31 Mart yerel seçimleri üzerinden bir haftadan fazla bir zaman geçti. Eşit, demokratik olmaktan, oldukça uzak, tartışmalı sayılabilecek tek taraflı iletişim destekli uzun bir propaganda kampanyası ardından milyonlarca vatandaş sandık başlarına giderek kendi algı, inanç, istenç ve tercihleri doğrultusunda oy kullandı.
Daha evvel yapılan seçim tasnif işlemleri, ilgili seçim kurullarının denetim ve yönetiminde ilan edilirken, son yıllarda AA gibi kamuoyunda tartışmalı hale gelen devlete ait bir haber kurumu üzerinden birkaç saat içinde sonuçlar garip bir biçimde ilan edilmeye başlanmıştı. Ancak son yerel seçimlerde AA alışkanlık haline getirdiği hızlı sonuç ilan etme yeteneğini yitirmiş olacak ki 31 Aralık gecesi İstanbul Büyük Şehir belediyesi sonuçlarıyla ilgili tolerasyonu zor veriler yüzünden akamete uğradığı görülmektedir.
İşin aslı AA nın veri akışıyla ilgili arızasının nedeni CHP adayı İmamoğlu’nun aynı maharetle sunduğu ıslak imzalı verilerin kendi verileriyle uyumlu olmamasıyla ilgili olduğu ortaya çıktı.
Bu nedenle başta İstanbul Belediye Başkanlığı seçim sonuçları olmak üzere birçok il, ilçe, belde belediye seçimleri bir haftadan fazla bir zaman geçmesine karşın hala sonuçlandırılabilmiş değil.
Yaşanan gecikme kuşkusuz teknik sebeplerden öte sonuçların iktidar açısından verdiği memnuniyetsizlikle ilgili bir durumdan kaynaklandığını söylemek daha doğru olur.
Çünkü Cumhur ittifakının çok az oy farkıyla da olsa kazandığı belediye seçim sonuçları hemen ilan edilip seçilen başkanlara mazbataları verilirken, HDP ve Millet ittifakı tarafından kazanılan belediye başkanlığı seçimleri ise sonuçsuz bırakılmaktadır.
Neredeyse bütün dünyanın ilgi odağı haline gelen İstanbul belediye başkanlığı seçim sonuçları yazboz tahtasına dönüşmesine karşın bir türlü sonuçlandırılamıyor.
İlk günden beri yirmi bini aşkın oy farkıyla kazandığını ilan eden Muhalefet adayı Ekrem İmamoğlu mazbatasına kavuşmak için çabalarken………..
Yirmi beş yıldır İstanbul Belediyesini yöneten İktidar partisinin adayı Binali yıldırım için sınırsız devlet olanakları seferber ediliyor.
İtiraz ve yeniden sayım işlemleriyle kazanım sağlanma çabaları seçim adaleti ve güvenirliğini açıktan tartışmalı hale getirerek toplum vicdanında rahatsızlık yaratmaktadır.
Ayrıca İl, İlçe ve Yüksek seçim kurularının siyasi partilerin seçim sonuçlarıyla ilgili yaptıkları ihtirazlar noktasında Cumhur ittifakının lehinde orantısız ayrımcı tutum sergilemeleri, seçimin güvenirliği yanı sıra meşruiyetini de sorgular hale getirmektedir.
İktidar tarafından yapılan tüm itirazların kabul edilmesine karşın ağırlıklı olarak HDP-CHP olmak üzere diğer muhalif partiler adına yapılan itirazların ilgili seçim kurularınca ret edilmesi yapılan ayrımcılığın somut göstergesi olarak kendini göstermektedir.
AB nin seçim sonuçları konusunda AKP ye yaptığı “demokratik ilkeleri izleyin uyarısı mevcut durumu yeterince açıklamaktadır. Sınırsız gerçekleştirilen yeniden sayım sonuçlarının da gerçek sonuçları değiştirmemesi gergin bekleyişi daha da uzatmaktadır.
Kamuoyu vicdanı ve beklentisini karşılayan bir sonucun ortaya çıkmasının engellenmesi halinde siyasal ortamın kaotik bir ortama dönüşebileceğini söylemek için kâhin olmayı gerektirmiyor.
Dolayısıyla mevcut seçim sonuç tablosu hem İç siyaset açısından hem uluslar arası siyaset açısından hükümeti zorlayacak gibi görünmektedir.
Resmi olmayan sonuçlara göre İstanbul Ankara başta olmak üzere beş büyük metropolü kaybeden Cumhur ittifakı için zorlu günlerin başladığını söylemek doğru olacaktır.