HDP seçimlerden süreci içinde en çok tartışılan parti oldu.
Devre dışı bırakılmak istendi.
HDP ise izlediği seçim strajisi ile batıda iktidar ve ortağının yaşam alanını daraltmak, Doğuda ise Kayyum ile gasp edilen belediyeleri almaktı.
HDP kısık bütçeye ve baskılara boğun eğmeyerek yoluna devam etti.
Cumhurbaşkanı katıldığı, yaklaşık 60 tane mitingde HDP' ye yüklendi.
HDP sahada üstüne düşenleri yaparken, Zindanda rehin tutulan bir önceki dönem Eş Genel Başkanları da boş durmadı.
Eski Eş genel başkan Selahattin Demirtaş, tıkanan siyasetin önünü açtı.
Demokrasiye aykırıdır ama referandumda evet diyeceğiz.
Aynı zamanda kendisi ve arkadaşlarının içeride rehin tutulmasına neden olan, Kemal beye rağmen elini taşın altına koydu.
90 yıllarda Failli meçhuller da başrol oynayan Meral Hanıma rağmen demokrasi için elini taşın altına koydu.
Selahattin Demirtaş, '' yapılanları unutmayın ama bağrınıza taş basın geleceğe oy atın.'' ve '' benim biraz hatırım var ise sandığa gidin, faşizme gerekli cevabı verin.''
Senin birazcık hatırın yoktur. Çok hatırın vardır.
Selahattin Demirtaşın attığı bu iki Tiwit ve HDP' nin seçim stratejisi, Ankara, İstanbul, Adana, Mersin, Antalya gibi birçok yerde CHP kazandı.
Kısacası, Demirtaş rehin tutulan yerde, büyük şehirlere kayyum atamış oldu.
HDP seçmeni, CHP seçmeni gibi emanet oy vereceğiz demedi.
HDP seçmeni, Demokrasiye, Kardeşliğe, Birlikteliğe oy verdi.
Batıda işler HDP 'nin istediği gibi gitti.
Doğuda ise Şırnak ve bazı ilçelerin dışında Kayyumun ile gasp edilen yerler alındı.
En önemlisi, Kars, Iğdır gibi MHP'nin güçlü olduğu illeri alındı.
Şırnak ve bazı ilçelere gelince oy kayıplarının yaşandığı yerler için, HDP özeleştirisini yapacaktır.
Şırnak Merkeze gelince, sözde kazanan Başkan o koltuğa oturunca emek harcamadan oturduğu koltuk için utanır.
Dersime gelince halkın kararına saygı duymak lazım.
Umarım Maç oğlu sorumluğunun biliyordur.
Büyük şehirleri kazanan CHP'li başkanlar kısık olsa da kazanmalarının en büyük etkenin HDP seçmeni olduğunu söylüyorlar.
Türkiye gibi bir ülkede Kürdü ve Türkü bir birinden ayrılmaları imkânsız.
Buna insanların şahsi çıkarları, koltuk sevdalarının gücü yetmez.
Bu seçimden herkes her şeyin farkına geldi.
Seçimi kazanan belediye başkanlarına baktığımızda, Parti kimliklerinin sayesinde değil kullandıkları üslupları sayesinde beğeni topladılar.
Özellikle Ekrem İmamoğlu Seçim takvimi boyunca, kullandığı dil birleştirici oldu.
Sayın Ekrem İmamoğlu seçim gecesi emeğinin gasp edilmemesi için verdiği mücadele takdir kazandı.
Muşta bir gasp vardır.
Bu durum için insanlar gerekli demokratik tepkilerini ortaya koymalılar.
İnsanlar birbirlerinin iradesine saygı duymalılar.
Demokrasilerde seçilenler sandıkla gelir, sandıkla gider. Böyle olmadığı demokrasi uygulanmadığı zaman hep sen galip gelemezsin bazen de bazıları gibi gibi bir 2 tane Tiwit atar 3 - 5 belediye hem de büyükşehir belediyeler el değişir..