İstanbul Büyük Belediye seçimine 1gün kala AKP çevrelerinin duruşundan, sözcülerinin açıklamalarından Abdullah Öcalan'dan "medet umar durum"a geldikleri anlaşılıyor.
On binlerce Kürt Siyasetçiyi "sudan bahane"lerle hapishanelere tıkan, HDP li Belediye başkanlarının yerine "Kayyum" atayan, Parlamentodaki HDP Gurubunu yok sayan AKP Yönetimi, Abdullah Öcalan için ağız değiştirdi.
Düne kadar "çocuk katili", "terörist başı" dediği Abdullah Öcalan'a "apo" denmeye, elçiler göndermeye başlandı.
AKP, İslam tarihinin en kurnaz ve hilebaz kişisi olan Muaviye' den feyz alan çağımızın siyasal partilerindendir.
İktidarı boyunca yaptığı zülüm, baskı, inkâr, kibir ve intikam,
Muaviye'yi ve "Emevi Siyaseti"ni akla getirmektedir.
Muaviye Sıffın Savaşında kesin olarak yenileceğini anlayınca askerlerine mızrakların ucuna Kur'an ayetleri bağlamaları emrini veriyor.
Muaviye aslında Kur'ana inanmıyor. Fakat Kur'ana karşı olmayı asla kabul etmeyen Hz. Ali ile askerlerinin arasına nifak sokmak, savaşı kazanmak için Kur'an ayetlerini "hile" malzemesi olarak kullanıyor.
AKP de 23 Haziranda yapılacak olan İBB seçimini kazanmak için her türlü hileye başvurmaktadır.
HDP’ni, Selahattin Demirtaş'ı, Abdullah Öcalan'ı, Güneydoğudaki "Melle"ler ve kanaat önderlerini kullanmayı denedi.
Olmadı.
İBB adayı Binali Yıldırım Diyarbakır'a götürüldü.
Kürtçe selam verdirildi, hal hatır sorduruldu.
Olmadı.
Şimdi İstanbul'da Kürt Yurttaşların oyunu almak için umudu Abdullah Öcalan'a bağlamışlar.
Pes vallahi.
Senelerdir çürümeye bırakılan Abdullah Öcalan, İstanbul BB Seçimleri öncesinde hatırlandı." cici" oldu.
Nasıl da akla geldi. Nasıl da kıymetli oldu.
Seyit Rıza bir açıklamasında dönemin yöneticilerine;
"Söylediğiniz yalanlar, yaptığınız hileler bana ders olsun.
Benim de karşınızda eğilip bükülmediğim size dert olsun" Demişti.
Revanduzlu Yüzbaşı Ali Saip de Şeyh Sait'i yanıltmak için çok hileler yapmıştı. Çok yalanlar söylemişti.
Kürtler yalan ve hileden nefret ederler
Kürt Halkı bunları biliyor.
Kürtler "Açılım Süreci" ni de biliyor.
Kürtler;
Aylarca yakınları ve Avukatlarıyla görüştürülmeyen Abdullah Öcalan'ın Kitap bahanesiyle Doç. Dr. Ali Kemal Özcan ile görüştürülmesinin ne anlama geldiğini biliyor.,
AA ajansının Ali Kemal Özcan'ın görüşmesini "sözde bir açıklama" ile servis etmesini biliyor.
Bu işlerin çok "manidar" olduğunu da biliyor.
Kürt Halkına dürüst, şerefli, namuslu yaklaşıldığı zaman çözülmedik sorun olmaz.
Kürt halkı, namus ve dürüstlük görmeyince, ölüm pahasına da olsa demokratik hak ve hukukunu savunur.
Kürtler;
Demokrasi,
Barış,
Hak, hukuk, adalet,
Eşitlik
ve
Dürüstlük bağlamında tarafsız olamazlar.
Saydığımız ilkelere sıkı sıkıya bağlıdırlar.
Selahattin Demirtaş'ın söylediği gibi, Kürtler; İmamoğlu'nun düşüncelerine katkı koymalıdır.
Bence yorulmaya, üzülmeye gerek yoktur. Kürt seçmenler, İmamoğlu'na oy verecek.
Ve
"her şey çok güzel olacak"
*****************
YA "HAK" YERİNİ
BULACAK
YA DA " BATIL"
"GALİP"
SAYILACAK
Bu akşam Türkiye'de yaşam duracak.
Seçilmiş İBB Ekrem İmamoğlu ile AKP adayı Binali Yıldırım,
FOX tv sunucusu İsmail Küçükkaya moderatörlüğünde İstanbul'un yönetimi konusundaki düşüncelerini halkla paylaşacaklar.
İsmail Küçükaya'nın adil bir sunuculuk yapacağından hiç kuşku duyulmasın.
Fakat;
18 yıllık AKP iktidarı, yaptığı her iş ve eylemde " Laik, demokratik sosyal, adil bir Cumhuriyet yönetimi"nden çok "Emevi Sultanları"nın yürüttüğü "Emevi Siyaseti ve haksız yönetimi" akla gelmektedir..
En baştan AKP iktidarını düşünün.
Yanıltmadıkları devlet
Yanıltmadıkları örgüt.
Yanıltmadıkları yazar
Yanıltmadıkları akademisyen
Yanıltmadıkları Cemaat kalmadı.
Bir zamanlar " kuzu sarması" oldukları ABD yi, nasıl ağır bir dille eleştirdiklerini
AB ye ortak olmuşçasına güpegündüz havayi fişekler patlatarak kutlama yaptıklarını,
Bir zamanlar kullandıkları kalemleri nasıl kırdıklarını, Gazetecileri nasıl içeri tıktıklarını,
Besledikleri cemaatlara nasıl "tu kaka" dediklerini ve
şimdi nasıl unuttuklarını hep birlikte izliyoruz.
Rus uçağını düşürme macerası gibi, S 400 balonunun da nasıl patlayacağını hep birlikte göreceğiz.
31 mart seçim sonuçlarını sindiremediler.
İzliyorum.
ileri sürdükleri nedenler, düzenlettikleri belgeler, hazırladıkları tertipler tümüyle, Muaviye'den kalma.
Hz. Ali'nin halifeliğini kabul etmeyen Muaviye, "Sıffın Savaşı"nda (654) ordusuna kuran ayetlerinin mızraklara takılması emrini vermişti.
Bu hile Şeytan'ın aklına bile gelmez.
Ama Emevi Sultanı Muaviye, Hz. Ali'nin, Kur'an Ayetlerine karşı savaşmayacağını bildiği için öylesine iğrenç bir hileye başvurabilmişti.
Şimdi;
AKP 'nin 23 Haziran seçimini kazanmak için yapamayacağı hile yoktur.
Düşünün, Senelerce bakanlık, başbakanlık, Meclis Başkanlığı, Parti Genel Başkanlığı yapmış İBB .Adayı, Dıyarbakır'a gidiyor.
Konuşuyor.
ve
İstanbul'daki "Kürt Oylarını" almak için nasıl ufalanıyor. .
Aday; Diyarbakır'da "Kürtistan" diyor.
Adayın Parti Genel Başkanı, "Kürtistan" diyen bir Parti Genel Başkanına "Kürtistan diyen defolsun gitsin" diyor
Kim doğru söylüyor?
Aday mı,
Adayın Genel Başkanı mı?
Bana göre ikisi de Muaviye gibi "hile" yapıyorlar.
"Oy almak için her şey mübah"
Oyun; Kürt yurttaşların oyu üzerine kurgulanıyor.
Selahattin Demirtaş Salıverilecekmiş.
Hani suçluydu
Neden icabetti?
23 Haziran'da seçim var ya her şey mubahtır.
Hak, adalet fark etmez. Yeter ki AKP Seçim kazanır gibi olsun.
Muaviye de öyle yapardı.
"Adalet - i İzafiye " derdi
Neden?
Çünkü Hz. Ali "Adalet - i Mahza" vazgeçilmezliği vardı... Yani," Hak haktır.. Bireyin Hukuku hiç bir şeye feda edilemez"
"Adaleti İzafiye"ye karşı, her yurttaş çok dikkatli olmalıdır.
AKP nin "seçim kazandı" gibi olmak için baş vuramayacağı "hile" düşünülmemelidir.