Babaların günahlarını çocuklarına mal edilemez.
Çocukların yanlışlarını, babalarına mal etmek ahlaki bir şey değildir.
Herkes ettikleri ile yani her koyun ayağından asılır.
CHP tarafında Tunç Soyer, İzmir Büyük Şehir Belediye Başkan adayı gösterildi.
Tunç Soyer'in Belediyecilik kimliğini tartışmanın yerine kendi kimliği tartışılmaya başlandı.
2009 ve 2014 iki dönem Seferihisar Belediye Başkanlığı yaptı.
Seferihisar Halkına ne verdi, ne gibi çalışmalar yaptı.
Seferihisarlılar memnun kalmasaydı, Tunç Soyer’i iki dönem Belediye Başkanı yapmazlardı.
Tunç Soyer, yapılan anketlerde ön plana çıkmış bir isimdir.
Severiz sevmeyiz o başka bir konudur.
Tunç Soyer' in babası üzerinde karalamak ''ahlaki '' bir eleştiri değildir.
12 Eylül 1980, Türkiye Cumhuriyetinin başına gelmiş ''felaketlerin '' en büyüğüdür.
Demokrasi kanallarının tıkandığı, Askeri Cuntanın kanunların devrede olduğu bir dönem olmuştur.
Tunç Soyer'in babası, Nurettin Soyer o dönem Ankara Sıkı Yönetimin Askeri Savcılığı yapmıştır.
Birçok Ülkücüye İşkence yapmıştır, özellikle Alpaslan Türkeş ve arkadaşlarının idamını istemiştir.
Sadece Ülkücü kesime mi işkence yapmış olsaydı, idamlarını istemiş olsaydı haklıydınız.
Solcular 12 Eylülün en büyük mağdurları olmuştur.
Nurettin Soyer, Ankara'da, başka bir Savcı Güney doğuda daha vahim yargılamalar yapmıştır.
Her dönem, Yargı mensupları, Siyasi Partilerin emirleri ile hareket etmişlerdir.
12 Eylül 1980 de Askeri Cuntanın emrinde olmuşlar.
CHP döneminde, CHP'nin emrinde olmuşlar.
FETO/ PDY' nin Savcıları ile Ergenekon sanıklarını ne hale getirdiler.
İntihar eden insanları unuttunuz mu?
FETO/ PDY Savcıları, Türkiye Cumhuriyetinin yasaları ile kurulan, 7 Milyon kişinin oyunu almış, siyasi partinin başına ne getirdiler.
7 Milyon kişiyi her gün terörist ilan ediyorlar.
O iddianameleri hazırlayan savcılar, şimdi darbeye el ayak olmaktan içerideler.
7 milyon kişinin iradesi olarak saydıkları insanlar tutsak tutuyorlar.
Yargının hiç bir dönem bağımsız olmadığı gibi, bu günde bağımsız değildir.
Tunç Soyer ismi açıklanmadan önce Milliyetçiler, Nurettin Soyer'i tanımıyorlar mıydı?
Milliyetçi Cephe bir anda kendini bir anda 12 Eylül 1980'nin mağdurları olarak gördüler.
'' Evren Paşa gerekeni yapmıştır.'' diyenler ile kol kola gezdiklerini bilmiyorlar.
12 Eylül 1980'nin mağdurları; Aleviler, Kürtler, Sosyalistlerdir.
Alevilerin çoğunlukta yaşadığı illerde, tutuklanan insanlar işkencelerde öldürüldü.
Sürgüne gidenler Avrupa ülkelerinde Köle gibi yaşamlarını sürdürdüler.
Kalanlar yıllarca İnançları, Dilleri, Kültürleri yasaklandı.
Kürtler ve sosyalistler aynı şekilde mağdur oldular.
Türkiye Cumhuriyeti geçmişi ile yüzleşmiş olsaydı, başka darbelere olmazdı.
Babaların hataları çocuklarına mal edemezlerdi edilmezdi