Çok karanlık bir süreçte geçtiğimizi herkes bilir. Bu karanlık sürecin sebep ve sonuçlarını irdelemeye kalkınca, kralın çıplak olduğunu herkes görür, âmâ kimse kral çıplak diyemez.
Türkiye’de tam on altı yıllık AKP iktidarı sonucunda bu günlere geldi. Bugün dünya ölçeğinde baktığımız zaman hiçbir şeyin iyiye gitmediğini, KİT lerin satıldığını, ekonominin dibe vurduğunu herkes görür. Ama hiçbir kimse mademki sebze satacaksınız Şeker Fabrikalarını neden sattınız diye sorgulamaz.
Felsefede, her şey kendi zıttı ile var olur denir. Yani bir şeyin zıttı yoksa onun varlığı görünmez veya his edilmez.
Nasıl mı?
Siyahın, siyahlığını beyaz olmadan bilemezsiniz, göremezsiniz. Gece, geceliğini gündüz bitmeden giyemez.
Örneğin dişiler olmasaydı erkek kavramına ve hatta erkeklik müessesesine ne gerek vardı. Kadının varlığı kendi zıt tının varlığında gizlidir.
Bunları niçin yazdım?
Eğer bu ülkede her konuda dibe vurmuş, her konuda başarısız bir iktidar varsa iktidar kendi zıttı olan ana muhalefetin beceriksiz politikaları sayesinde ayakta durmak zorundadır.
Gelin hep beraber on altı yıllık AKP sürecini demokrasi açısında hep beraber mercek altına alalım.
1- The Economist’in hazırladığı “2018 Demokrasi Endeksi” raporuna göre Türkiye 10 basamak gerileyerek 110’uncu ülke oldu. Türkiye bölümünde “Erdoğan’ın yeni sistemde denetlenemediği” vurgusu yapıldı
2- Küresel Barış Endeksi’nde Türkiye 163 ülke arasında 45. sırada, Dünya Demokrasi endeksinde Türkiye 2015’te 167 ülke arasında 97. sırada yer aldı.
3- Türkiye, 2016’da Dünya Hukukun Üstünlüğü endeksinde 113 ülke arasında 99, iktidar üstünde en az denetimin olduğu ülkeler kategorisinde 6. sırada yer aldı.
4- Türkiye, 2016’da Dünya Hukukun Üstünlüğü endeksinde 113 ülke arasında 99, iktidar üstünde en az denetimin olduğu ülkeler kategorisinde 6. sırada yer aldı.
5-Türkiye 2015’te Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin adil yargılanma ilkesini 2015’te 20 kez, ifade özgürlüğü ile ilgili maddesini ise 28 kez ihlal ederek Avrupa ülkeleri arasında ilk sıraya oturdu.
6- Türkiye 2015’te Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin adil yargılanma ilkesini 2015’te 20 kez, ifade özgürlüğü ile ilgili maddesini ise 28 kez ihlal ederek Avrupa ülkeleri arasında ilk sıraya oturdu.
7- 2002-2015 arasında 184 gazeteci tutuklandı. Haber yapmak suç oldu, tutuklu gazeteci sayısı 2016’da 27 Temmuz itibarıyla 150’ye ulaştı. Dünya Basın Özgürlüğü endeksinde Türkiye 180 ülke arasında 151. sırada yer alırken, Gazetecileri Koruma Komitesi raporunda en çok gazeteci hapse atan ülkeler sıralamasında birinci oldu.
8-2010-2015 arasında 16-17 yaş arası 232 bin 313 kız çocuğu evlendirildi. 2015’te 15-16 yaş arası 17 bin 789 çocuk doğum yaptı.
AKP her yanı ile demokrasi adına dökülüyor. Daha buraya eğitimdeki yerimizi, kapatılan basın kurumların, işsiz bırakılan gazetecileri vs.vs yazmadım.
Bütün bunca olumsuzluğa rağmen AKP nasıl iktidarını devam ettiriyor, hiç düşündünüz mü?
Aslında bunun cevabını giriş kısmında verdim. Bunun tek bir sebebi vardır o da beceriksiz, yetersiz ve varlığı yokluğu belli olmayan ana muhalefetten beslenmektedir.
Her şey zıttı ile vardır. Eğer bu zıt alternatif olamıyorsa vay halimize.
KAYNAK: Cumhuriyet’ten İklim Öngel‘in haberine göre, CHP’nin İnsan ve Doğa Hakları’ndan sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Zeynep Altıok sorumluluğunda hazırladığı ‘’AKP’nin İnsan Hakları Raporu
