Beka diye Arapça kökenli bir sözcük ile seçim süreci götürülüyor. Beka, TDK sözcüğüne göre kalıcılık, ölmezlik anlamı taşımaktadır. Kendine Türkçü veya milliyetçi diyenler neden Türkçe konuşma yerine Arapça sözcükler kullanırlar onu da anlamış değilim.
Bu konuda defalarca yazdım, bir daha yazma ihtiyacı duydum. Çünkü bu sözcük seçim boyunca hep kullanıldı.
Bir vatandaş olarak şunu açıklıkla söyleyebilirim ki, bu devletin varlığı ve sürekliliği hep solun omuzlarında yükselmiştir. Sol hem bu devleti kurandır, hem de sürekliliğini sağlayandır.
Başka bir deyişle, sol tarihin hiçbir döneminde emperyalizmle beraber iş tutmamıştır.
Tam tersine emperyalizmle savaşmış, kurşuna dizilmiş veya idam edilmişlerdir. Âmâ bu ülkenin BEKA sorunu hep gericilik üzerinde yükselmiştir. Emperyalizm FETÖ denilen örgütü kurarken solcuları da idam etmiştir. İhanet ile BEKA iç içe geçmiştir.
Çünkü Kuvayı Millîye bu devleti kurduğu zaman onu engellemek isteyen Damat Ferit Paşa denilen sadrazam, Abdülhamitçi Hürriyeti İtilaf Partisinin adamıydı.
Kuvveyi Milliye bu devleti kurmaya çalıştığı zaman Osmanlı Şeyhülislamı Dürrüzade Abdullah Efendi, Milli Kuvvetleri kâfir ilan eden bir fetva ile cevap verdi.
Kuvveyi Milliye bu devleti kurmaya çalıştığı zaman Abdülhamitçi devlet ricali cahil halkı mili kuvvetlere karşı kışkırtarak Düzce, Afyon, Hendek, Konya, Çankırı… Gibi bölgelerde ayaklanmalar meydana geldi.
Milli kuvvetlere karşı ayaklanmaları bastırmak için Kuvveyi Milliye’ nin ordusu ve polisi olmadığında Çerkez Ethem’ den yardım istedi ve Ethem kuvvetlerince bastırıldı.
Milli Kuvvetler bu emperyalizmle işbirliği halindeki bağnaz güçlerle mücadele ederek milli ordu kurdu ve İnönü Ovasında ilk meyvesi de almış oldu.
1950 yılına kadar sinen bu işbirlikçi güçler, bu ülke NATO’ya girdikten sonra tekrar ABD emperyalizminin taşeronluğunu yapmaya başladılar.
DP parti ABD emperyalizminin her dediğini yerine getirdi.
Kore’ye, sözde birleşmiş milletler özde ABD için asker gönderdi ve çocuklarımızın cesetleri Kore’de kaldı.
ABD yeşil kuşak projesi gereği bunlara görev verdi ve toplum akıl ve bilimden uzaklaştırıldı.
Yeşil kuşak projesi gereği CİA adına insanlar yetişti ve Laiklik karşıtı bir nesil yetişti.
Yeşil kuşak projesi gereği Atatürk itibarsızlaştırıldı ve Fesli Kadir benzeri âlimler yetişti.
Yeşil kuşak projesi gereği Komünizmle mücadele örgütleri kuruldu.
Yeşil kuşak projesi gereği FETÖ denile CİA ordusu kuruldu.
Yeşil kuşak projesi gereği Antiemperyalist 68 kuşağı katledilmeye başlandı.
Yeşil Kuşak projesi gereği Türkiye, İran, Pakistan’da askeri darbeler yapıldı ve Amerikancı İslamcı bir devlet oluşturuldu.
Bu sürece bağlı olarak da ABD Ortadoğu’yu yeniden yapılandırmak için BOP denilen ve Ortadoğu’da sınırların değişmesini de içeren bir projeyi gündeme aldı.
BOP, projesinde Atatürkçüler ve solcular yoktu.
Arap Baharı, denilen projede Atatürkçüler ve solcular yoktu.
Ilımlı ilam, teorisinde Atatürkçüler ve solcular yoktu.
BOP projesi gereği Suriye istilasında Atatürkçüler veya solcular yoktu.
Suriye istila edilirken orada yeni devletçiklerin oluşmasında Atatürkçüler veya solcular yoktu.
Sol tarihin hiçbir döneminde halka ihanet etmedi.
Sol tarihin hiçbir döneminde Emperyalizmle işbirliği yapmadı.
Yukarıdaki tarihsel sürece baktığımızda eğer BEKA sorunu varsa bu BEKA sorunun solda değil başka adreslerde aramak gerekir diye düşünüyorum. Ne dersiniz?
