ALTIN
 3.042,49
DOLAR
 35,5025
STERLİN
43,1833
EURO
 36,2485

 

 

         Eğer bir ülkede hukuk yoksa mafya türü bir yönetim vardır. Hukukun olmadığı ülkelerde devlet mafyalaşır. Hukukun olmadığı yerde devlet ırkçı bir yapılanmayla halkı ayrıştırır, çatıştırır ve böylece kendini güvenceye alır.

         Hukukun üstünlüğü kuvvetler ayrılığına ve hâkimin bağımsızlığına bağlıdır. Eğer bir ülkede kuvvetler birbirlerinde bağımsız değilse, birbirlerini denetleyemiyorlarsa orada bir diktatörlük vardır.

Diktatörlükler geri bıraktırılmış, sömürgeleştirilmiş, yarı feodal, yarı kapitalist olan ülkelerin rejimleridir. Müslüman ülkelerin hemen hemen tamamı bu kategoriye girerler.

         Geri bıraktırılmış sömürge ülkeler diktatörlerini kutsarlar. Mısırda Firavun Tanrıydı. Sümer Kralı tanrılar kurulunda yer alırdı. Babil’de Hammurabi yaptığı kulübede Tanrı ile konuştuğunu, ünlü Hammurabi kanunlarının Tanrı emirleri olduğunu toplumuna inandırmıştı.

Diktatör bu ülkeleri feodal orta çağ kalıntıları doğrultusunda din, ırk, tarikat, mezhep temelinde onları böler.

Diktatör böldüğü toplumların en büyük parçası üzerinde iktidarını inşa eder.

        Diktatör verdiği eğitim ile toplumun düşünmesini köreltir ve toplumda demokrasi talebi olmaz.

        Diktatör kendisi varsa devlet vardır, kendisinden sonrası tufandır, anlayışı ile cahil halkın beynini yıkar.

       Diktatör bu cahil kalmış toplumları aydınlara ve demokrat insanlara karşı düşman eder. Her demokrasi talebi onlar için vatan hainliği, düşmanlık ve yabancılarla işbirliği yapmakla eşleştirilir. Bu tür toplumlarda zengini çok zengin, fakiri çok fakir olur.

Emekçi kesime köle muamelesi yapılır ama emekçiler bunun farkında değildirler.

Ülke yabancı tekellerin pazarı haline dönüşür.

Halk iliklerine kadar sömürülür.

Kitap okuyanı çok azdır.

       Gazeteler çok az basılır ve sistemin propagandası aracı olarak kullanılır. Halkın büyük bir çoğunluğu açlık ve yoksulluk sınırında yaşar ve tepkisini gösterme şansına sahip değildir.

         Devletin piramidinin tepesinde bir diktatör vardır. Her sözü kanundur. Cahil toplum onu kutsamıştır.

Devlette yasama, yürütme ve yargı piramittin tepesine bağlıdır

         Yargı mensuplarını piramittin tepesindeki kişi tarafından atanır. Yargı talimat ile çalışır. Kurallara uymayan yargı mensupları ya tutuklanır, ya da işinden edilir.

        Yürütmenin yaptığı her türlü keyfilik yargının denetiminde değildir. Yargı piramittin tepesine bağlıdır.

        Yasama işlevsizdir, noter görevi yapar. Devlet piramittin tepesinde yönetildiği için yasamaya fazla iş düşmez.

        Hal böyle olunca da devlette bir keyfilik oluşur. Ballı yağlı atamalarla toplumun kanat önderleri susturulur. İnsan unsuru diye bir şey kalmamıştır.

Bu tür ülkelerde açlık vardır.

İşkence vardır.

Sivil toplum örgütleri baskı altındadır.

       Okumayan cahil insanlar, içinde bulundukları sınıf ile değil, alt kimlikleri ile kendilerini ifade ederler.

         Bu tür toplumlar gittikçe çürümeye başlarlar. Bir süre sonra da dağılıp giderler. Örnek mi istiyorsunuz: Libya, Suriye, Irak ve diğer Arap ülkelerini vermek mümkündür.

Yorumlar
Adınız
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.