ALTIN
 3.022,60
DOLAR
 34,3205
STERLİN
44,5531
EURO
 37,4161

 

 

       Birilerinin dediği gibi Yalan dolan üzerine kurgulanmış imlası virgülü girişi gelişmesi sonucu aşağısı yukarısı belli olmayan kıytırık bir yazı yazmak istiyorum.

Aslında Fantezi yapmak istiyorum.

       Ancak Esas olarak Sen, ben, biz, bizler; Kafası birbirine uygun olan olmayan hepimizin ortak fantezisi gibi geliyor bu fantezi bana.

Belki de tam anlamıyla fantezi de değil,ya neyse

        Son zamanlarda ki yazılan bazı yazıları okuyunca, ekran da bazılarının sözlerine yağcılık yalakalıklarına bakıp izledikçe yuvasında mışıl mışıl uyuyan sinir sistemlerimiz ister istemez uyandırılıyor her zaman değilse de bazı bazı dengemiz bozuluyor.

        Öyle ki o an yazılanları söylenenleri gala alsak ciddi saysak ve o dipdiri sinirlerimize kendimize hâkim olmazsak kim bilir neler olur neler.

         Her akşam TV’lerimiz de ki tartışma programlarını ve haberleri izlerken inanın çok rahatsız oluyorum. Çünkü hep yalan yanlış bir şekilde tutma gazeteci kılığında ki yandaşlar iktidarın borusunu öyle bir çalıyorlar ki boru ile birlikte patlayacak duruma geliyorlar.

         Sabah oluyor yani gündüzleri geçiyoruz bilgisayarın başına bazı yerel ve yaygın basını bazı yerel internet sitelerini okuyalım diyoruz ha keza…

       Onlarında bazılarında akşam izlediklerimizden hiç farkı yok daha da yağlı öyle ki yağlar şırıl şırıl akıyor.Bazılarında da birilerine hakaret tehdit falan filan..

      Onların o yağcı yalaka naylon gazeteci kılıklıların yüzünden öyle bir durum oluşuyor ki o an önünde bulunan bilgisayar dâhil bütün bu aletleri teknolojik takım takla vatı parçalama gayretinden son anda vazgeçtiğimizi söylemek isterim böyle bir durum.

       Evet, aynen onlar; kendine ‘gazeteci’ diyen o ne i düğü belirsiz yalakalar iftira makineleri bu ülkede bu kentte sözüm ona gazeteci geçiniyor. Bana göre onlar “naylon gazeteciler “ ve halen de daha büyümediler büyüyemezler enikler….

Bu eniklerle fantezi olur mu, olmaz.

        İki ucu kontrol altındaki zincire halka gibi dizilmiş kendine ‘gazeteci’ diyen o zatı muhteremler ve yandaşları hadlerini de aşarak hiç utanmadan olmayan bilgi birikimler ile sözüm ona mevcut yerel ve genel yöneticileri bürokrasiyi siyasileri yerel yöneticileri yerel basın temsilcilerini haksız hukuksuz yalan yanlış kelimeciklerle vs vs özetle yerel ve genel olarak ülke sorunlarını kafasına göre tartışıyor, hatta cücük kafasında ki cücük aklı ile sözüm ona halt ediyor çözüm öneriyor! Pardon, önermenin ötesinde ‘Bu böyledir, böyle olacak’ diyor.

       Sen gazeteci olacaksın be hey ukala adam(lar). Gazeteci olsan sorarsın sonra dinlersin ama nerede?

        O terbiye eğitim yok o kültürü almamış ki işini layıkıyla yapsın. Adam(lar) gazeteci değil sanki tetikçiler

 İşte bu tetikçi mi gazeteci mi belli olmayan enikler Bununla bunlarla da yetinmiyorlar.

        Yıllarını bu mesleğe vermiş bu işin mutfağında yetişmiş ağabeylerine, amca diyecek yaştaki insanlara kendi kıçına bakmadan utanmadan sıkılmadan gazetecilik öğretmeye beraberinde hakaretler etmeye çalışıyor(lar). Onları muhatap almak ne kadar doğru..bilmem ancak..

Mevlana ne diyor? Sessizliğim asaletimdendir. Her lafa verecek cevabım var. Bir lafa bakarım laf mı diye? Birde söyleyene bakarım adam mı? Diye

 

      Bu eniklere, evindeki, mahallesindeki, ilçesindeki, köyündeki sorun nasıl çözülür diye sorsan, bir santim bile geçerli doğru düzgün önerisi olmaz olamaz. Çünkü o alt yapısı yok

 Klavyenin başına geçtiklerinde ise dersin ki falanlar filanlar, bu özentileri ile dolmuşa binerek‘yürek’ yemiş gibiler ötmeyen horozdan daha çok öterler!!!

            Yazıyorlar da yazıyorlar o ara birkaç söz anlamaz yazılanı bilmez kişilerde pof poflayınca kendini “ gazeteci “ sayanlar la doldu taştı maşallah her yer her taraf.

        Girdikleri kalıbın içinde debelenmelerine rağmen, çok rahatmış gibi davranıyor, gözlerimizin içine bakarak, çok rahat yalan fırtınası iftira furyası estiriyorlar. O kadar hatalar yanlışlıklar yapıyorlar ki okuduklarını bile anlamıyor anlamadıkları içinde sözde eleştiri yaparken hem yazıyla hem de kendi kendileri ile çelişiyor her geçen gün daha o pisliğin içerisine gömülüyorlar.

Bu pisliğin içerisinde boğulmak üzere olduklarının farkında bile değiller..

      Zincirin halkası tanımı yaptım yukarıda, belki de fazladan değer vermiş gibi oldu, diye düşünürken birden aklıma çamaşır ipi geldi. Onları da, yani ‘gazeteci müsveddelerini’ de çamaşır mandalına benzetmek gibi bir duygu uyandı içimde. Çamaşırlar şimdilik ıslak olabilir, o nedenle mandala ihtiyaç var, rüzgârda savrulup dağılmasın diye.

      Bir gün illaki çamaşırlar toplanacak; ya asanlar tarafından ya da unutulduğunu gören sorumluluk sahibi birileri tarafından. Her iki halde de mandala artık ihtiyaç olmayacağı için, bu ‘naylon gazeteciler’ naylon leğene istif edilecek! Ve umutla bekleyecekler

Her devrin adamı tanımını çok seven bu mandal enikler, kendilerine yeni çamaşır ipi, tutturulmak üzere çamaşır, bir de sahip arayışına yine çıkacaklardır. Tarih hep bunu doğrulamıştır ne yazık ki doğrulamaya da devam ediyor.

       Hepimizde, sinir, stres, şeker, tansiyon, depresyon gibi tatsız ‘şakalara’ neden olan ülke çapında bazı yerel ve yaygın naylon ‘gazeteci’ eniklerin profillerini sözde yazdıkları içeriksiz iftira dolu adap ve edepten yoksun yazılarınızı gala almamakla beraber bir köşeye bırakarak yapılan bu ahlaksızlıklarla dolu edepsizlikleri hatırlamak adına unutmayacağımızı bilesiniz.

Hayatımda hiçbir zaman her hangi bir keyif verici kafa güzelleştiren madde alarak yazı yazmadım yazmam da.

Zaten bu tür iftiracı tetikçi yaratıklar bana başka bir şey diyemezler iftira atmanın dışında.

 Yazıklar olsun.. Yine diyorum gazeteciliğe yakışmadın yakışmıyorsun çünkü en büyük naylon gazeteci profili sen den görünüyor. Sıçan olmadan çuval kesmeye başlamandan da zaten bu belli oldu oluyor.  Gazeteci değil sen olsan olsan tetikçi olursun olmak için hızla yol alıyorsun benim sana tavsiyem”

 “ hani derler ya İtin hatırı yok kıymetli saygı değer sahibinin hatırı var “ bu yol iyi bir yol değil bir an önce çık ve doğru yola gir derim

       Benim yaptığım iş ortada. ben hayatım boyunca yaşamımın her safhasında Ülkemi sevdim bayrağımızı sevdim bölünmez bütünlüğü savundum “ Emek ve demokrasi “ “ insan hakları “ “ çağdaş laik demokratik hukuk devletini” savundum ve bunların mücadelesini verdim vermeye devam ediyorum.  

       Bu ülkede tacizler tecavüzler soyanlar soyduranlar haramı helali karıştıran din tüccarları ortada cirit atarken beni görüyor olmanız hem samimiyetsiz oluşunuzu hem de ufkunuzun ne kadar dar ve kapalı olduğunun göstergesinden başka bir şey değildir.    

Bu yazıyı yazarken hiç kimseyi muhatap almadım.

Hiç kimseyle muhatap olmadan genel anlamda yerel ve yaygın basın da ki olan bitenleri değerlendirmek istedim.

         Genel anlamda gördüğüm izlediğim gazetecilerden “ naylon “ olan ile olmayanları ayırt ederek ve edilmesini sağlayarak düzgün doğru bilgili birikimli yut sever tetikçi olmayan işini en iyi şekilde yapacak şahısların bu güzel mesleğe devam etmelerini sağlamak adına klavyenin başına geçtim ve onların bir abisi iyi niyetli gazetecilerin amcası olarak yazıyorum.

       O nedenle yazımı kim üzerine alıyorsa alsın kim hakkına düşeni alıyorsa alsın geriye kalan bana kalsın.

       Yarası olan gocunur. Yok, üstüne almayıp benimle ilgisi alakası yok diyorlarsa da sorun yok işleri rast gelsin diyorum.

        Gazetecilik gerçekten çok önemli hatta bana göre kutsal ve olmazsa olmaz bir meslektir. Şu zaman da her ne kadar eline kalem alan mikrofon alan kamera alan ben gazeteciyim diyorsa da bu meslek öyle ucuz ve ucuz adamların yaptığı gibi ucuz bir meslek değildir.

Gazeteci olmak için doğru düzgün haberde objektif yorum da serbestlik içerisinde haberi 5 N 1 K sistemiyle yaparak halka ulaştırmak demektir. Gazetecilik ülkesini bayrağını halkını sevmek bölünmez bütünlüğü savunmak hazineyi soymamak soydurmamaktır. Gazetecilikte iftira yalan ve riya olmaz olmamalıdır.

Gazetecilikte saygı ve sevdi yani büyüğünü saymak küçüğünü sevmek halkına sorumlu olmak demektir

 Kısaca gazeteci, gazeteci gibi doğru düzgün temiz olmalıdır.

Gazeteci Naylonlaşırsa katlayıp cebine koyan çok olur.  

Yok dik durursa kimse katlayamaz bir yere sığmayacağı için cebine de koyamaz

Tercih sizin hangisini seçerseniz kolay gelsin

Yorumlar
Adınız
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.