Sadece insanların değil, bir ülkenin geleceği karardı 39 yıl önceki o kara günde.
Son dönemlerde Suriye göçmenleriyle sık sık gündeme gelen Ceylanpınar’da öğretmen olarak çalışırken yakalandık 12 Eylül faşist darbesine.
Sabah erkenden sınav için okula gitmeye hazırlanırken, radyo ve televizyonumuz olmadığından öğrencimizin kerpiç evimizin damından ‘’Öğretmenim asker yönetime el koymuş, okula gidecek miyiz?’’ diye seslenmesinden anlamıştık garip bir durum olduğunu.
Dışarıya çıktığımızda sokakları tutan silahlı askerlerce geri çevrildik evimize. Sokaklarda sanki adresler önceden belirlenmişçesine yakaladıklarını çuval gibi atıyorlardı yeşil cemselerin kasalarına. Telaşlı analar ellerinden dipçiklenerek alınan yavrularının ardından döküyordu gözyaşlarını. Ülkenin üzerine çöken kara bulutlar acılı yaşamlara göz kırpıyordu belli ki.
Çaresiz izledik tutuklamaları ve yavrularının ardından ağlayan anaların çığlıklarını. Biliyorlardı götürülen yavrularının bir daha geri gelmeyeceklerini. Ağıtlar yakıyorlardı arkalarından.
12 Eylül yazıyordu kara sayfasına 78’lerin hazin hikâyesini. Baskı, zulüm, zindanlar; işkenceler; idamlar derken, ülkenin karanlık geleceğini belirleyen yazgısı olmuştu faşist cunta.
Evet, terör bahane edilerek yapılan darbe aslında acı günlerin habercisiydi. Karşı Devrim sürecinin perçinleyicisiydi. Ilımlı İslam projesinin ilk adımıydı.
650 bin gözaltı, 299 cezaevinde işkenceden ölümler ve 50 idam derken, gencecik güllerin solduğu günler yaşanarak geldik bu günlere. Yalnız analar ve çocukları değil, o çocuklarının evlatları da ödedi bedellerini. Bir dönem gençliği kökten yok etti faşist cunta.
Ülke halen o boşluğu yaşamakta. Kalanlar ise şimdi torunları bedel ödemesin diye mücadele vermekte. Aydınlık günlerin gelmesi umuduyla, o karanlık günler tarihin kara sayfalarında kalsın diye kavga vermekte.
Bugün 12 Eylül 2019. 29 yıl geride kaldı. Ancak yürekler halen o acılarla sızlamakta.
Lanet olsun o kara günleri yaşatanlara.
Selam olsun gençliğinin baharında idam edilen yiğitlere.
Selam olsun işkence tezgâhlarına direnen devrimcilere.
Selam olsun evlat acısıyla yanan analara.
Selam olsun yılmadan hala mücadele eden devrimcilere.
ERSİN ERTÜRK YAZDI-