Son günlerde bu başlıkla birçok gazeteci geçinen gazetecilikle ilgisi olmayan ya da kenarında köşesinde gezinerek geçen geçinen vatandaşlar ısrarla yazılar yazıyor.
Önce şunu belirtmek isterim ki Gazetecilik layıkıyla yapılır vatandaşın haber alma özgürlüğüne gereği gibi katkı sunulur önem verilerek yapılırsa bana göre yeryüzünde ki en önemli ve en kutsal meslektir.
Google amcanın tarifine göre Gazeteci; haberleri dürüst, etik ve tarafsız bir şekilde araştırma, belgeleme, yazma ve sunma ile görevli meslek profesyonellerine verilen unvandır.
Güncel gelişmelere yönelik ilgisi bulunması beklenen gazetecinin nitelikleri şunlardır;
Karmaşık meseleleri hızlı bir şekilde kavrayabilme ve bunları basit, özlü bir dille açıklayabilmek,
İyi bir gözlem ve analiz yapma kabiliyeti sergilemek,
Mükemmel sözlü ve yazılı iletişim becerisine sahip olmak,
Yoğun stres altında çalışabilmek,
Değişken saat dilimleri içerisinde uzun süreler çalışabilmek,
Son teslim tarihlerine riayet etmek”
Geçen günlerde internet sitelerinde olsun facebook ta olsun birkaç yazı okudum. Gerçekten onları okuduktan sonra kendi kendime düşündüm acaba ben mi yanlış yapıyorum yoksa bu ve bunları yazanlar mı?
Örneğin işte sözüm ona bir yazı. Ha bu yazı sahibine ait bir yazı da değil. Sadece bu değil bu güne kadar böyle yazılar yazdığı sanılan kişi de o kişi değil. Neyse o konuları başka bir yazıda hatırlatalım
“ İNÖNÜ’DEN DE Mİ UTANMADIN AĞBABA!
Mensubu olduğun partiye geçmişte genel başkanlık ve milletvekilliği yapmış, (Malatya’dan seçilerek) merhum Cumhurbaşkanı İsmet İnönü’den de mi utanmadın o teröristi meclise getirirken?
Kahraman Mehmetçiğimiz Suriye’de, Amerika ve uşakları tarafından kiralanmak suretiyle sahaya sürülmüş PKK’lı, YPG’li hainlere karşı mücadele edip, gözünü kırpmadan şehit olurken kalkıp da nasıl bu denli affedilemez bir eylemin öznesi olursun!
Tarihi kahramanlıklarla dolu, Battalgazi’yi bağrından yeşertmiş, Selçuklu ’ya kale olmuş, iki cumhurbaşkanı çıkarmış Malatya’nın adına böyle bir lekeyi nasıl sürdürürsün!
Peki ya güya kendine örnek aldığın, her yeri geldiğinde ‘Deniz Gezmişler ölmez’ diyerek tribünlere oynadığın, kısacık ömürlerini Amerikan emperyalizmine karşı mücadele ederek geçirmiş, bu uğurda idamı göze almış Deniz Gezmiş’in ruhundan damı ar duymadın?
Seçmen kitlenin çoğunluğunu oluşturan vatansever ve de Atatürkçü Alevi kardeşlerimize ne kadar büyük bir utanç yaşattığının farkında olmanı umarız, diyeceğim ama ne mümkün!
Hala yaptığın eylemi savunmak gibi bir gafletin içerisindesin.
Sayın Ağbaba, bugüne kadar Malatya’daki parti işlerini kendi kapris ve egoların doğrultusunda istediğin gibi kullandın.
Bilgi, donanım ve siyasi geçmiş bakımında sana hiçbir zaman arıza çıkartamayacak bir il başkanı getirip, gerçek CHP’lileri partiden paçasından tutarak kovdun, kimse ses çıkarmadı…”
Malatya’nın ismini ‘Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin restoranında içki rezaleti çıkaran vekil’ iddialarıyla gündeme getirdin, başta iktidar milletvekilleri olmak üzere kimseden en ufak bir tepki gelmedi…
‘Parti’yi kendi kafasına göre yönetiyor’ diyen CHP’lileri günah keçisi ilan ettin, ona da tepkisiz kalındı…
Ancak…
Bu son yaptığını değil Malatya, Türkî Milleti unutmayacak, nokta!
Malatya’nın meclise gönderdiği diğer vekiller; Sayın Mehmet Fendoğlu, Sayın Öznur Çalık, Sayın Bülent Tüfenkci, Sayın Ahmet Çakır, Sayın Hakan Kâhtalı, sizden neden en ufak bir tepki ya da kınama yok peki!
Hani bu konuyla ilgili açıklamanız? ”
***
Bu yazıyı yazdım diyerek ismini koyana değil kaleme alan arkadaşa derim ki yukarda da belirttiğim gibi gazetecilik okuduğunu anlamak Karmaşık meseleleri hızlı bir şekilde kavrayabilme ve bunları basit, özlü bir dille açıklayabilmek tir diye bir tarif yazdık.
Bu yazı bu ilkelerin hiç birisine uymamış.
Çünkü özellikle yazının ilk üç paragrafında belirtilen hiçbir konu doğru değil okuduğunuzu anlamadan yazılan bir yazı.
Benim bildiğim ve tanıdığım Veli Ağbaba özellikle İsmet İnönü ile ilgili hiçbir yerde hiçbir zaman saygısızlık terbiye kuralları dışında bir hareket yapmamış yaptırmamış tam aksine hep onları öne çıkararak onlara olan saygısını hep dile getirerek politika yapmış bir siyasetçi.
Bahse konu olan ve PKK terör örgütü saflarında olduğu belirtilen kişi bundan tam 7 yıl önce mutlaka uğramış olduğu bir haksızlık hukuksuzlukla ilgili olarak vekile derdini anlatmaya gitmiştir.
Vekillerin hangisine günde kaç tane vatandaş sorunları için gidiyor ve hangi vekil kaç kişinin GBT sine bakıyor baktırıyor? Gerçekten merak ediyorum.
Daha küçücük bir kız iken vekilin yanına gitmiş
Aradan tam 7 yıl geçmiş o kişi hangi sebeplerle nasıl ve neden hangi aşamalardan geçerek gitmişse gitmiş PKK terör örgütüne katılmışsa Veli Ağbabanın burada suçu ne ki İnönü den utansın? Deniz gezmiş gibi bir devrim şehidinin ruhundan neden ar duysun? Neden Malatya nın adına leke sürmüş olsun? Bunlar ağır ve kabul edilecek ithamlar değil
“Hala yaptığın eylemi savunmak gibi bir gafletin içerisindesin.” Diyorsunuz da nereden ne zaman bu savunmayı yaptı? açıklarsanız bizde tavrımızı alırız sizinle birlikte oluruz. Yok, açıklayamazsanız da müfterisiniz
Yine diyorum çok iyi tanıdığım ve siyasete girmesinde bir yerlere gelmiş olmasında çok büyük katkılarım olan Veli Ağbabanın kırmızıçizgileri olmazsa olmazları tam da sizin dediğinizin tam aksine tamamen tersine ATATÜRKTÜR, İNÖNÜDÜR, DENİZ GEZMİŞ VE ARKADAŞLARIDIR.
İlk üç paragraf tamamen yanlış ve uydurma karalama yapmaktan başka bir şey değil yani çamur at izi kalsın.
Üç paragraftan sonra aşağıya doğruindiğimizde diğerlerinde bilerek ya da bilmeyerek bazı doğrulara temas etmişsiniz. Bir takım yanlışlıklar olmuş oluyor. Diliyorum Veli ağbaba bu dönem bu güne kadar yaptığı parti içi yanlışlıklardan arınır ve herkesi kucaklayarak güçlü bir ana muhalefet ve yapılacak ilk seçimde de iktidara yürüyecek kadroları oluşturur diye düşünüyorum.
Şu sıralar ilçe delege seçimleri yapılmakta. il başkanı ve ilçe başkanlarına kolaylıklar diliyorum. Malatya da ki CHP seçmeni ve üyeleri demokratik bir delege seçimi ve kongreler süreci yaşamak istiyor hak edenler göreve gelir ve hak ettiği şekilde çalışırsa bu iş başarılır. Kolay gelsin
“Malatyadan” sevgiler
Birileri de 1200 km ilerde Malatya ya desen vermeye oradan buraya klavye çalıştırmaya çalışmış. Ancak sapla samanı karıştırmış. Bu gün Malatya da tetikçilik yaparak hızla ilerleyenlere övgü yağdırırken hakkıyla yönetim içerisinde demokratik bir şekilde seçilenlere dil uzatmak doğru değil. Şelalecilerin şemsiyesine sığınan bedeni büyük aklı küçük insanın sonu bence de çok sağlıklı görünmüyor bu güne yaptıklarına icraatlarına baktığımızda ziyaretine bile gitmeye zaten değmez.
Mahir Temur genç ve dinamik hiçbir haksızlığa yanlışa tahammül etmeyen edemeyen bir kardeşimiz. Hiç kimseye eyvallahı olmayan bildiğini direk yüzüne söyleyen ya da yazan bir genç gazeteci adayı.
Metin zaten gazeteci değil o her zaman söyler ben gazeteci değilim ben “ Reklamcıyım “ diye. O meslekte de zaman zaman eksiklik yanlışlıklar olur olabilir.
Kısaca Malatya medyasının pişmesi olgunlaşması ve yukarda belirtilen niteliklere sahip olması için çoook zaman ister istiyor. Ha aramızda bu işi layıkıyla yapan yok mu? Az da olsa var onlarda bizim tesellimiz.
