Bir gün ansızın, modern silahlarla, lüks araçlarla ortaya çıktılar.
Sayılarını kimse bilmiyordu. Çünkü her gün yüzlerce kişi katılıyordu.
Her İnançtan insanlar katılıyordu.
Finansman gibi sorunları yoktu.
Pasaport, Vize gibi problemleri yoktu.
Diplomatlara kapalı olan sınır kapıları, onlara açıktı.
Şehirleri saatler içinde işgal ediyorlardı.
Köyler, Kasabaları işgalleri saatler dahi sürmüyordu.
Gerekçeleri Allah yolunda cihat etmekti.
Hedefleri, Halep'teki, Emevi Camisinde namaz kılacaklardı.
Sanki geldikleri yerde namaz kılacak başka cami yoktu.
Uğradıkları yerlerde, çocuk, kadın demeden herkesi öldürüyorlardı.
Kadın düşmanı tecavüzcü, insanlık düşmanı kişilerdi.
İlk kurbanları, tarih boyunca birçok katliama uğramış '' Ezidi halkıydı.''
Ezidi, erkeklerini öldürdüler, kadınları çocukları kaçırdılar.
Kaçırdıkları kadınlara defalarca, tecavüz ettiler, insan pazarlarında satışa çıkardılar.
Kadın düşmanlarının, tarih eserlere dahi tahammülleri yoktu.
Her tarafı talan ettiler.
Dünya olanları şaşkınlıkla izliyordu.
Kürtleri özellikle seçtikleri belliydi.
Suriye iç savaşını fırsata çevirmenin peşindeydiler.
Suriye topraklarındaki birçok Cihatçı grup, İŞİT'e destek verdi.
Kürt topraklarını işgal edip, Emevi Camisinde Namaz kılıp, Türkiye'deki Kürtleri ve Alevileri öldüreceklerdi.
Ama hevesleri kursaklarında kaldı.
Hiç beklemedikleri bir direnişle karşılaştılar.
İsmini dahi duymadığımız, küçük bir kasaba '' Kobani'' direnişi tüm hayallerini yerle bir etti.
Kürtler, kadınıyla, yaşlısıyla, çocuğuyla canilere karşı verdiği direnişi kazandılar.
Yani Kobeni düşmedi.
Bu tecavüzcü ordusu bunu yaparken. bazı siyasilerde, bunları şirin göstermeye çalışıyorlardı.
Kimi siyasetçi '' bunlar öfkeden bir araya gelmiş kişilerdi.''
Kimine göre '' Allah yolunda cihat eden kişilerdir.'' denildi.
Kendi kendimize düşünmeye başladık, Bildiğimiz, bize öğretimleri İslamiyet yanlış olan mıydı?
BU canilerin yaptığı, din adınaysa, Cihat denilen şey buysa, İslamiyet dedikleri şey, kan dinidir.
ABD, Rusya gibi ülkeler izliyordu.
Silah satışlarını bitirdiler.
Silah fabrikaları, 3 vardiyalı çalışıyorlardı.
Ta ki İŞİT Petrol kuyularına el atınca buna dur dediler.
Avrupa ülkeleri seyirci kalıyordu.
Ta ki Ülkelerinde bombalar patlayınca Kürtlerin yanında yer almaya başladılar.
Kobani'yi geçemeyen İŞİT, Türkiye'de Kürt siyasal hareketinin ve Sosyalistlerin seçim mitinglerini ve yürüyüşlerini hedef aldı.
HDP birçok yerde seçim çalışmalarını iptal etti.
Suriye Kürtleri bu tecavüzcüleri kendi topraklarında attı.
Hatta bu son hamleler ile tamamen bitirmeye çalışıyor.
Sonlarını görenlerin çoğu teslim oldu.
Avrupa ülkelerinden gelen birçok İŞİT elemanını kendi ülkeleri geri istemiyor.
Sanki Avrupalıların hepsi ağız birliği edercesine kendi vatandaşı olan bu canileri istemiyorlar.
Haksız da değiller bu tecavüzcüleri ne yapacaklar.
Kardeşim siz bunları hem Kürtlerin başına bela etiniz, hemde bunların tarihleri geçmiş diye kabul etmiyorsunuz.
Bu caniler, Suriye Kürtlerinin elinde esirler.
Suriye Kürtlerinin, bir devleti olmadığına göre Anayasaları da yoktur.
Bunları neye göre yargılayacaktır.
Esat da bunları isteyip istemedikleri belli değil.
Geçen, Ragıp Duran da böyle bir yazı kaleme almıştı.
Yorumlarına baktığımda, çoğunlukta bu canileri Ez idilere verilmesini istiyorlar.
Kimlerine göre bunları kendi yaptıkları caniliklerine göre ceza vermek lazım.
Herkes kendince haklıdır.
Sonuçta her ne kadar bu caniler insanlık sıfatından uzak olsalar da adilce yargılamak lazımdır.
Devletsiz olmanın en kötü örneklerinden biride budur.