7 Haziran genel seçimlerinde CHP Malatya’da yine Veli Ağbaba dedi. Milletvekili adaylarını Malatya’da ön seçimle tespit etmiyorlar. AKP de olduğu gibi eğilim yoklaması ile tespit ediyorlar.28-29 Mart tarihinde yaklaşık 2 500 kişiye danışılacakmış. Böylece Veli Ağbaba’nın bir daha vekil olacağına onay verilecekmiş.
CHP Genel Merkezi, Malatya’da seçmenin beklentisinin tersine bir karar verdi. Veli Ağbaba’ya bir daha onay verdi. Malatya’da bütün CHP tabanı hâkim huzurunda üyelerle yapılacak bir seçimin beklentisine girmişlerdi. Milletvekili beklentisi olan onlarca insanın hayalleri de böylece boşa çıkmış oldu.
Veli Ağbaba Malatya CHP sinin tek sahibidir. Bütün il ve ilçe örgütlerini ele geçirmiştir. Bütün belediye meclisi üyelerini o atamıştır. O Malatya CHP sinin tek adamıdır. Malatya CHP sinde siyaset CHP nin başarısı için değil Veli Ağbaba’nın bir daha nasıl seçilmesi üzerine yapılır.
Onun içindir ki Malatya CHP sinde yeterli birikime sahip kadro oluşamamıştır. Sadece Veli Ağbaba’cılar siyaset yapma olanağı bulabilmişlerdir.
CHP Malatya’da artık bir aile partisidir. Hem de varlıklı ailelerin partisidir. CHP de halk diye bir şey kalmamıştır. Halk onlara hizmet ettiği sürece kabul görmüştür. Bunların siyasetini eleştiren, sorgulayan halk partide yüz bulamamış ve partide kovulmuştur.
CHP Malatya da nasıl aile partisi oldu?
Celal Berktaş ve Veli Ağbaba arasındaki İl başkanlığı yarışında demokrat kamuoyunun desteğiyle Veli Ağbaba seçimi kazandı. Seçimi kazandıktan sonra demokratik tavırları ve söylemlerini devam ettirdi. Bu süreçte birinci sırada vekil adayı oldu ve böylece Milletvekili oldu. İşte bundan sonra hızla demokrat olmaktan uzaklaştı. Neler mi oldu?
1-Önce düşünmeyen, eleştirmeyen, sadece biat eden, kültür seviyesi yetersiz ve yoksul insanlardan bir ekip oluşturdu. Bu ekip vasıtası ile partiye emeği olan biraz siyasi bilinci olan insanları partide dışlandı. Parti bu insanların vasıtasıyla kontrol edildi.
2-Kendisinin, Hüseyin Baştürk başkanlığında seçtirdiği il yönetimini istifa ettirdi ve aynı kişileri Enver Kiraz başkanlığında yeniden atadı. Atadığı bu adamlara merkez ilçe delegelerini yazdırdı.400 delegenin sadece 130’unu seçimle, geri kalan 27o kişiyi de masa başında kendi yakınlarını delege yazdırdı. Daha sonra da demokratik yarış adı altında, bugünkü yönetimi oluşturuldu.
3-Seçtirdiği (atadığı) bu yönetimle Veli Ağbaba taraftarı olmayan Doğanşehir ilçe yönetimini görevde alındı ve kendisine yakın bir yönetimi atadı.
4-Akçadağ’da herkes CHP nin belediyeyi kazanacağına inanıyordu. Veli Ağbaba eğitimli ve siyasi yeterliliğe sahip insanları belediye meclis sıralamasında öteledi. Bunların yerine kendisiyle iş yapan, geçmişte AKP ye çalışan, hiçbir siyasi geçmişi olmayan, insanlardan bir liste oluşturdu ve Akçadağ’ı kaybetti. Çünkü bu atamaları yaparken bütün sorumluluğu üstlendiğini her yerde açıklamıştı.
5-Arguvan’da belediye meclisi üyelerinin tamamını merkezde oluşturdu. Köyleri öteledi. Oradaki toplumsal dengeleri gözetmedi.
6-Kalemi kırılan gazetecilerin bol bol reklamını yaptı. Kendisinin kırdığı kalemlerden hiç bahsetmedi.
Böylece CHP halkın partisi olmaktan çıktı ve Veli Ağbaba’nın özel partisi haline geldi. Siyaset burada sadece Veli Ağbaba için yapılır oldu.
Veli Ağbaba “Bu karar için beklenen karardı.” Diyor. Demek ki her şeyi Ankara’da bağladı ve sonucun böyle olmasını bekliyordu.
Veli Ağbaba’nın İl başkanı aynen şöyle söylüyor: “Bu karar örgütün istediği bir karadı. “ Böylece yıllardır yetiştirdikleri ağacın meyvesini almaya başlamışlardı.
Şimdi ne olacak? Yine bir hayal kırıklığı yaşanacak. İl yönetiminin oluşturduğu bu delegeler Veli Ağbaba diyecek. Yıllardır seçim hayali ile yaşayan aday adayları gene avuçlarını yalayacaklar.
CHP seçmeni ne yapacak? Gene böbürlenecek. Ben solcuyum diyecek. Ben düşünüyorum, eleştiriyorum, yargılıyorum, ondan sonra oyumu kullanıyorum diyecek. Yaptığı işin tıpkı AKP seçmeni gibi biat olduğunu hiçbir zaman farkına varmayacak.
CHP seçmeni ben solcuyum ve burjuvaları yargılıyorum diyecek. Malatya’nın tanınmış bir burjuvasının yanında olduğunu gizleyecek. Bu gizlemeyi “en azında” diyip geçiştirecek.
Ne diyelim, vatana millete hayırlı olsun. Fakirin nasıl olsa siyaset yapma olanağı yoktur. Fakirin düşünme olanağı da yoktur. Fakiri hem iliklerine kadar sömürün, hem de onların sırtında meclise girin. Bu fakir halk daha çoook şeyi hak etti.
