Dünyanın nüfusunun % 99 yoksul,%1 zenginlerden oluşur. Bu %1 lik kesim dünya gelirinin % 80 ni kontrol eder. Dünyanın her yerinde insanları da bu %1 lik kesim yönetir. Fakirlik işte böyle bir şeydir.
Siyaset yapmanın iki amacı vardır, Birincisi, inançların için siyaset yapmak, diğeri ise çıkarların doğrultusunda siyaset yapmaktır.
Birincisi, inançların için siyaset yapmak. Çok riskli bir iştir. Çok iyi yetişmiş ve eğitimli insanların yaptığı bir iş dir. İnandığı dava için kendini feda ederler. Fakirleri kurtarmak için kendi canlarını tehlikeye atarlar. Yaptığı siyasetin bedeli neyi gerektiriyorsa onu yaparlar. Devlet gözüyle çok tehlikelidirler. Sürekli tutuklanırlar. Telefonları dinlenir, kendisi izlenirler. Gün gelir bir köşede kıstırılarak infaz edilirler.
Yakın tarihimizde Uğur Mumcu, Musa Anter, Abdi İpekçi, Hırant Dink, Sabahattin Ali, Nazım Hikmet, Muammer Aksoy, Bahriye Üçok yakın zaman da Tahir Elçi… Daha niceleri inançları uğruna siyaset yaptılar ve bedellerini de ölümle ödediler. Tarihe de altın harflerle yazılıp gittiler.
İkincisi gurupta ise menfaattarı için siyaset yapanlar vardır. Bu tür siyaset yapmak için çok zengin olmak gerekiyor. Çok zengin olunmadan Milet vekili olunmuyor. Çünkü yoksul insanların büyük çoğunluğu silikleşmiş ve lümpenleşmiş bir dönemde geçiyoruz.
Bir akşam yemeğine siyaset yapacak çokça silikleşmiş insan vardır. Bir de üstüne bir duble rakı da verirsen ohh gel keyfim gel, diyen bir kesimin yaptığı siyasettir. Biz bunlara lümpen proletarya diyoruz. Solcu oldukları ile öğünürler ama sonuçta burjuvaların kapısında nöbet tutarlar.
Fakirin özgürce siyaset yapma olanağı var mıdır?
Bence yoktur.
Bir insanın Milletine vekil olabilmesi değil o yola çıkması için en az 300 000 Dolar gerekir. Bu para nüfusun % 99 dan yoktur.Yüzde birinde vardır.Bu halkın vekilleri hep bu % 1 lik dilimde seçilir. Bunun adı demokrasi olur. Kör kütük cahil insanlar da bunun demokrasi olduğuna inanırlar.
Bir de uyanık olan yoksullar vardır. Bu uyanıklar, önce seçilebilecek zengin adamı gözüne kestirirler. Daha sonra bu gözüne kestirdikleri kompradorun etrafını bir güzel yağlarlar. Daha sonra döner bu yağları bir güzel yalarlar. Efendisinin gözüne girerler. Efendisi onu sadakatini birkaç yerde test eder. Sonra onu ayak işlerinde kullanmak üzere listenin güzel bir yerine yazar. Onu mahalli alanda bir siyasetçi yapar. Ona da ayak işlerini yaptırır. Bu ayak işlerine bakan siyaset adamı çok havalanır. Efendisinin yanında çanta taşır ve etrafına caka atar. Bu lümpen proleter efendisini, pardon vekilini Ankara’ya gönderir. Yarattığı eseriyle göğüslerini şişire şişire övünür.
Ankara’ya vekil olarak giden bu komprador burjuva veya toprak ağası çok huzurludur. Her ay 16+8=24 bin Türk lira maaş alır. Asgari ücreti ise 2000 lira da kalmasında ısrar eder. İktidardaysa ihaleleri takip eder. İhaleleri akrabasına veya yakınlarına verilmesi için mücadele eder. Rüşvetçilik yapar. Hırsızlık yapar. Akrabalarını oraya buraya yerleştirerek hayırlı işler yapar.
Kendisini eleştirenlere de ayetlerle cevap verir ve onları kâfir ilan eder. “Bakara makara “ diyerek imanının bütün olduğunu ispatlar. Altında arabası, danışmanı ve sekreteri vardır. İşi çok güzeldir. Gittiği her yerde insanlar kendisine saygı duyarlar. Para ve altın, onun için pul gibidir. İhale boldur. Çikolata kutuları doludur.
Halk mı boş ver onları. Onlara bir bakara, bir makara yeter.
Eğer partiniz muhalefette kalmışsa keyfine diyecek yoktur. Etrafında dolaşan yağlama ekmekleri ona buna ikram edersin. Sokak muhalefetinde çekinirsin, çünkü risklidir.
Salıdan salıya konuşursun. Muhalefet edeceklerin önünü kesersin. Sen de yan yatar keyfine bakarsın. İktidarla uzlaşır büyük ihaleler alırsın. Adet yerini bulsun diye bazen fakir fukara edebiyatı yaparsın. Etrafında dönen yoksul lümpen proletaryayı akşamları yemeğe alırsın. O lümpen kendini sınıf atlamış sanır. Havalara girer.
Halk mı? Geç onları geç. Onlar yönetilmek için varlar. Onların kafası bir şeye ermez. Kişi başına düşen milli gelir 10 000 Dolar.
Dört kişilik bir ailenin geliri olan asgari ücret 2000 lira.
Dört kişilik bir ailenin bir aylık gideri: Kira 800lira yakıt 400, elektrik 80lira, su 50 lira, telefon ve internet 100 Lira, mutfak 1500 lira, giyim 5oo,eğitim 500 tl . Aylık giderlerin toplamı 3900 lira.
Diğer masraflar mı? Boş ver onları. Ölme işçim, köylüm ölme yaz gele, bir daha seçim ola, para pul bol ola. Yaşasın büyük Türkiye. Yaşasın yeni Türkiye. Yaşasın Adaletli Türkiye.