Son yüz yıl içinde dünyamız, önceden hayal edilmesi imkânsız teknolojik gelişmelere tanıklık etti. Uzay, iletişim, askeri, tıp, endüstri vs tüm alanlarda mucizeler yaratıldı. Bütün bu teknolojik atılımlar yetmemiş gibi şimdi de insanı tamamen çöpleştirecek yapay zekâ üretme aşamasına geçildi.
Kuşkusuz bütün bu bilimsel teknolojik gelişmeler istisnasız bir biçimde insanın, insanlığın mutluluğu ve refahı için kullanılsa kimsenin bir itirazı olmaz.
Ancak insanlık için bir kazanım olması gereken bu bilgi ve teknoloji birikimi, küçük egemen bir azınlığın elinde tüm insanlığa karşı bir cehennem aparatı olarak kullanıldığına tanıklık etmekteyiz.
Teknolojiyi sermaye ile bütünleştirerek oluşturduğu küresel kapitalist sistemle dünyayı bir örümcek ağı gibi saran ve pazarlayan bu küçük azınlık, bir yandan çılgın bir yaşam modelini oluştururken, diğer yandan dünyanın ezici çoğunluğu açısından asgari sefalet ve dehşet koşularını dayatmaktadır.
Bu doyumsuz ve azgın azınlık elinde tuttuğu bu olanaklarla yaşadığımız gezegeni sınırsız bir biçimde tahrip ederek yormakta, canlıları yok etmekte, insanlığa karşı suç işleyerek geleceğimizi karartmaktadır.
İnsanlık için büyük tehlike arz eden endüstriyel patentli biyolojik, kimyasal saldırılar yanı sıra, doğal dengenin tahrip edilmesiyle basit hastalıklarda meydana gelen motasyon ve beslenme zincirlerinin bozulmasıyla da mümkün olan hastalıklar insanlığın başına bela olmaktadır.
Dünya sağlık örgütü’nce Andemik hastalık olarak ilan edilen Covid-19 virüsünün yani korona’nın Çin’in Hubei eyaletinde yer alan Wuhan şehrinde bir deniz ve et ürünleri pazarından alınıp tüketilen ürünlerden kaynaklandığı söylenmesine karşın hastalık kısa sürede dünyanın her tarafına bulaşmış bulunmaktadır. Çin’den sonra en fazla etkilenen ülke İtalya olmuştur.
Bir Avrupa ülkesi olan İtalya’da yaşanan Korona felaketi nin temelinde küresel sermayenin izi belirgin olduğunu söylemek gerekir. Virüsün çok etkili olduğu kuzey İtalyanın en zengin Lombardiya bölgesi Dünyanın en önemli moda markalarını, Ferarinin, Fiat’ın,Torino Permasa’sı hepsi bu bölgede yar almaktadır. 20 bin Euoruluk çantanın ve 10 bin Euoruluk ayakkabının ucuz mal edilmesi için ucuz iş gücü olarak Çin’den getirilen on binlerce işçi ve ailelerinin dolaşımından kaynaklandığı söylenmektedir.
Bu işçiler yılbaşı tatili için ülkelerine gittiler geri döndükten sonra virüs taşıdılar.
Bu gün itibariyle on bine yakın insanın ölümüne, yüz binlerce insanın hastalanmasına, milyonlarca insanın işsiz kalmasına, yüz milyarlarca dolar paranın heba olmasına yol açan virüs, daha ne kadar ölüm, yıkım ve felakete yol açabileceği kestirilememektedir. Dolayısıyla insanlık büyük bir tehlike ile karşı karşıyadır.
Dünyayı bir oyuncak gibi ellerinde tutan bu oburlar neden oldukları bunca savaşlar, yıkımlar, acılar, göçler, açlıklar, hastalıklar yetmemiş gibi bu gün aynı hızla, aynı hastalıklı ruh haliyle daha korkunç, daha dehşetli bir biçimde saldırıya devam etmekteler,
Bu gün Ortadoğu ve dünyanın birçok noktasında yaşanan sömürü, savaş, şiddet ve zulmün gerisinde bu doyumsuz vahşi azınlığın arzu ve ihtirasları yatmaktadır.
Savaş ve sömürü için harcanan trilyonlarca dolar kaynağın yarısı rasyonel biçimde dünya insanlığının sağlığı, mutluluğu ve yararı için yönlendirilse bu acılar yaşanmaz, bu salgın hastalıklar ortaya çıkmaz, göç yollarında yüz binlerce insan yok olmazdı.
Şimdi de koca koca devletler, devlet başkanları, hükümetler kendilerinin hiç te masum olmadıkları bu felaket için, eski kabile düğünlerinde olduğu gibi korona virüsünün yol açtığı ve açacağı kayıplar için benden şu kadar milyar dolar, benden de şu kadar milyar Euro diye şovmenlik yapmaktalar.
Oysa herkes bilir ki bu kaynaklar insan kayıpları ve acıları için değil küresel sömürü çarklarının teklememesi içindir. Ülkemizde de siyaset üstü olması gereken bu konuda bilimsel yöntem ve çalışmaların aksine ilgili sosyal tarafların, TTB,TEB,odaların, STK ların Emek örgütlerinin ortak edilmesi yerine sadece iktidar eksenli yapılan toplantı ardından açıklanan önlem paketinde de ağırlıklı olarak sermayenin talep ve ihtiyaçlarını gözeten yerden seçmene verilen siyasi mesaj ve dua ile geçiştirilmiştir.
Bu gün dünyada korona virüsü yüzünden yaşanan panik, açıklanan insan kayıbı ile ilgili olmanın ötesinde çok daha büyük, kapsamlı ekonomik kayıp ve sarsıcı sonuçlarla ilgili olduğunu düşünmek gerekir.
Bunca panik ve yatırımın şu an itibariyle 5-10 bin insanın yaşamını kaybetmesiyle ilgili olmanın ötesinde küresel kapitalist sistemin uğrayacağı kırılmayla ilgili olduğunu ifade etmek çok daha gerçekçi olur.
Ülkemiz için Önlem olarak 65 yaşın üzerindekilere kolonya ve kâğıt mendil dağıtmak, bunca yıldır derin ekonomik kriz içinde sefilleşen yoksulların derdine derman olmayacaktır.
Sonuç olarak bu gün insanlığın başına bela olan virüs felaketinin yol açtığı yıkımın nasıl sonuçlanacağını şimdiden kestirmek mümkün değil ama dünyayı yıkım noktasına taşıyan kibir abidesi liderler, devletler firmalar, eskisi gibi esip kükreyemeyeceklerdir.
Gezegeni babalarının malı gibi yıkmaya devam edemeyeceklerdir.
Mikroskopla dahi zor görülebilen küçücük bir virüs yüzlerce yıllık ekonomik, teknolojik birikimin yanı sıra saray, saltanat ve iktidarları kökünden sallaya bileceğine tanıklık ediyoruz bu gün.
Bu virüs bundan sonra şımarık dünya düzenine de bir ders verecek gibi görünüyor.