ABD Başkanı Trump'ın Golan Tepeleri kararını imzalamasının ardından, Başta AB olmak üzere Rusya ve diğer dünya devletleri tepki verdiler. Araplardan çıt yok. Araplar hep çok uçta Müslüman göründüler ama hiçbir zaman Müslümanlara yapılan zulme karşı çıkmadılar, tam tersine emperyalizmin zulmün destekçisi oldular.
Müslüman halklar da yöneticilerine sen neden Müslümanlar yapılan zulmü destekliyorsun, sen ne biçim Müslümansın demediler.
Müslüman halklar, kendi düşüncelerini kaybettikleri için, emperyalizme hizmetkâr olan yöneticilerini hiçbir dönem sorgulamadılar.
Müslüman halklar ulu emre itaat ettikleri için krallıkları yıkıp yerine demokrasi getirelim diye bir düşünceleri veya talepleri olmadı
Müslüman halklar, kendi düşünme yeteneklerini kaybettikleri için emperyalizmle iç içe geçmiş yöneticilerden bunun hesabını soramadılar.
Müslüman halklar emperyalistler tarafında birbirlerine düşürülüp kırdırılırken emperyalizmin projelerini sorgulayamadılar.
BOP projesi Müslüman coğrafyada sınırların yeniden çizilmesini emrediyordu. Müslüman yöneticiler emperyalizmle işbirliği halinde olmasına rağmen Müslümanlar BOP projesini sorgulamadılar.
BOP projesi gereği Suriye, Irak, Libya, Pakistan, Afganistan, yemen vs… Müslüman halk mezhepler temelinde ötekileştirildi, ayrıştırıldı çatıştırıldı. Bunun sonucu olarak da Kudüs başkent, Golan tepeleri ilhak edildi. Müslümanlar bunu tartışmaya gerek bile duymadılar. Çünkü Müslüman devlet adamları el altında bu projeyi desteliyorlardı.
YEŞİL KUŞAK, projesi gereği emperyalistler Türkiye, İran ve Pakistan’da darbe yaptılar. Darbeden sonra 24 Ocak karaları ve buna bağlı olarak liberal ekonomi ve Türkiye ekonomisinin çöküş sürecini başlattılar. KİT leri sattılar. Üretimden yoksun bıraktılar. Kimse bunu tartışmaya bile gerek duymadı.
ARAP BAHARI: Müslüman despot Arap krallıklarına güya çeki düzen verilecekti. Müslümanlar demokratik yönetimlere kavuşacaklardı. Tam tersi oldu. Mevcut kısmi demokratik kazanımlarını kaybettiler. Krallıklara ve diktatörlüklerin alternatifi “İhvan” anlayışı getirildi. Sonra bundan da vaz geçtiler. İhvancılar tutuklanarak demokrasiyi bir başka bahara ertelediler.
1914 Birinci dünya savaşından bu yana Arap coğrafyası emperyalizmin çizmeleri altında hem eziliyor, hem de cayır cayır yanıyor. Her gün bu coğrafyada yüzlerce insan ölüyor veya öldürülüyor. Bu ölümler bu coğrafyanın kaderi mi, yoksa ölüm uykusundan uyanamayan zavallı bölge halkının cehaleti mi bilmiyorum.
İslam coğrafyasında sanayileşme yoktur. Feodal ortaçağ anlayışı bölgeye halen egemendir.
İslam coğrafyasında demokrasi ve insan hakları yoktur. Talep eden aydınlar baskı ve işkence altındadır.
İslam coğrafyasında kadın hakları yoktur.
İslam coğrafyasının liderleri kendini kahreden ABD emperyalistleri ve İsrail ile birlikte hareket etmekteler. Âmâ halkı cahil olduğu için bunları görmüyor.
İslam ülkelerinin tamamında ABD destekli ayrıştırıcı mezhep kavgaları ve buna bağlı olarak iç savaş vardır. İslam aydınları bu konuları kralların korkusunda tartışamamaktalar.
Müslüman halkların üzerine ölü toprağı serpilmiş, birbirlerini yemekten başka hiçbir şey yapmıyorlar. Demokrasi, sanayileşme, insan hakları, kadın hakları, çocuk hakları, hayvan hakları, çevrecilik vs… diye bir sorunları yoktur.
Bunlar emperyalizmin kölelik düzenini ve ülkelerinin içinde bulundukları kanlı süreci sorgulamadıkları sürece bu süreç devam edecek ama ne zaman kadar.
Ne diyelim: Allah’ım bu mazlum halka bir akıl ver ki; krallardan ve emperyalizmin ateşinden kurtulsun ve ölümler son bulsun.