ALTIN
 3.022,60
DOLAR
 34,3205
STERLİN
44,5531
EURO
 37,4161

 

     Aslında hiçbir şekilde hiçbir zaman yan yana anılmaması gereken iki tane çok değerli fiziki anlamda tarif edersek yapıt.

       Birisinde bilim öğreniliyor. Diğerinde Yani Cami ise İslam dinine göre namaz kılınan ibadet yapılan yer yine İslam dinine göre kutsal yer hatta halk arasında “ Allahın evi “ olarak değerlendirilen kutsal bir yer.

     Genel anlamda her ikisi de çok hem de çoook iki değerimiz. Her ikisi de kendi içeriğine göre olması gereken değerler.

        Ancak laik demokratik eğitim sisteminin olduğu söylenen ülkemizde her ikisinin yan yana olması anayasamıza göre laiklik ilkesine göre yanlış ve özellikle Malatya üniversitelerinde abartılı olmuştur.

Ülkemizde bu güne kadar 1921 anayasası 1982 anayasası dâhil tüm anayasalarda ülkemizin laik demokratik hukuk devleti olarak tanımlandığını her ne kadar son zamanlarda bundan uzaklaşılmış olsa da biliyor ve okuyoruz.

       Laiklik kısa ve öz olarak birçok kişiler kurumlar kuruluşlar tarafında kısaca dinle devlet işlerinin bir birine karıştırılmaması olarak anlatılıyor olması tam da işte burada eğitimle din işlerinin birbirine karıştırıldığını ve laikliğin üniversiteler tarafında ihlal edildiğine şahit oluyoruz.

Malatya da çok kurum ve kuruluş ismini hazmedemiyor olsa da büyük devlet adamı Atatürk ün silah arkadaşı 2. Cumhurbaşkanı İSMET İNÖNÜ nün ismini taşıyan İNÖNÜ üniversitesi 1975 yılından bu güne kadar var bundan sonra da var olacak.

        Geçen yılda yine Malatya’mızın yetiştirdiği büyük devlet adamı ve Malatyalı olarak 2. Cumhurbaşkanı olan Turgut Özal ın ismini taşıyan 2. Bir üniversite oluşturuldu.

      İki tane isimlerine yakışan bilim üretmesi gereken güzide olması gereken üniversite rektörlerimiz bilimsel çalışmayı bir kenara bırakmışlar Dünya da Türkiye de ki üniversitelerin ilk 500 üniversite arasında yok olmalarına hiç bakmaksızın her iki rektör şu günlerde CAMİ yaptırma yarışına girmişler.

        Turgut Özal üniversitesi yeni ve akademik bir varlığı yok gibi sadece meslek yüksek okullarında oluşturulan fakültesi yok denilecek kadar az olan yeni bir üniversite. Rektörü de bir bayan

 Rektöre Hanım Efendi!

         Malatya’nın devamlı milletvekillerinden Malatya da ki parti içi dâhil şehir bürokrasisinin ve de diğer kademelere hademelere kadar tüm atamaları yapma yetkilerini kendinde gören ve uygulayan direk reisle konuşabildiğini ima eden Öznur Çalık hanımefendinin kız kardeşi ve onun icazeti ile rektör olan ve o koltuğa oturan Prof.Dr. Aysun Bay Karabulut.

       Şu günlerde arkanda da dağ gibi ablan var iken senin görevinin acil tarafı ilk etapta CAMİ yapmak yaptırmak mı? Yoksa Malatya ya yeni bir üniversite kazanmanın şevki ile bu üniversiteye bilimsel çalışmalar yapmak için yeni ve çağdaş imkânlar sağlamak mıdır?

      Yeni üniversite olarak 3 – 5 tane meslek yüksek okulu sana yetiyor ve ben koltuğumu koruyayım dini değerleri öne çıkarmaya çalışan ablamda dâhil mevcut iktidara yanaşayım arkası ne olursa olsun mu diyorsunuz. Hâlbuki biz sizi Daha önce ki İnönü üniversitesi rektörlük seçimlerinde tanıyoruz.

       O zaman siz demek ki seçilmek için birçok vaatlerde özellikle de bilimsel çalışmalar vaatlerinde bulunuyordunuz ancak demek ki o zaman oy kullanan akademisyenler size inanmamış ki size oy vermediler ve seçilemediniz ama ablanızı devreye sokarak buralardasınız.

Öyle ya da böyle geldiniz o koltuğa oturdunuz Malatya ya hizmet etmek sizin göreviniz.

      Sizin göreviniz Üniversitenizde Bilimsel ve akademik çalışmalar yapmak Malatya’ya bu çalışmalarda elde edilen güzel sonuçlar sonunda müjdeler verebilmektir.

         Diğer yandan önümüzdeki yıldan itibaren öğrenci sayınızın ve personel sayınızın da artacağı göz önünde bulundurularak kam püsünüzdeki alt yapı ve yaşam eksikliklerin ide ablanızın da destek ve katkıları ile imkânlar ölçüsünde gidermeniz fiziki yapısını güzelleştirmeniz gerekirken işe Cami de başlamak nedir kime ne mesajı vermek istiyorsunuz?

Ayıptır yazıktır günahtır  

Kam püsümüzde şuanda cami bulunmuyor demişsiniz ancak yaklaşık 50-60 kişilik bir mescidin bulunduğunu da yine siz söylemişsiniz. Neyiniz tamam da caminiz eksik? Hani bir deve misali var ya…

         Üniversitelerde camilerin eksikliği bir şekilde giderilir ancak bilimsel akademik çalışma ortamları olmazsa atölyeler yapılmaz en son olmasa bile yeni alet edavatla doldurulmazsa üniversite adına hiçbir iş yapmamış olursunuz ve sizin yetiştirmek istediğiniz öğrenciler hiçbir şey öğrenmeden sadece camilerde namaz kılarak zaman geçirmiş olurlar olursunuz. Siz bilirsiniz

İnönü Üniversitesi 44 yıllık üniversite.

        Fiziki olarak konferans salonları kütüphaneler, spor kompleksleri, yeşil alanlar, yollar, konaklama evleri  akademisyenlerin sosyal yaşamlarını sürdürecek eğlence merkezleri  sosyal tesisler dini ibadetlerini yapacak kadar cami ve ibadet yerlerinin vs vs hepsi şu an ki rektör  Prof. Dr. Ahmet Kızılay dan önce en iyi şekilde yapıldı.

 Hem de bazı siyasilerin “ orası karanlık yer “ diyerek hiç gitmediler Trafik bölge müdürlüğünden sonra ki sokak lambalarını dahi yaptırmadılar dolayısıyla bütün olanakları iktidar tarafından engellemelerine rağmen” bize bilim adamı lazım değil bize bizim adam lazım “ mantığının yönetiminden alınarak çağdaş akademik ve bilimsel çalışmalar yapan üniversite olarak teslim edildi. Bundan sonra tek yapılacak iş bilimsel ve akademik çalışmalar yapmak bunlar için üst düzey akademik kariyerli insanlara imkânlar sağlayarak bu üniversiteye katmak olacak tı ancak nerede? Var olanlarda kimi gitti kimi kaçırtıldı…. falan Tıp merkezi ha keza şu an sefilleri oynuyor ne ararsan hastalar için bulmak zor..

        Bu gün gelinen durum içler acısı. Üniversitenin hiçbir konuda bilimsel akademik çalışma yaptığına hiç şahit olamıyoruz. İşi gücü cami yapmak ilahiyat fakültesi kanalı ile dini çalışmalara öncelik vermek iddiaları artık ayyuka çıkmış durumda.

      Ahmet hocam iyi bir KGBB hocası ve profesörü olduğunda hiçbir şüphem yok ancak yöneticilik ayrı bir yetenek.

Hocam Senden önceki çok çalışkan rektörlerden sonra senin orada ki yönetim şeklin gerçekten Malatya adına üzülmemek elde değil.

İki üniversite de akademik bilimsel çalışmalarda benim gördüğüm kadarı ile ve tabir caizse TIK yok ancak her ikisi de CAMİ yaptırmada yarışa girmişler biri Osmanlı kültürü diyor diğeri 4000 kişilik en büyük diyor ama esas olan Üniversite her alanda bana göre yerinde sayıyor. Dolayısıyla iki üniversitemiz var diye seviniyoruz ancak icraatlara ve bilimsel çalışmalara baktığımızda da üzülüyoruz.

Yorumlar
Adınız
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.