Kitaplarda KDV oranları artırılmış!.
Şimdi buradan çıkıp ortalığı vel veleye vermenin anlamı yok!.Sanki bu ülkede millet kitap okuyor muşta, sorun KDV’ye gelmiş!.
Hükümetimizin yaptığı en güzel işlerden biri de budur zaten!.
Kitap okumanın ne kadar tehlikeli bir iş olduğunu bilmiyorlar mı sanıyorsunuz?
Hala yargı dosyalarında sayısız kitap iddianame konusuyken, çıkıp “Niçin kitaplarda KDV oranları yükseltildi” demekte neyin nesi?.
Şimdi direk kitap yasaklamak milletin ağzına sakız olmaktır!.
Ne yapacaksın?
Kitap okuma oranları ile ilgili istatistikleri isteyeceksin!.
Baktın ki, vatandaşın binde üçü kitap okuyor ve bu oran sinirlerini gerecek, vaziyeti sıfırlaman için en rahat yol KDV!.
Sonra baktın olmayacak, yasaklar listesine yemek tarifleri kitabını da koyarsın, mesele tamamdır!.
Tıpkı içki gibi!.
Direk yasaklamak sarhoş solculara meze olmaktı ve çözüme en kolayından başlandı!.
Önce gece saat ondan sonra satış yasağı getirildi, sonra da küçük bir otuz beşlik rakı elli liraya çıkarıldı ve böyle olunca büyük rakıya yanaşmak hayal oldu!.
Eee..
Vatandaş bu, durur mu?
Kendi rakısını kendi yapmaya kalkmakla kalmadı, bir de gidip bol metil alkollü merdiven altı üretime dalınca peş peşe ölüm haberleri geldi!.
Bu ölümlere kimse pek tınmadı, Müslüman ülkeydik ve içki haramdı!.
Bu uğurda ölen de “Murt” gidiyordu, yani cenazesi kılınmışsa Laik Cumhuriyete dua etsin, yoksa toprağa gömülmeyi rüyasında görürdü!.
Sadece bu mu?.
Hayır!.
Daha dün bir tren kazası oldu ve yetkilinin söylediğine bakılırsa, kendinize hala kara tren devrinde sanırsınız!.
Kaza olupta ocaklara ateş düştükten sonra oradan elli kilometre hız yapması gereken trenin yüz kilometre hızla o yola girdiğini öğreniyoruz ve şimdi bundan sonra elli kilometreyi aşmayın diye makinistlere talimat gitmiş!!
Hep öyle yapmadık mı?
İhmal edip, sonrasında ağır bedeller ödeyerek hatalarımızı telafi etmeye çalışıyoruz!.
Çünkü karşılığında bir tepki yok!.Bir cezai müeyyide yok!.
Hal böyle olunca acının piyangosu kime vurursa o yansın mantığı!.
Bakın daha önce defalarca yazdım!.Malatya yı batı illerine bağlayan ve yoğun araç trafiğinin yaşandığı bir viyadük var!. Beylerderesi üzerindeki bu viyadükün yılan beli gibi bükük ve dalgalı olduğunu oradan geçenlerin hepsi bilir!.
Şimdi bakın!.
Ben mühendis ve mimar değilim!.
Özellikle onlara soruyorum, gerçekten viyadükler böyle dalgalı mı olur?
Eğer öyleyse cahilliğime verin ve sözü mü geri alıyorum!.
Yok değilse, bu ne?
Orası es kaza bir faciaya dönüşürse bu hesap kimden sorulacak?
Vallahi korkuyorum!.
Sanırım öylesi bir durumda yazdım diye, gelip benden hesap sorarlar!.
Olmaz mı?
Olmaması için bir neden mi var?
BUNUN ADI RİYAKÂRLIKTIR
Meclis’te kadın vekil sayısı altıda bir!.
Kadın Vali, Emniyet Müdürü yok!.General de Yok!.
Genel Müdür var mı, yok mu onu da siz söyleyin?.
Bildiğim kadarıyla CHP Aydın’da bir kadın Belediye Başkanı ile temsil ediliyor, başka da yok!.
HDP’ nin tüm Belediyelerin de kadın Eş Başkanlar vardı, onlarda alınıp derdest edilince ortada kadın Başkan falan kalmadı!.
Şimdi bakıyorum da hiç bir ilde ve özellikle büyük kentlerde kadının adı yok!.
Hani “ Cennet anaların ayakları altındaydı?”
Artık ayıptır demiyorum, yuh diyorum!.
Neden kadınlardan bu kadar korkuyoruz?.
Söyler misiniz neden?.
Biliyorum!.
Gövdenizdeki o tüm kaba dal budakların yontulmasından korkuyorsunuz!.Erkeklik sandığınız kabalığınızı kaybetmekten korkuyorsunuz!.
Şimdi “Eyy, kadınlar sandığa gitmeyin bu kaba zihniyete dersini verin” desem “ Halkı kışkırtmaktan” adıma yeni bir dosya daha açılacak ve ben mahkeme kapılarını aşındıracağım!.
Ayıp!.
Çok ayıp!.
Şu çağda sadece öldürmek ve şiddete maruz bırakmak için ezip, horladığımız kadınları neden bu kadar göz ardı edersiniz?.
Onlara karşı neden bu kadar yalancıyız?
Neden bu kadar ikiyüzlüyüz?
Gelin bütün Belediye Başkanlıklarını kadınlara verin ve görün her tarafın berraklığını!.
Yapın!.
İnanıyorum ki, beyninizde katmerleşmiş isi de silip alacaklardır ve o zaman kadının ne demek olduğunu daha iyi anlayacaksınız!.
