Deveye sormuşlar, neden boynun eğri? Deve demiş ki: ”Benim nerem doğru ki boynum da doğru olsun. Öyle bir hale geldik ki eğriler içerisinden doğruları arar olduk. Doğrudan yana fazla bir şey de bulamaz olduk.
Mevlana’nın dediği gibi çok esbap gördüm içinde insan yoktu Şu geldiğimiz hale bakın, bir de ülkenin gündemine bakın. Biz bunları hak ettik mi, onu da bilmiyorum.
Kızılay’ın kasalarına girmiş, daha sonra nereye gittiği belli olmayan sekiz milyon dolar paradan bahsediliyor. Kimse bu konuda hesap vermiyor. Çıkmışlar İmamoğlu’nun tatil yapması doğru muydu, değil miydi, bunu konuşuyoruz.
Elâzığ’da ve Malatya’da deprem olmuş, insanlar ölmüş. Ölen insanları belli ki binalar öldürmüş. Deprem için toplanan paraların hesabı soruluyor. Kimse hesap falan vermiyor.
İDLİP’TE yetmiş beş bin insan sınırımıza doğru yola çıkmış geliyor. İleride milyonlara ulaşacak deniliyor. Kimse Türkiye nasıl bu hale geldi demiyor. Kılıçdaroğlu’nun, Dersim li liği tartışılıyor.
Yüzlerce gazeteci mahpus damlarında gün sayıyor. Bütün dünya Türkiye’de basın özgürlüğünü tartışıyor. Türkiye İstanbul’a bir su kanalı yapılsın mı yapılmasın mı? Onu tartışıyor.
Türkiye’de genç işsizlik %25 lere dayanmış. Dört kişiden biri işsiz kalmış. İnsanlar intihar ediyor. Kimse bunu konuşmuyor, Sözcü gazetesi veya Cumhuriyet gazetesi FETÖ’cü mü değil mi? onu tartışıyor.
Birgün, Evrensel ve Cumhuriyet gazetelerinin reklam gelirleri engelleniyor, gazeteler çıkamaz hale geliyor. Kimse basının üzerindeki bu baskıları konuşmuyor. Kanal İstanbul’daki Arap zenginlerinin aldığı arsalar konuşuluyor.
Avrasya tüneline bir gecede %56 zam geliyor. Kimse bunu konuşmuyor Hafter, cihat ilan etti mi etmedi mi? Onu konuşuyor.
Memlekette alternatif şeriat anayasası hazırlanıyor ve topluma sunuluyor. Anayasanın değişmez denilen ilk dört maddesi dâhil yeniden bir taslak yapılıyor. Kimseden gık çıkmıyor.. Türkî’de asker Libya’ya gitsin mi gitmesin mi tartışılıyor.
Türkiye’de üç beş tane haber kanallarında öncede kurgulanmış, aynı yüzler çağırılıyor ve havanda su dövülüyor. Seviyesi düşük tartışmalar toplumu geriyor. Biz ise saraya giden CHP li kim olduğunu tartışıyoruz.
Madımakta 35 canı diri diri yakan adam af ediliyor. Diğer yandan yüzlerce siyasi tutuklu kanserde ölüm bekliyor. Biz ise durmadan mahpus damı inşa ediyoruz ve bunla da övünüyoruz.
Demokrasi sıralamasında 167 ülke arasında 110.sırada yer alıyoruz. Biz ise halen kendimizi bir demokratik yönetim sanıyoruz.
Basın özgürlüğü bakımında 167 ülke arasında 157. sıradayız. Halen ülkede basın özgürlüğümüz var diyoruz.
Eğitim sıralamasında 137 ülke arasında 99 sıradayız. Okuduğumuzu anlamıyoruz. Halen çok iyi bir eğitim sistemine sahip olduğumuzu sanıyoruz.
Atatürk’ün çağdaş yolunu terk ettik, ikinci Abdülhamit’i kendimize rehber edindik. Neo Osmanlıcılık adına demokrasiden vaz geçtik, krallığı kutsadık, yücelttik.
Bilmem daha saymaya gerek var mı? Tarikatların egemen olduğu insanların aklını başkalarına kiraya verdiği böyle bir köreltilmiş dönem geçmişte yaşandı mı yaşanmadı mı bilmiyorum. Tek bildiğim şey, her geçen gün biraz daha geriye doğru gidiyoruz.