını sormak zorundayız. Maraş Katliamını unutmamak ve unutturmamak için 22 Aralık Cumartesi günü saat 11.00’de Maraş Merkez Yörükselim Mahallesinde bulunan Erenler Cem evinde buluşalım. Katledilen canlarımızı analım. Maraş Katliamının bir insanlık suçu olduğunu bütün Türkiye’ye ve Dünya’ya duyuralım.
Maraş’ı Unutma Unutturma!
Maraş’ın Hesabı Sorulacak!”
Pir Sultan Abdal Kültür Derneği Genel Merkezi