Bu sene birçok siyasi parti, il ve ilçelerde kongre,
Ankara'da da "kurultay" yapacak.
CHP il ve ilçe kongrelerini yaptı.
Kongreler sürecinde akılda kalan olumlu bir anı olmadı..
Olumsuzluklar, akılla açıklanamayacak sonuçlar pek çok.
Büyük illerde, "salı günü Toplantıları”nda yapılan konuşmalar tekrarlandı.
Özet olarak "kongreler" sürecinde toplumu düşündürecek, coşturacak ya da umutlandıracak bir yenilik olmadı.
"Tıpkısının aynısı". Kim delege olacak, kim "siyasi büyüklere" sadakati kanıtlayacak yarışı vardı.
Ana fikir ; "sağ ve sol siyaset yoktur. Demokrasiden yana olanlar, demokrasiye karşı olanlar vardır"
Oysa CHP kongrelerinde en çok aranan, en çok özlenen demokrasi idi.!
Sağ ve sol siyasetin varlığı ve ya yokluğu tartışması bir yana, kim demokrasiden yanadır, kimler demokrasi karşıtıdır konusu çok merak ediliyor.
Her kongrede "tek başkan adayı" dayatmasında bulunarak,demokrasiyi "kapı dışına" koyan CHP Genel Başkanı, herhalde kendilerini "demokrasi yanlısı" saymıyorlar .
28-29 Mart tarihinde CHP Ankara'da "kurultay" yapacak.
Ben daha önce yapılan CHP kurultaylarını "Gürültay" diye yazıyordum. Çünkü gerçekten kurultayda kuru gürültü oluyordu. Bu defa yapılacak kurultayda "gürültü" dahi olmayacak. Genel Başkan buyuracak "delege" yapacak. Buyruğun yerine gelmesi için, ilçe ve il kongreleri sürecinde "bütün demokratik önlemler" !! Alınmıştı.
Siyasi iktidarın; siyasi, askeri, ekonomi, kültür, eğitim, sağlık alanlarında topluma yaşattığı baskı ve kriz, Ana muhalefet partisinin iktidar alternatifi olduğunu beyan edecek "okkalı bir açıklama " yapmasını zorunlu kılıyor. Bu açıklamanın yapılacağı yer de "Kurultay" olmalıdır. Diye düşünmekteyiz.
Kurultayı izleyeceğiz ve göreceğiz.
Ben umutlu değilim.
Bu kurultayda, CHP nin doğrultusu, yapılanması. söylemi ve kadrolaşması konusunda çok ciddi bir seçmen uyarısı vardır.
Seçmen uyarısının ardından görülen eksikliklerin giderilmesi için yoğun bir çalışma başlatılmasını, Yüksek bir enerji ve içtenlikli bir toparlayıcılıkla partinin yenilenmesini, kurumsallaşmasının hızlanmasını yeniden ilgi ve umut odağı olmasını bekliyorum. Ayrıca da kaçınılmaz sayıyorum..
Bunların yapılacağı, içtenlikle açıklanırsa, mutluluğa hasret toplumumuz;
Mutlu ve umutlu olur.
İktidar olmanın kapıları da o zaman aralanır.