ALTIN
 3.022,60
DOLAR
 34,3205
STERLİN
44,5531
EURO
 37,4161


 

         “Devlet” denilen kavramın gerek sözcük anlamı, gerekse yapısal işlevi hepimizin bildiği ve hepimizin malumudur!.
Bu tanımın tekrarına girmeden sadece kısa ve anlaşılır bir tanım yapayım..
     Devlet bir mekanizmadır..Yani bir araya gelen hiyerarşik bir parçalar bütünüdür!.Bu parçaların içinde en önemli olanı “Hukuktur”
      Eğer siz bu parçaların içinde Hukuku alırsanız tüm parçalar anlamsızlaşır ve işleyişte başı boşluk doğar!.Hal böyle olunca ortaya çete Hukuku çıkar ki, bunun karşılığı ise kaos ve kargaşadır!.
       Üniter devlet yapıları tabii ki kendi iç Hukuklarını düzenlemekle mükelleftirler!.Ancak kurulan bu Hukuku işlevsiz hale getirecek uygulamalara baş vurmak, söz konusu yapıyı temelinden sarsar ve bunun sosyolojik karşılığı da budur!.
İşte ne yazık ki, şu an ülkede benzer tehlikeler yaşamaktayız!.
      Kendi koyduğunuz Anayasaya yeni kılıflar uydurarak orada kendinize ait yeni yorum ve kanallar açmak bir çılgınlıktır..
     Yerel seçimlere gidiyoruz..Kamu çalışanlarının aday olabilmeleri için görevlerinden istifa etmeleri gerekiyor; bu konuda YSK’ nın hükümleri açık ve aday olanlar da öyle yapıyor..
Buraya kadar tamam!.
        Ancak Meclis Başkanı Anayasanın bu konudaki hükmüne ve 94. Maddesine rağmen “ Hayır kardeşim, istifa etmem, kazanırsam istifa ederim” diyor!.
     Doğrusu ben şunu bekliyordum “Hayır kardeşim, kazansam da, kazanmasam da istifa etmeyeceğim” diye!.
      Ne de olsa çiğnenen Anayasa hükmü var, gerisi ne fark eder? Hem kim ne der? Üç beş gün tartışırız, unutur gideriz..Bu güne kadar hep böyle olmadı mı?.
Böyle olunca da giderek tanımsız bir devlet işleyişinin içinde bocalayıp duruyoruz!.
Aslında halimizi hocasını öldüren katil çok daha iyi analiz etti de anlayan kim?
       Ne demişti katil? “ Sınıfı geçmek için, kopya çekmek zorundaydım ve hoca beni yakalayınca anlatamadım...”
Çünkü birileri zamanında bu çocuğa, sınıfı geçmek için kopya değil, çalışmak gerektiğini söylememiş!.Dahası kopyanın hırsızlık olduğunu öğretmemiş!.Hal böyle olunca sonuçta malumdur!.
Şimdi Binali Bey böyle diyor!.
Umarım YSK ve Anayasa mahkemesi bu garabete “Dur!” der!.
Demezse ne olur?.
Hiç bir şey olmaz!.Birileri çıkar der ki “ Bay Kemaaall, gördün mü, neymiş efendim demek ki bu ülkede Hukuk varmış..” 
Zaten aksi durumda söylenecek geçmişte söylenmişti, alışık olduğumuz için tekrarı bizi şaşırtmayacaktır!.

*****************

MEĞER BİLGİ FUKARASIYMIŞIM

 

       Yirmi birinci yüzyılda yaşa ve üstelik yirmi beş yıl öğretmenlik yap ve atmışına merdiven daya ama, hala “ Hayvanların canlı” olduğunu bilme!.

       Geriye dönüp baktığımda yetiştirdiğim yüzlerce öğrenciye yazık etmişim!.Tek şansım öğrencilerim hiç bir zaman hayvanların canlı olup, olmadıkları ile ilgili soru sormadılar!.Yoksa ne hale gelebileceğimi siz tahmin edin!.

Sadece bu mu?.

Tabii ki hayır!.

Gün be gün cehaletimin ortaya çıkması artık sıradanlaştı!.

        Büyüklerimiz yegane bilgilerini ortaya döktükçe ben ayaza düşmüş çük gibi kabuğuma çekildikçe çekiliyorum!.Bu gidişle yitip kaybolacağım, bulana aşk olsun!.

        Özhaseki dedi ki “ Bu ülkede İmam Hatipliler olmazsa hal-i haraptayız” devamla “Üniversite bitiren yamyamlar buradan kaçıp, zararlı faaliyetlerde bulunuyorlar.”

        İşte ben cahil, durup dururken neden üniversitelerimiz dünya sıralamasında değil, diye ortalığı velveleye verirken, meğer buralar üniversite değil, yamyam okuluymuş!.

      O nedenle İmam Hatip Liselerini bitirenlerin sırf bu yamyamlara yem olmamak için bu üniversitelere giremedikleri değil, gitmediklerini yeni öğreniyorum!.Sağ ol Sayın Özhasekici, Allah seni muradına erdirsin ve başımızdan eksik etmesin!.

         Şimdi bu yurt dışına giden yamyamlardan bir arkadaşım var!.Öyle bir yamyam ki, bu ülkenin en yamyam kabile okulunu bitirmiş!.Bir kaç dili anadili gibi biliyor, üstelik Cübbeli Ahmet’i cebinden çıkaracak kadar da dini bilgiye sahip!.

       Şimdi Rusya’da ve orada bir kaçta güzel evlilik yapmış!.Çokta güzel çocukları var!.Ama bu yamyam, Ülkeye gelmiyor!.

       Bundan bir süre önce benimle tanışmak için gelmişti ve elinde kocaman bir Rus votkası ile!.

Bir iki sohbetten sonra, yazılarımı zevkle okuduğunu ve beğendiğini söyledi!.Sonra dedi ki “ Bak bundan sonra sana paylaşımlar göndereceğim, umarım sıkılmazsın”

        Memnuniyetle, dedim ve ayrıldıktan sonra seri atışa tutuldum ve o atışlar hala devam ediyor!.

Güzel ve harika bilgiler gönderiyor!.Çok ama çok şey öğreniyorum..

       Üstelik o kadar zeki bir yamyam ki, ara sıra çok güzel görseller de gönderiyor, adeta ara sıcak gibi!.

Geçenlerde güzel bir kadın resmi vardı!.Üstelik o ülkede hepsi böyleymiş!.

Bizimkilere sorsan “Ne var, o kadar bakım bizde de olsa..” falan!.

      Sanki bulgur pilavı, lop lop etler vermiyormuşuz gibi!.Sanki tepsi dolusu baklava, böreği önünde almışız gibi!.Dahası gün boyu dizi izlerken önündeki çekirdeği dökmüşüz gibi!.

Yani diyeceğim o ki, seni tanımak çok güzeldi sevgili arkadaşım yamyam Adil!.

          Lütfen devam et!.Yoksa sıyırmak üzereyim, artık okumak ve yazmaktan başka çarem kalmadı!.

Bir de cehaletimin utancıyla geçirdiğim bunca yıl!.

Şimdi tüm bunlara yamyamlığımda eklendi!.

“Üniversite bitirmiş yamyam!”

Yorumlar
Adınız
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.